tarifi mümkün olmayan duygu'lardandır.
bakılan yer ve bakılan bayrak son derece önemlidir tabi. istanbul'un muhtelif bölgelerine yerleştirilen şu büyük bayraklarsa söz konusu olanlar... ** insanın içi bir garip olur yani.
özellikle istanbul'un tepelerine kondurulan dev bayraklara, mükemmel işiklandırmaları altında gece baktığınızda, tüm şehit kanlarının içinde bulunan gururu ,asaleti hissediyorsunuz sizde kanınızda. devlet burası benim demek için daha etkili bir yol bulmazdı.
yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor;
bir hilal uğruna ya rab, ne güneşler batıyor!
insanların, milli duygularını sömüren bir cümle daha başka bir şey değil.
yok efendim tüylerim dikenlendi yok efendim göğsüm kabarıklaştı, haysiyet ve şerefe bağladım gibi yalanlar sarfetmeyeceğim siz değerli okuyazlara. ne mi hissediyorum hiç bir bok evet yanlış okumadınız hiç bir bok hissetmiyorum. hissizim ben.
Bi tören sırasında önünüzde olduğu ve bakacak başka bi yer olmadığı için mecburiyetten bi bakış olmasının dışındaki zamanlarda yapılan eylem içten, kendiliğinden ise harkulade heyecan verici kanın damarlardan normal akış seyrinin dışına çıkıp bu heyecana tempo tutması hali.
katilliklerini bayrağın arkasına, gizleyip birileri tarafından kahramanlaştırılanlar, vatan millet bayrak deyip o bayrağın kutsallığını ayaklar altına alanlar, kolay provakasyona gelenler, 2006 nevruz da bir çocuğun eline aynı bayrağı verip sonrasından bulunamayanlar, her yerde her fırsatta yakıldığı iddiasıyla insanlara saldırmak için o bayrağı dillerine oyuncak edenler...
hani öyle erişilmez tepelere kurarlar ya, oralarda nazlı nazlı dalganır. işte o zaman gözlerden iki damla yaş süzülüverir. için ezilir. bir anda kurtuluş savaşında gözünü kırpmadan kendini ölüm çemberlerine atmış askerler gelir aklına. kulağında hep aynı melodi, aklında hep aynı görüntü. sonra o anneler gelir aklına. oğullarını nasıl da göndermişlerdir cepheye...
türk bayrağına bakmak öyle kolay bir şey değildir anlarsın. için gurur dolar kafan dimdik, dolaşırsın.
güzel bir duygu verir, lakin insanı değişik düşüncelere de garkeder zaman zaman, öyle ya üstünde siyasi simge, hem de islamın siyasal simgesi olan hilal vardır bayrağımızda, her türlü kamusal alana girdiği düşünülürse bu ne yaman çelişki dedirtir insana. ha tabi bir de istiklal marşının "şu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli" kısmını akla getirir ve yine çelişkilere yöneltir insanı. kurtuluş savaşı'nda savaşıp şehit olanların laik cumhuriyet için savaştığını düşünenlerin de gören gözle baktığında hissettiği şeyler bunlar olmasa gerektir.