turistlerle girilen diyaloglar

entry10 galeri0
    1.
  1. yazlık yada kışlık yerde* ülkemize gelen yabancı insanlarla girdiğimiz yada girmek zorunda olduğumuz konuşmalardır.
    bu arkadaşlar marmaris'te kendi ülkelerinde yapamayacakları rezillikleri rahatlıkla yaptıkları için, kendilerinden nefret etmekteyim ayrıca..
    örnek bir diyalog;

    olay dolmuşta geçmektedir.
    t:turist
    b:ben

    t: do you speak english?

    b: yes. but do you speak turkish?

    t: no..

    b: fuck of.!!
    4 ...
  2. 2.
  3. eğer ki turist kişisi bir adres tarifi öğrenmeye çalışıyorsa, cevap olarak " sen burdan böyle bi 100-150 metre go go go ordan kıvrıl..." türevi yüksek sesten bir tarifle karşılaşması kaçınılmazdır.
    2 ...
  4. 3.
  5. Karum'da karşılaştığım bir durum:

    turist:t güvenlik:g

    t:filistin street? u know? how can i go?
    g:önce dümdüz go go go (yüksek sesle)
    t:can't understand?!
    g:sonra göbekten (el yardımı ile gösterilir) turn.
    t:okay okay.. palet patisserie?
    g:haa o mu? one apartmant , two apartmant and three apartmant!
    t:first,second,thirth ha?
    g:he he ondan..
    2 ...
  6. 4.
  7. genellikle pişmanlık hikayeleridir. eğer o dile hakim değilseniz gece kafanızı yastığa koyduğunuzda keşke şöyle şöyle deseydim diye düşüncelere dalarsınız. o konuşmayı kafanızda binlerce kez yaparsınız. ama karşınıza yine turist çıktığında off hayır ya devam edemeyeceğim sözlük.
    0 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. turistlerle ilgili değil ama erasmusla ülkemize gelen bir arkadaşla başıma gelmişti. kütüphanede sıra beklerken onlarca öğrenci arasından beni seçen erasmuslu arkadaş yanıma gelip "do yuo spekak english" diye sordu. hiç de iyi olmayan ingilizcemle "how can ı help you" yanıtını verdim. elektronik katalogda aradığı kitabı bulamadığını anladım. bilgi ve belge yönetimi okuduğumdan terminolojiye hakimim allahtan. neyse kataloğa gittik konu: subject, yazar: author gibi temel noktaları anlattıktan sonra aradığı kaynağın yer numarasını bulup, rafa gitmesini söyledim. "raf" kısmında anlaşamadık. en son gidip elimle dokunarak "self self" (shelf) dedim. erasmuslu arkadaşın tepkisi "oo şelf" şeklinde oldu. raf anlamındaki "shelf" sözcüğü "şelf" olarak telafuz ediliyormuş, öğrenmiş oldum..
    1 ...
  11. 7.
  12. velkaaaaaaaaammmm(bağırınca turistler anlıyormuş!)
    2 ...
  13. 8.
  14. migrosta alış veriş yaparken turistin karşıma dikilip kedi mamasını sorması akabinde yerini tam tarif edecekken turistin benim anlamadığımı sanıp miyavlamaya başlamasıyla sonlanan diyalogtur.
    3 ...
  15. 9.
  16. - Hello! I have lost my jacket in this place!
    + Aha polis didi la! Bohu yidik...
    1 ...
  17. 10.
© 2025 uludağ sözlük