Turist ömer serisinin 1973 yapımı olan son filmidir. Absürt komedidir.
Uzay sahneleri izmir efes'te çekilmiştir.
Boğa güreşçisi ve yamyamlar arasında filmleri çok daha güzeldir. Bu iki bölümde feri canselde oynamış ve harika bir renk katmıştır.
Ama uzay yolu olmamış.
Filmdeki kadın kılığındaki uzaylının turist Ömer’e elini sürüp yalaması bu sayede tuzla beslenmesi, çünkü filmdeki uzaylıların temel gıda maddesinin tuz olması, turist Ömer’in bu tuhaflığa ilk başta anlam verememesi ancak gemi mürettebatından bundan dolayı ölenleri görünce çok korkması bizim jenerasyonumuzun fantezi dünyasında oral bir travmaya sebep olmuştur.
Çıplak silah, çıplak ajan, korkunç bir film gibi serilerin ağa babası, başka filmlerle dalga geçen filmlerin ilk örneklerinden,
Uzay filmleri furyasına katılmak ve komedi tarzında yapmak belki de ilk defa yapılmıştır.
Rahmetliyi özlüyoruz.
Turist: siz kimsiniz ya?
kız 1: biz altın kızlarız.
Turist: a aa! Sen de mi altındansın?
Kız 2: evet.
Turist: her tarafınız altından mı?
Kızlar: evet!
Turist: var ya sizi bozdurup bozdurup harcamalı yahut da biçimli bir bankaya koymalı anadım mı.
(O sırada yaklaşık 1.5 m. Boylarında başka bir altın kız sahneye girer.)
Turist: aaa bak çeyrek altın da geldi ufaklık, evladım allah bağışlasın.
doktor: raporumu açıkliim kaptan: beyin, varla yok arası...
turist : heh, herkes bilir benim beyinsiz olduğumu...
doktor : kalp, yok!
turist: ahh, kör melahat da öyle derdi, kalpsizsin derdi...
doktor: iç organlar bozulmuş...
turist : yaa üstünüze afiyet üşütmüşüm birazcık...
(Turist Ömer Uzay Yolunda - 1973 )
Belki bir komedi başyapıtı değil ama dönemine göre yapmaya çalıştığı şey açısından bir komedi şaheseri. Dönem filmlerini dalgaya alan absürd filmler bildiğim kadarıyla o yıllarda genellikle Mel Brooks ile olsa da bizimde böyle bir film yapmış olmamız ve Dünyada bilinen bir film olmuş olması da sevindirici. Maddi olanaksızlıklardan ötürü görüntü efektleri, makyaj ve kostüm gibi şeylerde bazen komik bir durumda olsa bile Turist Ömerin keskin zekası, dalgacı kişiliği ve olaylara verdiği esprili tepkiler filmi alıp götürüyor.
meşhur çiçek besleme sahnesinde kadın çiçekler için “onlar benim çocuklarım” der. tam bu sırada tuz yiyen canavar gemi tayfasından birinin kılığına girmiş ve turist’in ellerindeki tuzu yemeye başlamıştır. turist ömer efsanevi cümleyi kurar: “ ablacım senin çiçeklerden biri büyümüş de el öpüyor allah bağışlasın.”
Turist Ömer silah zoruyla nikah masasına oturtulmuştur ve allah’a Dua eder:
“Allah’ım bir sebep gönder de beni Buradan yok et, toz et, yok et yarabbim!”
Turist’in duası kabul olmuş ve profesör onu zaman makinasıyla galeksinin (aynen böyle söylüyor) en uzak gezegenine (yani efes’e) ışınlamıştır. Turist kendini birden bu harabeler içinde bulunca kendi kendine konuşmaya başlar:
“Hey ulu tanrım, yarrabbim duamızı kabul ettin insanın kıt olduğu yere getirdin, vicdanımızla baş başa bıraktın bizi.”