Özal zenginperest bir cumhuriyet düşmanıydı. Tarikatçıydı, piyasacıydı, sağcıydı ve Amerikancıydı. Arkasından ağlayanlar da bunların biri veya hepsidir.
Hiç şüphe yok ki Türkiye tarihinin en gayrı milli liderlerinden birisiydi. Kendisi Türkiye'nin adını Anadolu Cumhuriyeti olarak değiştirmeyi düşünmüştü, bunu kardeşi Korkut Özal da söylemişti. 1 milyon Kuzey ıraklı Kürde kucak açarak ülkenin demografik yapısıyla oynaması da gerçekleştirdiği sayısız ihanetten yalnızca birisidir. Özal, PKK'nın silahla değil ancak barışla yani PKK'nın taleplerini yerine getirmekle bitebileceğini iddia eden birisiydi. Ayrıca Kürt federasyonunun tartışılabileceğini de söylemişti.
Sadece PKK terörü değil aynı zamanda FETÖ de Özal döneminde palazlandı ve hızla yükselişe geçti. Bugün Fetullahçıların hepsi Özal'a minnettardır.
Körfez Savaşı'nda da Türkiye'yi ABD'nin yanında savaşa sokarak ülkenin başına büyük bir bela açmak istemiş ancak ordunun direnişi nedeniyle başarılı olamamıştır.
Azeri kardeşlerimiz için de "Azeriler Şii, biz Sünniyiz onlar iran'a daha yakın" demesi de onun milli duygulardan ne derece yoksun birisi olduğunun en bariz göstergelerinden birisidir.
Türkiye'nin sanayileşmeye, üretime ve ihracata dayalı ekonomi modelinden finans oyunlarına, tüketime ve ithalata dayalı bir ekonomi modeline geçmesi de Özal'ın marifetidir. Dolayısıyla bugünlerin mimarlarından birisidir. Bütün bunların yanında yolsuzluk, hırsızlık, çalıp çırpmak da Özal döneminde normalleşmiştir. ilk kez onun döneminde emek harcamadan kolay yoldan para kazanmanın ayıp bir şey olmadığı düşüncesi insanların zihnine yerleşmiştir, hatta "köşeyi dönmek" deyimi de bu dönemde dilimize yerleşmiştir.
Özetle Turgut Özal cumhuriyet tarihinin en kötü lideri olmaya aday birisidir. Hatta bugünkülerden daha kötü olduğunu söylemek abartı olmaz.
Türkiye'ye zarar veren ikinci siyasetçidir. Benim memurum işini bilir demesi ve rüşvetin yaygınlaşması özal'ın yüzündendir. Ülkemize yararından çok zararı dokunmuştur. Son olarak; azerbaycan'da soydaşlarımız katledilirken Türkiye'den yardım isteniyor ve özal diyor ki. "Azerbaycan'lılar şii biz sunniyiz. Azerbaycan'a iran yardım etsin!." işte böyle bir siyasetçiydi. Kendisini hiç sevmem..
türkiyeye rüşvet ve yolsuzluğu getirmemiş, türkiyede rüşvet ve yolsuzluğun boğaza kadar dayandığını gözler önüne sermiştir. sanki 80 öncesi türkiye çok dürüstmüş, namusluymuş, hiç yolsuzluk olmazmış, memur rüşvet yemezmiş, karaborsa yokmuş gibi safça düşünenlerin aklının almadığı siyasetçidir. evet benim memurum işini bilir, yanlış diyen varsa beri gelsin!
kötüleme üzerine gelen edit: tamam arkadaşım türkiye önceden çok dürüst bir memleketti, devlet kadrosunda kadroculuk, rüşvet, yolsuzluk nedir bilmezdi. insanlar hakkıyla çalışır, memurlar kötüye tamah etmezdi. ne güzel günlerdi...
(bkz: andersenden masallar)
1990'da Köşk'e silahıyla çıkan Taha Yasin Ramazan'a (dün idam edildi), "Türk toprağına tek bir Scud füzeniz düşerse gelir Saddam'ı da, seni de asarım" kelamını etmiş rahmetli 8. cumhurbaşkanımızdır...