iktidar uğruna ne zorluklar çekildiğinin, neler yapıldığının ispatı olan, türkiye cumhuriyetinin 8. cumhurbaşkanının hayatından çarpıcı bir kesit...
75 milyonluk ülkeyi yönetmek bazen müslüman kardeşlerden, bazen mason localarından, bazen eşek etinden sucuk etmekten geçtiği gibi, kimi zamanlar da genelev köşelerinden geçer.
siyasi istikbal uğruna hayat kadınlarından bile hayat dersleri alınır, ama erkeğin orospusu ise bir insan bunlar kulak ardı edilir.
bu hikâye malatyada geçer. bu, bir tercüman eşliğinde eğlenmek için geneleve gelen iki amerikalı coni ile genelevde çalışan kezbanın hikayesidir..!!!
ah kezban ah, eli öpülesi kezban ..!!! belki de şimdi yaşamıyorsun. keşke yaşasaydın da görseydin, gerçek orospunun kim olduğunu.. !!!
menderesin türkiyeyi küçük amerika yapmaya çalıştığı günlerde, yani 1955-1960'lı yıllarda yaşanmış gerçek bir hayat hikâyesidir
malatyanın en canlı sokaklarından biri de, genelev sokağıdır
gündüz cumhuriyet bayramı kutlanmıştı.. gece saat 12'ye yaklaştığı sırada içeriye ağızlarında pipo, sarı saçlı, uzun boylu iki kişi ile beraber şık giyinmiş şişman bir adam girdi. bu iki yabancı, uzman sıfatıyla bir dost memleketten getirilmişlerdi bir yıldır yakındaki 15.000 nüfuslu bir anadolu kasabasındaydılar.
kaymakam kasabada böyle bir şey olamayacağını, arzu ederlerse falanca yerdeki türk pavyonuna gitmelerini tavsiye etmişti bunun üzerine iki genç, tercümanlarını da yanlarına alarak önce malatyaya, sonra da faytoncunun rehberliğinde buraya gelmişlerdi
yani malatya genelevine..!!!
ilk dakikalarda yadırgadıkları bu yer, git gide hoşlarına gitmişti. akşamdan beri 25 müşteri savmış olan kezban, gramofona oynak bir plâk koymuş, kırmızı mayosunun içinde dönüp duruyordu yabancılar kezbanı seyretmeye başladılar. sonunda kezbanı işaret ederek, tercümanlarına bir şeyler dediler
tercüman çaça kadına :
- mösyöler bayanı istiyor..!!!
tercümanı duyan kezban adamlara şöyle bir baktı sonra :
- müthiş yorgunum anne. mazur görsünler..!!!
cevap tercüme edilince, yabancılardan uzun boylusu sertleşen sesi ile :
- ne demek..?!!!
- böyle yerlerde müşteri reddedilmez ..!!! diye diklendi
- bu mösyölerin kim olduğunu bilmiyorsun galiba ..?!!! hem bir orospu müşterisinin arzusunu yerine getirmeye mecburdur..!!!
kezban :
- ben orospuyum..!!! ama bu mösyöler kim olursa olsunlar, arzularını yerine getirmeyeceğim..!!!
diğer kadınlar şaşkın şaşkın ona bakmaktaydılar kezbanı o güne kadar hep para canlısı olarak düşünmüşlerdi..!!!
tercüman yediği hakareti hazmedememişti :
- senin gibilerinin hakkından polis gelir..!!!
- buyrun efendim, polis iki adımlık yerde..!!!
şişman tercüman hışımla dışarı çıktı. biraz sonra yaşlıca bir polisle içeri girdi ecnebilere karşı daima nazik olmayı, onlara kolaylık göstermeyi vazifesinin mühim bir düsturu sayan polis, kezbana :
- mösyöler seni çiftetelli oynarken bulmuşlar demek ki yorgunluk bahane şu halde sebep ne kezban..?!!!
- sadece istemiyorum..!!!
- fakat vazifeni unutuyorsun. sonra senin için fena olur..!!!
genelevin dilberi kezban, âdeta deliye döndü :
- bana hiç bir şey olmaz, polis bey..!!! ben gavurlara orospuluk yapmam polis bey ..! beni nihayet buradan başka bir yere sürebilirsiniz ! fakat sürüleceğim yer gene türk ili değil mi ..?!!!
herkes susuyor, iki yabancı alık alık bakıyordu kezban ise yumruklarını sallayarak söyleniyordu :
- ben gavur orospusu değilim, polis bey..!
- ben türk orospusuyum..!!!
diğer kadınlar başlarını önlerine eğmişlerdi yaşlı polis ise gözlerindeki ıslaklığı göstermemek için, ağır ağır bahçeye çıkarken kezban hâlâ bağırıyordu :
- ben gavurun altına yatmam, polis bey..!
- ben türklerin orospusuyum..!
- gâvurun değil..!
bu anlatılanlar, kaderin sillesini yemiş vesikalı kezbanın ; cılız öpülesi elleriyle ; ülkemizi işgal eden gâvurlara attığı yaman tokadın hikâyesidir işte böyleee bir kaç dolar kazanabilmek için, yabancıların önünde eğilen bütün politikacılarımıza
iş adamlarımıza
bürokratlarımıza
medya mensuplarına
ve keşke ingilizlerin idaresinde olsaydık diyebilen o çok namuslu ( !!! ) hanım kızlarımıza
velhâsıl, kadın erkek bütün vesikasız orospularımıza ithaf olunur ..!!!
ve o şişman tercümanın adı neydi biliyor musunuz.. ?!!!
turgut özal için bunu iddia edenlerin kaynağı pek sağlam olmalı. kaynak göstermeden, belge göstermeden böyle bir iddiada bulunacak kadar orospu çocuğu değildir kimse...
insan ruhu değişkendir, dedirten başlıktır. Bazen ben de turgut ozalı seviyorum diyorum bazen de sevemiyorum. Amerikancı olur, halkçı olur, abd menşeili diktacilarin getirttiği adamdır, falandı dolandı derken türk birliği hayali vardır. Karmakarışık yetişmediğim dönemin adamıdır. Ben de fikri değişen protez arkadaş gibi sadece sallamakla yetiniyorum.