lan hıyar özal öldürüldükten sonra bela olmuştur milletin başına terör örgütü biraz daha yaşasaydı nankör yurttaşları için pek çok şey değişecekti bu ülkede.
nankör halkı onu öldüren ülkeye küfür eder önce sonra kendisini katilinin köpeğisin diye, oysaki bu ülkedeki köpekler en çok havlayanlardır.
Haklı insandır. Turgut Özal, 1984'teki ilk Şemdinli ve Eruh eylemlerinden 80'lerin sonlarına kadar sürekli, "üç beş çapulcunun marifetidir" diye diye bugünlerin temelini attı.
Özalın PKK terörünü ilk değerlendirmesi buydu. Bilindiği kadarıyla Özal, bu lafları ettikten sonra da ertesi gün güney sahillerine tatile gitti. Tabi o zamanki gazeteciler, sivil toplum örgütleri, askeriye falan hepsi bu değerlendirmeyi ve arkasından bu tatil olayını yadırgamıştı.
Devletin istihbarat örgütlerinin, 1982den beri PKK eylemleri için, uyarı yaptığı bilinmekteydi. Demek Ankara, yani Özal efendi, bu uyarıları ciddiye almamıştı. Özalın Üç, beş çapulcunun marifeti! demesi de herhalde bundandı.
Oysa, askerler böyle düşünmüyordu.
Kimi şakşakçılar da Özalın tepkisini doğru buluyor, olayı küçümsemesini psikolojik operasyon olarak değerlendiriyordu.
Devletlüler her zamanki gibi rahatlık içindeydi, On dönüm bostan/Yan, gel yat Osman misali.
PKK kim oluyordu ki?
Hele hele Abdullah Öcalan denilen sümüklü?
Üstelik bölge halkı da bunlara iyi bakmıyordu, desteklemiyor, ihbar ediyor, hatta vuruyordu.
O halde PKK ne yapmalıydı?
Katliam!
Kendisini desteklemeyenlere karşı katliam, yani Kürtlere...
ilk katliam, 8 Kasım 1984te Eruh, Karageçit köyüne yapıldı, köy halkı PKKya yol vermiyor, muhtar PKK aleyhinde konuşuyordu. Köy basıldı, iki eve girildi, dördü çocuk beşi kadın dokuz kişi katledildi.
Ondan sonra da PKK aldı yürüdü, gık diyenin kafasını uçuruyor, devlete güvenenler de akan kan yerde kalmaz, devlet güçlüdür ninnisiyle uyutuluyordu.