turgut uyar

entry1193 galeri92 video7 ses1
    101.
  1. hangisine tasa edeceğiz, şaştık.
    "ölüm derdi, kalım derdi" derken
    2 ...
  2. 102.
  3. ben etiler'de oturuyorum - herkesin bir adresi olmalı-
    iniyorum yokuş aşağı her gün
    denize uğramadan yapamıyorum
    öğleyle akşam arası, akşamla öğle arası
    alışılmış vakit uzun uzun bitiyor
    açıyorum hafifçe kapalı dudaklarımı
    nereye
    turgut'a sormalı, iyi bilir o
    elinde limonlu votkası.

    ey masalar, ey iskemleler
    edip'in yeri boş mu, köşede masanın yanı
    değilim ben böyle mahzun
    öyleyse pulsuz bir dilekçe nasıl olmalı
    unutup baharı bile nasıl olmalı.

    işte
    turgut'a gidiyorum, yağmur nasılsa yağmadı

    edip cansever
    4 ...
  4. 103.
  5. eşsiz şair.
    hangi dizesini yazsam bilemedim.
    hiçbiri belki en güzeli.
    tapıyorum sana.
    7 ...
  6. 104.
  7. " hiçbir şeye yaramam / ama yine de seni severim " demiş büyük şair.
    5 ...
  8. 105.
  9. insanı kendi derinliğiyle başbaşa bırakan üstad.
    1 ...
  10. 106.
  11. gözünün gördüğü her gün
    tam da bu saatlerde
    devasa bir evrenin sıkıntısı ile boğuşmaktan baygın
    siktir çekmekten bitab düşmüş
    yanına yaklaşılmaması gereken bir hayatsevmez olur muydun sen de turgut abi,

    diye sormak istedim şu an. tonlarca gereksiz soruya bir tane daha eklemişiz ne çıkar? ne çıkar biz sizi anlamasak da? anladık ama. cansever'e selam. ki, sesini duydum kendilerinin, dün ilk kez, gökanlam'ı okurken. derin bir nefes çekti, sızılı ve sıkıntılı... sonra okudu. sesini duydum. ilk kez. değişken bir duyguydu. anlatamam. sen anlatıver ona. senin sesini henüz duymadım, belki duymak da istemem, bilmiyorum. neyse.

    "en iyi dostlarımız ölülerdi." niye'sini artık bilerek, selam ediyorum sana uyar baba. ve cansever'e de... şu sözlük denen ortama, şöyle biçare, sulu ve gereksiz şeyler yazmanın bünyemde yarattığı saçmalık eşliğinde selam olsun sizlere.

    müebbet ile.
    5 ...
  12. 107.
  13. --spoiler--
    ey en akıllı kişisi dünyanın
    bazen yaz ortasında gündüzün
    sevgim acıyor
    kimi sevsem
    kim beni sevse
    --spoiler--
    4 ...
  14. 108.
  15. --spoiler--
    Asır yirminci asırdır,amenna
    Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım
    Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi
    Uzaklar daha uzaklaşır
    Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri
    Sımsıcak sevgilere muhtacım.
    --spoiler--
    3 ...
  16. 109.
  17. - alıntı -
    Merhaba Turgut Uyar,
    Kitaplarına girmeyen şiirlerini Mehmet Can Doğan toparlamış. Otuz dört haneli bir köyün, Arapkir' den birinin mektubunun şiirlerini okurken daha sonraki Turgut Uyar' ı düşündüm. Cennetin dünyada olduğuna inanan, yurdunu bu cennetin yedinci katı sayan biri yazabilirdi açlığın çoğunlukta olduğunda insanın ciğerinde sezilen cehennemi: "At sırtında taşınan ölü/Kundağa girmeyen bebe/Karanlıklarda açan çiçeklerin/Bir insanın ölümüne dönüşü". Açlık çoğunluktayken aşk yetmez sana. Şiirinin hala gündemde olduğunu anlamıyorlar bazen. Sen açlık çoğunluktayken tok olmanın ayıp olduğunu söyleyensin. Şiiri harcamadan bunu söylemek kolay iş değil. Ustalık ister. Ama sen alışılmış ustalıklardan da hoşlanmazdın. Çünkü geleceği bilenlerden birinin bir demiryolu makasçısı olacağını bilmekle yetinmez söylersin.
    Merhaba Turgut Uyar,
    Kitaplarına almadığın şiirlerin kitaplaşması iyi oldu.. Senin şiirini sevenler daha iyi kavrayacak seni. Küçükpazar' dan, Üsküdar' dan söz eden, Laleli' deki "bir cigara paketi kadar" odanın şiirinden gelinir kayayı delen incire elbet.
    Ve şu yargıya varmak bugün de önemlidir, " ...siyasal dergilerin, sanat sorunlarına sırt çevirmeleri kötü sonuç veren bir umursamazlık diye düşünülmelidir. Yurdumuzda sanat dergileri de çıkıyor, ne gereği var siyasal dergilerin sanata ayrıca yer vermelerinin, isteyen siyasal dergileri, isteyen öbürlerini okur denilebilir. Bana kalırsa bir siyasal tutum, ancak bütünlüğü ile vardır. Bir siyasal dergiyi arkeolojik bir yağma ilgilendiriyorsa , bir edebiyatsal sorumsuzluk, bilinçsizlik ya da tam tersi bir yeni bir bilinçlenme de aynı ölçüde ilgilendirmelidir".
    Yargılarının (ikinci Yeni' nin öteki ustalarının yargılarıyla birlikte) gündemde oluşu elbet boşuna değil. "Daha açık, daha halka doğru bir şiir yapma" üstüne söylediklerin okunmalı. Bu günlerde dönüp iyi okunması gereken şiirler arasında "ve şiirsel hiçbir yanı yok sayılır/var mıdır, vardır/ vardır ama çiçeklerle değil/ kendi başına/ zımpara taşı gibi acımasız" dizeleri de var. Anıştırmalarla , değişen görüntüler ve hatırlatmalarla bir şiir kurdun hep. içinde olumsuz bir umut taşıdın . Çıkmazda da umut gördün çünkü . Çelişmenin insanı bütünleyebileceğini düşündün.
    "Bir şiir kendi içinde , kendi yapısı içinde bir bütündür, bir 'birim' dir. Düşüncesini de, duygusunu da, bütün öbür ilişkilerini de içinde taşır, taşımalıdır" diye savundun şiirin bütünlüğünü. Neredeyse hepimizin umutsuz olduğuydu zaman,
    "kente kapandık kaldık tutanaklarla belli
    sirk izlenimlerinden seçmen kütüklerinden
    yüzlerimiz temmuzdan ötürü sallanır ve uzar
    ve her köşe bir tuzaktır
    birer darağacıdır her meydan saati
    öğle vaktini kesinlikle gösteren
    oysa hep güçlü dağları görmenin zamanıdır"
    Acıyı da umutsuzluğu da kanıksamış mıydık:
    "artık öyle açık ki kuşkuya yer yok
    acıya hep yer vardır aramızda
    dört cepli yeleğim aynı kolaylıkla taşır her şeyi
    bozuk paraları da umutsuzluğu da
    aynı kolaylıkla tutmuş gibi olurum
    güneşin yedi renk ayasını"
    inandığın her şey gibi umutsuz duruşunu da savunmayı bildin. "Niçin umutlu olayım! Çünkü umutsuzluğun, insanı umuttan daha güçlü, bir iten, bir şeyler yapmaya zorlayan bir duygu olduğuna inanıyorum. En azından kendi adıma denedim, bildim."
    Zor günlerimde seni okudum da direndim, Turgut Uyar. Ama "Yitiksiz" deki dizeyi de aklımda tutuyorum:
    "Giderayak boktan şarkılara dayanıyorum."
    - alıntı -

    (bkz: evrensel)
    (bkz: sennur sezer)
    2 ...
  18. 110.
  19. "bir maviyi durup dururken birine benzetiyorum.."
    4 ...
  20. 111.
  21. bilir ki; tanrı ile en iyi şairler konuşur.

    "ne yapalım
    bari bağışlayalım birbirimizi"
    2 ...
  22. 112.
  23. --spoiler--
    senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    bana dönesin diye bir bir kapattım
    şimdi otobüs gelir biner gideriz
    dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
    seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    durma kendini hatırlat
    durma göğe bakalım
    --spoiler--
    1 ...
  24. 113.
  25. turgur uyar, öss nin son sürümü olan LYS ye hazırlanmak için eserleriyle birlikte ezberlediğim 200 yazar dan sadece bir tanesi... hemde diğer 180 tanesi gibi sınavda sorulmayanından...
    2 ...
  26. 114.
  27. ıslak çeltik

    benim bir sevincim var yüzün artık akşam
    bir çocuğun gülüşünü görüyorsun nereye baksam

    kıyımız uzak ve kuytuda ellerimiz sanki yok
    ellerimiz yok ama senin ellerini bir tutsam

    bazı çocuklar doğar bilirim bazı çocuklar doğmaz
    doğmayan çocuklar için bilmem ne yapsam

    ey çavlan. bitmeyen temmuz güneşi. ey aslan
    silkin. sakla harmanını. çocuğunu sakla

    ey aslan. suya kaptır kendini ellerin sanki yok
    bir güzel günde mızıkalarla bir alanda dursam

    sen yoksun gazeteler yok geçmişin razı değil
    bilmem ki doğmayan çocukları ben mi doğsam
    2 ...
  28. 115.
  29. uzak kaderler için

    birgün, bir yağmurla garip garip
    -çoluğu çocuğu terk edeceğim.-
    bir sevgiyle doymayacak kalbim,anladım
    alıp başımı gideceğim.

    asır yirminci asırdır,amenna
    bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım
    neon lambaları büsbütün karartır gecemizi
    uzaklar daha uzaklaşır
    bir define çıkarır gibi kayalardan, ademden beri
    sımsıcak sevgilere muhtacım.

    bir gün alıp başımı gideceğim
    -yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar...-
    belimi bir ılık şal sarsın, mavi
    hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız
    rüyalarım unutulmuş bir handa pes desin
    görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında.

    kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm
    her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde
    diyarı gurbette kanlı bir aşk
    bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde
    en uzak beyazlar,
    en yakın ikindilerde, duygulu
    ve bir sahil meyhanesinde bir akşam
    içip içip ağlasam...

    nasıl kısa kesmeli bilmiyorum?
    herkesin derdinden pay isterken.
    uzak kaderlerin suları çağlar şimdi

    yıldızlar dökülür sonsuza içimizden.

    birgün, bir parkta otururken, biliyorum
    bir el yağmurla dokunacak omuzuma
    bir çift göz,bir davet, bir kalp
    çoluğu çocuğu terk edeceğim.
    yapraklar dökülecek, çiçekler solacak

    bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
    toprak ve insan kokularıyla,
    uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
    başımı alıp gideceğim.
    1 ...
  30. 116.
  31. 117.
  32. söyle ben saçlarımı kestirsem ne olur
    bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur.

    ah be usta; temmuz da toparlanıp gidiyor işte
    2 ...
  33. 118.
  34. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    Bu evleri atla bu evleri de bunları da
    Göğe bakalım

    Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    Bu karanlık böyle iyi aferin tanrıya
    Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    Beni bırak göğe bakalım

    Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    Bu senin eski zaman gizlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    Bana dönesin diye bir bir kapattım
    Şimdi otobüs gelir biner gideriz
    Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
    Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    Durma kendini hatırlat
    Durma göğe bakalım
    2 ...
  35. 119.
  36. oysa gece tam yarısıdır günün
    ve daha güçlüdür gündüzden
    3 ...
  37. 120.
  38. senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum

    ..............

    seni aldım bana ayırdım.
    6 ...
  39. 121.
  40. içim güvercinleri okşamış gibi rahat
    Sen yanımdayken ister istemez
    Geniş meydanlarda akşam üstleri
    Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar.
    Sen yanımdayken ister istemez
    Uzak ırmakları hatırlıyorum.

    (bkz: Senfoni)
    1 ...
  41. 122.
  42. edip cansever'den turgut uyar'a...

    Kocaman bir avlunun ortasında durdu durdu
    içindeki bomboş avluya bakarak
    Gökyüzünden arada bir oraya
    Ölü bir kuş ya düşüyor ya düşmüyordu.

    Görseydi içinin olmadığını
    Çekip onca çelenkten bir sap karanfili
    Koymak ister miydi hiç
    Bu ikindi vaktinin hırçın vazosuna.

    Güzleri kullanırdı o kadar sevmese de
    Dünyayı kullanırdı açıp da penceresini sonsuza
    Su içse suya benzerdi biraz
    Konuşsa
    Üç beş kişi birikirdi herhangi bir köşebaşında
    Yolu düşse de başka mor-sarı bir akşam kahvesine
    Ne kadar eşleşirdi Van Gogh'un bakışıyla.

    Sevgiler gönderirdi nedense utanırdı da bundan
    Gönderir gönderir geri alırdı bir gücenikliği sonra.

    Dün müydü, yüzyıllar mı geçti, bilmiyorum ki
    Bir yaz sonuydu yalnız denizi sıyırıp geçtik
    iki tek votka içtik varmadan Aşiyan'a
    Konuşmadık hiç, nedense hiç konuşmadık
    Az sonra kalkıp gitti o
    Kalakaldım ben oracıkta
    Kapadım gözlerimi ardından gene birlikte olduk
    - Garson! bize iki tek votka daha.
    0 ...
  43. 123.
  44. zamansız gelme
    elim kolum dağınıksa sarılamam. *
    2 ...
  45. 124.
  46. 125.
  47. yapı kredi yayınlarından çıkan kitabına girmemiş şiirlerin bulunduğu "yitiksiz" isimli eserle bizleri yıllar sonra yeniden sevindiren büyük şair.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük