Bence ikinci yeninin en güçlü şiirlerine imza atmış olan şairdir.
ikinci yenide Ece Ayhan var mesela. Ama o okuyucudan çok diğer şairlere şiir yazan biri gibi gelir bana her zaman.
Cemal Süreyya... Şairliğini tartışacak değilim elbet. Muazzam bir şairdir ama işte belki ideoloji ile arasındaki o kopukluk sanki şiirlerinin çoğunu havada bırakıyor.
işte Turgut Uyar bence bunların tamamından rafine bir şair.
Mutsuzlukdan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
Sevgim acıyor
Biz giz dolu bir şey yaşadık
Onlarda orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor
Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar
Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
ilkbahar geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filanda gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar
Şiirlerini ilk kez okuduğumda "keşke komşumuz olsaydı" demiştim. Onun evden çıkıp eve gelişlerini salon penceresinden görmek ve evde limon bittiğinde kapısını çalmak eminim hoş olurdu. Kim bilir belki elimdeki romanı görür, ömrüm boyunca unutamayacağım espriler yapardı.
Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yan gelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız.
bir kadını sevmeye hep memelerinden başlanır
bir şeyi hatırlatmak mı ona
yoksa bir şeyi hatırlamak mı
bilmiyorum
ama nasıl bir şeyse güzel bir şey
üstelik sonsuz da
tutgut uyar'ın en özel ve en bilindik şiirlerinden 'göğe bakalım'da ki son satırlar da yer alan,
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum.
mısraları, şiirin can alıcı bir kaç yerinden biridir. ve elbet ki derin...
''bir intihar akşamı üstüne söylenti'' şiiri'nin de yeri ayrıdır ve şairin özel şiirlerindendir.
kısacık serin bir akşam
kelebeklerin atlarla yarıştığı
yoğun bir akşam.
bazı mektuplar damgalandı postanelerde
oturuldu bir takım şarkılar söylendi
bir adam bir kadının kapısını vurdu
kısacık bir akşam.
terziler geldiler. kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle
daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere
bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle.
kumaşlar bulundu ve uyuyan kediler okşandı.
sonra sonsuz çalgısı sevinçsizliğin.
çay içmeye gidenler vardı akşamüstü,
parklara gidenler de
duruma uymak kısaltıyordu günlerini
artamayan eksilmeyen bir hüzünle...
yorgun ve solgundular,
kumaşları buldular, kenti doldurdular
o çelenk onbin yıllıktı, taşıyıp getirdiler
ölülerini gömmüşlerdi,
kalabalıktılar, tozlarını silkmediler
bütün caddeler boşaldı, herkes yol verdi,
(...)
Buyuk saat teki pek cok siri okudum, tekrar ve tekrar okudum.
turgut un siirini cok hissedebiliyorum ben yuregimde.
benim icin turk edebiyatindaki en buyuk sairlerden
-bir bozuk saattir yuregim, hep sende durur.
turgut