misket oynarken,balkona çıkan bir teyzenin 'ayşe hanııım ayşe hanııım duydun mu kızzz turgut özal ölmüüüşşş'demesiyle son atışlarımızı yaptık,evlere dağıldık.kimse birbirine bir şey demedi,sanki son el denmiş gibi gittik evlerimize...hala aklıma gelmektedir... *
o gun yagmur yagdigini ve o zamanlar cok yakin olan bir arkadasimin* dogumgunune giderken haberi yolda aldigimizi hatirlarim. annem allah allah nidalari icerisinde beni arkadasima birakmis ve o zamanlar hic yapmadigi bir sekilde gece orda kalmama izin vermisti. hala hatirlarim arada sirada. ***
23 nisan gösterilerimiz iptal edilmiştir.yoğunluk olmaması düşüncesiyle 1 hafta önce yapılması planlanan organizasyonumuz akgün hotel'in yas ilan etmesi nedeniyle iptal edilmiştir.bizde bşr hafta beklemek zorunda kalmışızdır.
tabi birde kuaförde hazırlık içinde olan velilerimizin apar topar eve gelmeleri de hala aklımdadır.hele bir tanesinin saçı yarım kalmış,o da haline bakmadan eve geri dönmüştür.
ölümünü takip eden günlerde sürekli özal ın pijama ve eşofman karışımı kıyafetlerle spor yapışı gösterilmişti televizyonlarda;kendisini tanımayan biri o koca göbek olmasa ünlü bir sporcunun öldüğünü zannedebilirdi.ayrıca sanki kendisi yine sabah sporu yaparken kolunu kırmıştı bir ara!
okulun bando takimindaydim ilkokulda ve 23 Nisan icin prova yapiyorduk okulun bahcesinde. bes para ver, bes para ver, bes para yoksa on para ver adli zor ötesi parcayi trampette calmaya calisirken müzik ogretmenimizin yanina okul bekcisi gelmisti ve bir seyler söylemisti.ögretmenimiz ise cok sasirmis ve provayi apar topar bitirtmis, bizleri evlere yollamisti.sadece cocuklar cumhurbaskanimiz olmus onun icin bugun prova yok dedigini hatirliyorum bide yolda aglayan bir iki yasli teyze,eve gidene kadar ne oldugunu idrak edememistim, o yilki torenlerde stadyumda calmadan yuruyus yapmistik.
turgut özal ın öldüğü gün bursaspor beşiktaş maçının olduğu ve ölüm haberinin gelmesinin ardından başlamak üzereyken maçın iptal edildiğini net olarak hatırlıyorum. birde özalın cenaze töreninde burhan çaçan dua okumaya kalkmıştı. fatihaya başlayıp yarıda ihlasa dönmüştü, koca koca bürokratlar, bakanlar cenaze üzüntüsünü unutup, gülmekten kendilerini alamamışlardı..**
bizim bolumde* uzun donem hafizayla* ilgili bir deneye, denek olarak katilan ogrencilerden %98'inin tum detaylariyla ogunu hatirladigi sonucu elde edilmisti. tabiki olculen bu degildi, ama ilginc bir detay olarak kalmis aklimda.
anneyle halı yıkanıyordu o gün. malum o zamanlar halı yıkama makinaları bu kadar yaygın değildi. sabahtan akşama kadar suyun içinde çıplak ayakla dolanmaktan bronşitim azmış, ateşim çıkmıştı hafiften. televizyonumuz bozulmuştu o gün. özal ın öldüğü alt katta oturan nadide teyze haber vermişti ağlayarak.
uzaktan bir akrabamızın sünnet düğünü vardı.bende ortalıkta koşuşuyordum.haberi kimden duyduğumu hatırlamıyorum ama hemen gidip büyük bir görev bilinciyle düğün sahibi teyzeye söylemiştim.Teyze bana 'münasebetsiz, nerden çıktın sen, bide güzel bi habermiş gibi yetiştiriyo'dedi.tabiki düğün sahibi teyzenin bana kızmasının sebebi özal'ın ölüm haberi değil,çalgıcıların susması ve düğünün sönük bir şekilde geçecek olmasıydı.