Röportaj yaptığım, ağa han ödülünü üç kez almış büyük mimar.
Ülkemizin yetiştirdiği en büyük mimarlardan birisi. sinan ödülünüde almıştır. Mimarlıkta uyguladığı oranlar, artık bir referans olmuştur. Son derece mütavazi ve tatlı dillidir. misafirperverliği çoktur. beyazıd meydanını trafiğe kapatmış, yüz milyon dolara istanbul'un tarfiğini çözerim demiş ve bunun gibi sayısız yararlı işe imza atmıştır.
tuvalet fayansı(iznik çinisi niyetine) ile camilerin içini dolduran, bir mimarın en çok sahip olması gereken hayal gücünden yoksun günümüz mimarları yanında,sinan ödülü ve ağa han mimarlık ödülü gibi, iki önemli ödül sahibi, türkiye'de mimari alanda bir çok başarılı projeye imza atmış, estetiği ve güzelliği her zaman ön planda tutan usta mimarımız.
tüm mimar olmak isteyenlerin bir şekilde bu şahsı tanımalarını ve mimarlığa onun penceresinden bakmalarını salık vermekte hiçbir beis görmüyorum. unutmadan kendisi, osmanlı mimarisi'ni muazzam şekilde anlatan üç tane de kitap yazmıştır.
Dünyada üç kez Ağa Han Mimarlık Ödülü almış tek mimardır. “Bilge Mimar” da olarak anılır. Türkiye’deki ilk sanat tarihi doktora tezinin sahibidir (1921, Antalya- 2009, istanbul)
hakkında halil ibrahim düzenli'nin yazdığı idrak ve inşa kitabı türkiye'nin mimar sinan'dan sonra yetiştirdiği en büyük mimar olan bu yüce şahsiyeti anlamaya bir nebze yardımcı olabilir kanaatindeyim. turgut cansever'i anlamak biraz da istanbul şehir planlamasına bakınca kafayı daha esaslı yemek demektir. zaten o safhaya gelmek de kolay değil gibi.
üzüntümüzü en iyi anlatacak yazıyı sanırım mustafa armagan yazmış zira, üstad ın kubbeyi yere koymamak" gibi bir kaç eserinin, toplayıcısı ve yayıncısıdır. şo dizeler ile başlayan yazısı,
"Şeytanlar palalarını çekip üzerimize geldikleri zaman çöllerimizin iniltisini artık daha yakıcı bir şekilde duyacak paslı kılıçlarımız. 'Bir yiğit eksik burada', diyeceğiz...
