yalakalıkla insanların neler başarabileceğinin bir örneği daha havuz medyasının güneş gazetesine genel yayın yönetmeni olmuş. bu devranın böyle gitmeyeceğini kendisine hatırlatma gereği duyuyorum ama gözleri kararmış.
soruyorum belki görür cevap verir. libya'ya "ne nato operasyonu" diye gürleyip izmir'i nato hava harekatı kontrol üssü yapan kim? muammer kaddafi'den 250 bin dolar ve barış ve insan hakları ödülü alan kim? beşar esad ile birlikte tatil yapan kim? fenerbahçe'yi şam'da stat açılışına götüren kim? bize bop eşbaşkanlığı görevi verildi diyen kim?
yeni çıkan entel dantel müslümanlardan.
ağır iktidar yalakası ve koltuğunu ve gelirini kime borçlu olduğunu bildiği için bol bol o'na yalanan şahsiyet.
mehmet çelik adlı sadece bağıran adamla bir program yapıyor elli kez twit attım sırf sorsun diye yahu rte "ne nato harekatı" deyip ardından utanmadan ilk gemiyi hem de tezkere çıkmadan libya'ya gönderen iki yıl önce sarılıp 250 bin dolar ve barış ödülü aldığı adamı zalim ilan eden "omurgalı" kim?
dün akşam musul meselesinde akp hariç herkesi suçlu ilan etmişlerdir mehmet çelik'le beraber. her işi yüzüne gözüne bulaştıran ve gelecekte yüce divan'da yargılanmasını ve ömür boyu hapis cezası almasını umduğum ahmet davutoğlu'nu büyük deha diye anlatıyorlar.
başkalarına 'soma'da ölenler umurlarında değil' derken kendi kaç gündür neyin peşinde olduğunu anlamadığım adam. başkaları adına utanmak vardır ya, bu adam için başkası adına intihâr etmek istiyorum.
--spoiler--
Adnan Menderesi kim astıysa,
Özalı kim zehirlediyse,
Erbakanı kim devirdiyse,
Muhsin Yazıcıoğlunu kim öldürdüyse,
Terörü kim yönetiyorsa,
Uğur Mumcuyu, Hrant Dinki kim katlettiyse,
Doksan yıldır bu ülkenin kanını kim emdiyse,
Sivası, Başbağları kim yaktıysa,
iskilipli Atıfı, Said Nursiyi kim yok ettiyse,
Deniz Gezmişi kim astıysa,
Darbeleri kim tertiplediyse,
Kardeşi kardeşe kim düşman ettiyse,
Kürtlere kim zulmettiyse,
Başörtüsünü kim yasakladıysa,
Alevileri kim yok saydıysa,
Baykala kaseti kim hazırladıysa,
Uludereyi kim tezgâhladıysa,
Geziyi kim tertiplediyse;
Ey sevdası olan adam!
Bil ki bugün senin sevdana pusu kuran da onlar.
Bunları da mı görecektik? deme sakın.
Bilirim demezsin.
Zira miras bırakılan bu kutlu sevdaya sen talip oldun.
Kefenimizle çıktık bu yola demiyor muydun?
Bu kadar mı alçalacaklardı? deme sakın.
Sen zindan görmüş adamsın.
Hatırla, ne alçaklar, ne alçaklıklar gördün.
Sevdanın sevdalıları savunan adamları sevdi.
Dik duran adamları da.
Eğilme, savrulma.
Bu millet sevdası olan adamların sevdasına kurban olur.
Sevdan sevdamızdır.
Allah yâr ve yardımcın olsun.
--spoiler--
Adını da vereceğim senin!
Yılmaz Özdil.
Sen de benim bu yazımı Aydın Doğana götürürsün, Bak yazılarım ses getiriyor, maaşıma zam istiyorum dersin.
O da varsın versin.
Sen ne terbiyesiz bir adamsın.
Moda tabirle de soracağım; bu satırları yazmak için ne içtin?
Derdin ne, amacın ne?
Bu şahıs 15 Eylül günü bir yazı kaleme aldı.
Başlığı da Vurun kahpeye.
Yanına da parantez içinde 2013 versiyonu diye not düşmüş.
Bilirsiniz, 1949 Ömer Lütfi Akad yapımı bir filmdir Vurun Kahpeye.
Halide Edip Adıvarın aynı ismi taşıyan kitabından esinlenilerek çekilmiş bir film.
Yazdığı yazıyla nasıl bir bağ kurduysa?
Neyse oralara hiç girmeyelim.
Son zamanlarda yabancı turistlerin uğradığı tecavüz olaylarını tek tek sıralamış.
Bundan da isim vermeden Başbakan Erdoğanı sorumlu tutuyor; sorunlu adam.
Yazının sonuç bölümündeki yargı cümlesi akıllara zarar, iğrenç ve aşağılık.
Şöyle bitiyor yazı:
Memleketi öyle hale getirdin ki, kuytuda kıstırsalar Mısırlı rabiaya bile tecavüz edecekler, haberin yok.
Terbiyesiz adam!
Utanmaz adam!
Rabia dediği, tüm islam dünyası tarafından muhterem kabul edilen bir şahıs.
Kadın evliya olarak anılır.
Rabianın r sini de küçük yazmış.
Bunu yaparken aklından ne geçirdiyse?
Turistlere yönelik tecavüz olayları, Başbakan ve Mısırlı Rabia.
Hepsi aynı yazıda.
Her şeyi birbirine katmış karıştırmış.
Mesele daha iyi anlaşılsın diye bir fıkra anlatayım.
Bel altı değil, sevmezsin belki ama, yine de oku!
Adamın biri içinde olduğu mecliste anlatmaya başlamış:
Hazreti isa eline kılıcını aldı, kızını yatırdı, tam kesecek gökten bir öküz indi, o gün de Ramazan bayramı oldu diye.
Aklı sıra kurban olayını anlatıyor.
Sonra içlerinden biri dayanamayıp kalkmış ve şöyle demiş;
Allah belanı versin be adam. Ben şimdi hangisini düzelteyim? isa değil, ibrahim. Kılıç değil, bıçak. Kızı değil, oğlu. Öküz değil, koç. Ramazan değil, kurban.
Peki ben şimdi hangisini düzelteyim?
Saydığın tecavüz olaylarında faillerin neredeyse tamamı alkollü. Yahut uyuşturucu madde bağımlısı.
Senin gözettiğin türden yani.
- içki düzenlemesine karşı çıkan sen!
- Metroda güpegündüz, ulu orta sevişsinler diyen sen!
- Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine karşı çıkan sen!
- internetime dokunma diyen sen!
- Bu gençlere karışma diyen sen!
- Belden aşağı fıkraları köşesine taşıyan sen!
Daha sayabilirim. Lakin yeter.
Kabahat sende değil ki!
Kabahat Diyanet işleri Başkanlığında.
Bu rezillik, bir kınama yazısını kesinlikle hak ediyordu.
Ve son bir not.
Baltacıları bilirsin. Şu Mısırlı Baltacılar. Darbesini sevdiğin Sisinin Baltacıları.
O Baltacılar, Tahrirde aralarında yabancı gazetecilerin de bulunduğu onlarca kişiye tecavüz etti.
Tecavüze uğrayanlar arasında elli kadar da erkek vardı!