Kendi halinde, mütevazi bir şairdir. Konuştuğumuzda çok da önemli bir şair olmadığını söylemiştir bana. Bu kadar mütevazilik de şaşırtıyor tabi. Yalın anlatımıyla güzel şiirler yazmıştır aslında.
Bahar günleri dereboylarında seviş benimle
kestane saçlarında kelebekler asılıyken
yaz geceleri kurumuş dere yataklarında
sıcak kumlar yatağımız, söğütler çatımız, duvarımızken
Ne olursa olsun sabahları seviş benimle
dinlenmişliğin gücü kaslarında
içinde ne varsa dökmenin hazzıyla saran
sonra ilk kez görür gibi algılaman için
her sabah öylece bırakayım seni dünyaya
1956'da Balıkesir'de doğdu. ilk ve orta öğrenimini aynı kentte tamamladı.
istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.
1978'den bu yana çeşitli yayınevlerinde editör olarak çalışıyor.
ilk şiiri 1977'de yayımlandı.
1981'de ilk şiir kitabı Karda Işıltılar'la Akademi Kitabevi Şiir Ödülü'nü kazandı. Sonraki şiir kitapları : Kuşkuluyum Yaşadığımdan (1983), Yitik Bahar (1989), Dip Sevgi (1994), Sevgi Bağları (1998, Halkevleri Şiir Birincilik Ödülü ve Behçet Necatigil Şiir Ödülü)
Çok sayıda şiiri bestelendi. Ayrıca şarkı sözleri de yazdı. 1990'da TRT tarafından pop müzik dalında yılın en başarılı söz yazarı seçildi.
1992'de Çağdaş Türk Şiirinden Seçilmiş Umut Şiirleri, 1993'de Çağdaş Türk Şiirinden Seçilmiş Doğa Şiirleri adlı antolojileri yayıma hazırladı.
1996'dan bu yana Cumhuriyet gazetesinin kültür sanat sayfasında "Defne Gölgesi"; isimli köşesinde yazıları yayımlanıyor. Bu yazılardan 1996-1997 dönemine ait olanlar Arı Bakış (1998) adıyla kitaplaştı.
Goethe, Brecht, Hans Magnus Enzensberger gibi Alman şairlerinden yaptığı çeviriler yayımlandı.
Çağdaş Türk şiiri içinde özel bir yere sahip olan Turgay Fişekçi, günlük konuları işlemesine karşın, temalarında dış dünyayla iç dünyasını ustaca birleştirmesiyle tanınıyor.
Aziz Nesin, onun daha ilk kitabı yayımlandığında, kendisini Türk şiirinde uzun yıllardır rastlanmayan "hikmet söyleyen bilge şair" olarak tanımlamıştı.
Yalın anlatımına karşın slogan kullanmaması ve duyarlı iç dünyasıyla dış dünyanın sorunlarını ustalıkla birleştirmesi ve bu iç dünyasının kapılarını okurlara açabilmesi Fişekçi şiirinin başta gelen özelliği.
Turgay Fişekçi'nin temel konuları hayat ve doğa. Çoğu şiirlerinde bu iki temanın karışımını ve derin bir hüzünle işlendiğini görürüz. (http://www.siir.gen.tr )
Hayat , kar altında kalan bahar
Çiçekleri üzerinde ölüyor en bereketli ağaçlar
Üretkenlik dört duvar arasında
Kar yağıyor bahar dallarına
Üç bin yıllık hayatın bilgesi
Sevene acı veren , bedeni bal ülke
Işıklarının ardından solup gidiyor insanlar
Kar yağıyor güneşli kirpiklerine
Yalnız sevda ve kocalma hüznünü yakıştıran ozan
Karşında bir sigara içip ölebilirdik
ilk sen mi soldun böyle uzak toprağından
Karadeniz’de yatanlar , adları yitik
Boyna dolanan kent , Magosa Kalesi
Hepsi sayılsa tüm bir tarih mi
Hayat , kar altında kalan bahar çiçekleri
Yazın tek tük meyva dallarda
Kim doyacak , kim doyuracak
Sana yaraşan şiiri nerden bulmalı
Gülersin
Mum çiçeklerinin pembe kokusu yayılır dünyaya
Günebakanlardan bilinir yerin
Ezan çiçekleri akşamı beklemez , açar
Güçsüzleşir kalemim
Sana yaraşan şiiri nerden bulmalı
Ağlarsın
Gözyaşların uğur taşı olur çocukların göğsüne
Kötülük utanır kendinden
Anneyle baba barışırlar
Ben , sulugözlü ben
Bilemem ne yapacağımı
Yürüsen şiirler kaçışır
Sanki incecik bileğinden dökülürler
Beyaz , ipek çorabın sardığı
içimde aşkım akan mavi damarların geçtiği
incecik bileğinden
Başka türlü mutlu olamam
Sana yaraşan şiiri nerden bulmalı
Nefret ediyorum kendimden
Erken yattığım akşamlar
Günün kurşun yorgunluğuna yenilip
Bir patates çuvalı gibi devrilince yatağa
Yaşadığımız hayat başkalarının da
Bizim için ölenlerin
Bizim için yaşayanların
Gün gün , dakika dakika
Tüm hayatlara borçlu yaşıyoruz
Belki bundan ter içinde fırlamak yataktan geceyarıları
Sarılmak bir kitaba
Sarılır gibi susuz gecelerde yare
Başımdan aşağı döktüğüm soğuk suların
Vücudumda cazlaması bundan
Belki O beni uyutmayan
Çelik ışıklı insan gözleriyle
Bir hayata nelerin sığabileceğini anlatan
Akan terler
Kimsenin geçmediği
Bembeyaz yollar açıyor yüreklerde
Tüm bilim , yaşam ve sanat
Geçmeli bu yollardan
Yürürken sevdiğime.
Açıyorum gözümü
Karşımda sen
Toprağın kokusu üzerinde
Geldiğin yolları sormuyorum
Mavi bir sabah
Kuş cıvıltılarından bir taç alnında
Oturuyorsun yatağımın kıyısında
Yüzün yumuşak
Bekler gibi bir öpüşü.
Sessiz bir sabah
Gözlerinin pınarından çekip alıyorum sözcükleri
Yüreğinde bir sitem var söndüremediğim
Yaksın istiyorum beni o ateş
Tek sen üzülme.
Ellerin sabah mahmurluğunda
Bir insan yüreğinde olabilecek tüm duygularla
Şafağın ilk ışıkları gibi beyaz
Dokunuyor yanaklarıma
O anda dünyada
Sevgiden başka bir gerçek..
Bugün ağlamayacağım
Yaşadığımı düşünerek.
Bir aşkı açıklayacak sözcükler kaldı mı
Tüm sözcükleri yitirmedim mi tek tek insan yüzlerinde
Gözyaşı damlalarıydı her biri
Gözlerim kuruduğunda konuşmayı unuttum
Uzun savaşlar sonrası tükenmiş bir dünyada
Karşılaştığım insanlara ne söyleyebilirim
Her sözcük söylemek istediğimden başka bir şeyken
--- Aşkı tanıdın mı
Aşkı tanıdın mı
Onu oturduğumuz bir masada bulmadık mı
Yüreklerimizi harmanlayıp yeniden paylaşırken
Bir bahar günü daha çiçeğimi aradım dallar arasında
Bir hayatın bir aşk için olduğunu düşünerek