türban takanların ya da türbanı savunanların ileri sürdüğü; türbanın özgürlük sağladığı ve kadını özgürleştirdiği iddiası ile türban takmanın zaten insanın doğası ile ilgisi olmayan bir biçimde kafanın örtülmesi ve bedenin ve ruhun kısıtlanması sonucunun yaratığı ikilemin sonucu ortaya çıkan çelişki.
nasıl özgürlükse sözde özgürleştirirken daha beter kısıtlıyor kadını.
tanrı insanı yaratırken, eğer çok gerekli görseydi zaten kadının kafasında türban misali bir örtü, kabuk, zırh vb. bir şey ile yaratırdı, bu türbanseverler tanrıdan daha mı doğrusunu biliyorlar ki, kadının kafasını örtmek için icat yapıyorlar düşüncesini ortaya çıkaran paradoks.
çok derindir aslında. ergen yaşlarda ortalıkta gezinirken ''nasıl yapsam da farkedilsem, beğendiğim çocuğun dikkatini çekebilsem'' diye kafa patlatmaktadırlar (kıyafetlerinden belli).
ayrıca iddia ediyorum, hiçbiri kendiliğinden, isteyerek yapmamaktadır örtünmeyi. (bkz: mahalle baskısı)
yapılan eleştiriyi kıçından anlayıp, her eleştireni anadan doğma gezmek için can atıyor sanmak denir buna!
edit: kadın bedenini sınırlandırmak için can ata bünyelere selam ederim!
kendilerini fazlasıyla kadın bedeni üzerinde söz sahibi hissetmiş olmalılar!!!
bu sekilde düşünürsek zina günah degıldır, neden mi, zina gunah olsaydı o delik/o çıkıntı olmazdı demek gerekir.
Yaradan insanların eline imkanı vermiştir. Düşünecek beyin vermiştir. Dogru ile yanlış hepimizin malumudur. Allah'ın bizden istediği yanlısa sapmadan dogruyu bulmak, şehvetini Allah ve dogru yolunda terketmendir.
hee diceksinizki neden bizi bu kadar zorluyor. Bak o konuda bende kendi capımda serzenişteyim ama elden ne gelir..
adamlar marsa nalbur açacak biz hala türbandayız tüydeyiz.takana zorla mı çıkarttıracaksın kardeşim.sanane yahu takan takar,takmayan takmaz.sen saçını uzatıp küpe takınca tarz oluyor da o neden istediğini giymesin?
(bkz: pathos sana geliyorum)
özgürlük türban takıp takmamakla değil, kişinin inandığı gibi yaşayıp yaşayaması ile ilgilidir. ondan sonrası kişilerin kendisini bağlar. inandığı gibi, beğendiği gibi, dilediği gibi yaşama özgürlüğüne kavuştuktan sonra isteyen türban takar, isteyen küpe takar, isteyen dövme yaptırır, ille herkesin birbirinin yaptığını anlamasına onay vermesine gerek yoktur. o türbanlı kadın da özgürlük adı altında yaşanan yoz, bozuk ilişkileri doğru bulmuyor, insanların birbirlerini kullanma üzerine yaşadıkları o çarpık ilişkilerin özgürlükle ne alakası var diye düşünüyor olabilir mesela. ama nihayetinde herkesin özgürlük anlayışı kendisini bağlar. ve diğerlerinin sınırlarını ihlal etmediği sürece kimsenin kimseye karışma hakkı yoktur.
diğer husus ise, türbanlı olmayan, bu konuda yasakla karşı karşıya olmayan, yani sorunu birebir yaşama gibi bir durumu da olmayan kişilerde nedir yani bu türban mevzusu takıntısı? hadi işin siyasi boyutunda şeriatı getirecekler diye korkup karşı çıktığınızı savunuyorsunuz türbana (başörtüsü değil dikkat!)insanların kendi içsel mevzularına neden karışıyorsunuz? hadi diyelim paradoks, bu neden seni rahatsız ediyor? bütün sorunları hallettik de türbanlı kadının paradoksu mu kaldı?
kimsenin türban takarak, namaz kılarak kendi benliğini özgürleştirdiği gibi bir iddia yokken birisi tarafından yumurtlanmış kavram. türban takma eylemi bilakis kendini sınırlamaktır, bir fedakarlıktır, iş dünyasında bir yerlere gelememe, üniversiteye girememe, hor ve hakir görülme ile eşdeğerdir günümüzde. bu özgürlüğü kısıtlama eylemi de elbette birşeyler karşılığı yapılmaktadır, o da din denen mefhumun ne için olduğuyla eş değerdir. neden ben gezip tozup eğlenmek varken, deliler gibi sevişebilecekken bu genç yaşımda kendimi tutmak zorundayım? bu da mı bir siyasi simgedir, yoksa kendimi özgürleştirdiğim iddiasında mıyım? hayır, bilakis sizden hiç de özgür değilim ve bu dinimce yasak olmasaydı ben de deliler gibi sevişecektim, içecektim. kimse ben kendimi özgürleştiriyorum iddiasında değil, kendi kendinize çıkarım yapıp filozof edaları ile gezmeyin.
Amacı karşıdakileri şehvet duygusuna düşürmeyi önleme olarak taktıkları türbanın ziyadesinde makyaj yapıp, vücut hatlarını ortaya çıkaran kıyafet seçimleri...