kur'an'daki ayetlerden, peygamberin sözlerinden çıkarılan, dinî temellere dayanan müslümanlık kanunları, islâm hukuku dur.
kuran bütün zamanlara gönderilmiş bir kitap, allah sözü dür.
buna göre şeriata uyan kişi, kalıp olan temellerin üzerine günün koşullarına göre yeni binalar yapar.
şeriatın değişmez kuralları vardır evet. bunlardan biri de başötüsüdür. ancak değişen sürekli güncellenen yada güncelleşmesi gereken kuralları da vardır. değişmez sanan cahildir. bilgisiz dir.
namaz; asla değişmeyecektir. insanlığın varolduğu ilk zamandan yok olacağı son zamana kadar asla yok olmayacaktır hükmü.
oruç; asla değişmez,
başörtüsü; buda yoruma ve uygulayıcısına bağlı olarak asla değişmezlerde. (bazıları ayetlerde esneklik, dilediğin gibi yapabilme vardır der, yoruma bakar)
vs...
şeriatın değişmez kuralları vardır evet. bunlardan biri de başötüsüdür. ancak değişen sürekli güncellenen yada güncelleşmesi gereken kuralları da vardır. sosyal kurallar değişir, hukuki kurallar değişir, herşey ama herşey günün koşullarına uyabilir. değişmez sanan cahildir. bilgisiz dir.
bugün çevrenize bakın bu ülkede yaşayan hiçbir müslümanın (bu başörtüsü siyaseti ortaya atılana kadar) ben dinimi yaşayamıyorum istediğim gibi dediğini duydunuz mu, bu nedir? müslüman müslümanlığını yaşamaya devam ettiğine göre buda bir çeşit zamana uymuş şeriat değilmidir!
birtek türban/başörtü sorunu var kasıtlı olarak her iki tarafın da diri tutmaya çalıştıkları, çünkü diğer hiçbir konuda türk toplumu edindiği sağlam kaidesinden milim kıpırdamıyor. varmı çevrenizde din adına başka duyduğunuz bir tartışma?
bekir coşkun abimiz de tutmuş bu bezin bir köşesinden. birde kimlik eklemiş. fişlemiş aklınca.
bence yarınki yazısında bu konuyu daha çok açmalı, başörtüsü takacaklara emniyetten birer vesika verilmesi karşılığında müsade edilmeli gibi detaylar eklemeli bu kimliğe.
küçük çocukların oyun hamurları vardır, altı üstü bir hamur topağı işte, ama ondan hayal güçleri ile neler neler yaparlar. o hesap bu da...
görünmez kimliktir, gerekli olan da budur. istihdam sorununu geliştirmez bu kimlik, poligamiyi de kabul eder, kötü muamele gördüğünde mahkemeye de başvurmaz, sosyal yaşantısı dar alanda kısa paslaşmalarla doludur. kolay idare edilir. Kesinlikle zekasıyla ya da fiziğiyle ilgili değildir bu durum, sadece kendine biçilen rolü kabul etmiştir, itiraz ettiğinde kimlik olur ama kaderi sonsuza dek yalnızlık olur, türbanını inancına sadakatinden dolayı taşısa bile, itirazı ile "öteki" olur. Hem öyle 1 öteki olurki, mukayesesi bir tek paryalarla yapılabilir. Durumu, pek çok zaman, büyük 1 kitle içinde kimlik ve türban kısırdöngüsüne sahiptir.
ne bez parçasıymış be söylemlerine maruz kalınmasına sebebiyet veren yazı. tuzsuz deli bekir in yine bir taraflarının kaşındığı gün gibi aşikar. uzun zamandır tribünlere oynayamıyordu. Bu yazısı ile yine tribünlere oynayacak bu kesin. buna verilmesi gereken cevap ahanda şudur. Takan takıyor kardeşim sana ne?
turbanlı eş kimliktir, kimlik değildir. bekir çoşkun denilen insanımsının din bilgis ve ahlak kültürü derslerine girmediği kesin. şimdi amca yazmışki türban şeriatin bir emridir. her müslüman şeridir. yani müslümanım diyen her kişi bu şeriata uymak zorundadır. hayatını ve yaşamını allah'ın kurallarına göre düzenlemek ve yaşamak zorundadır. bunu kabul etmezse dinden çıkar, uygulamaya koymazsa sadece günahkar olur. yaşadığımız ülkenin yasalarının bir bölümü yurt dışından bir bölümü geleneklerden bir bölümüde inancımızı oluşturan temellerden alınır. ülkemizde hiçbir zaman namaz kılmak zorunlu olmamıştır. osmanlıda dahi ancak gelenekler yada yaşam modelleri ayıplanma ve utanma durumu ile insanlar namaz kılmışlardır. örtünmenin adına ne denirse densin örtünen kişi allah'ın emrini en azıdan üzerine düşen kısmını yapma kaygısı içindedir.
kendisini erkekten daha aşşağıda yada toplumda daha ezik gördüğü için değil yaradanına yaranabilmek için bunu yapmaktadır.
bekir çoşkun denilen varlığın bu makaleleri yazarken faydalandığı kaynakların sadece kıç olması, kadını başörtülü veya allahın emrini kendi yaşam alanında uygulama çalışan kadın ve bunları uygulama kaygısı olmayan kadın diye insanları bölüp kamplaştırmaya çalışması.. ezik insan.
insan haklarından bahseden zatı muhterem kaç kere veda hutbesini okumuşturki. ****