düşünceleri dikkate alınmadan tesettüre sokulan gencecik fidanlara yapılan büyük bir haksızlıktır. böyle oldu bittilere direnecek gücü olmayan sübyanları zorla içine itildikleri kör kuyularda kaderleriyle baş başa bırakmaktır.
anadolu'nun pek çok ücra köşesinde, büyük şehirlerin varoşlarında, hatta son zamanlarda şehir merkezlerinde milyonlarca kız çocuğu, genç kız denemeyecek yaşta, büyüyüp serpilmeye başlar başlamaz erkekleri tahrik edebilecek bir obje olarak görüldüklerinden, ya da daha kötüsü, sırf birileri türkiye cumhuriyetine ılımlı islam devleti rolünü uygun gördüğü, ve birileri de bu rolü oynamaya can attığı için, ömürlerinin baharında, göz yaşları arasında, zorla, tehditle, dayakla türbana büründürülüyor.
bu kızların bir bölümü bu durumu içselleştiriyor; bir bölümü çoğunlukla aile büyükleri tarafından bağırlarına saplanan bu hançerin yarasını hayatları boyunca gizleyerek, kustukları kanın kızılcık şerbeti olduğunu söyleyerek yaşayıp gidiyorlar.
şikayet edemiyorlar, isyan edemiyorlar, kaderlerine razı olup toplumsal hayatı televizyon ekranlarından izlemekle yetiniyorlar. kendilerine öğretildiği gibi, dayatıldığı gibi...
ve bir kısım sözde demokrat, sözde insan haklarına saygılı zevat, sekiz on yaşlarında bu ilkel örtüye sokulan kızların sessizliğinin ne anlama geldiğini düşünme gereği duymadan, sesi daha gür çıkan örümcek kafalı türban savunucusu erkeklerin bağrış çağrışları arasında demokrasiye sahip çıkıyor!
ne kadar demokratız, özgürlüklere nasıl da sahip çıkıyoruz değil mi?
yaşasın yobazların kız çocuklarını türbana sokma özgürlüğü!
peki ya farklı bir hayatı arzulamalarına rağmen ailelerinin isteğiyle, çevre baskısının etkisiyle tesettüre sokulanlar? onların haklarını kim savunacak sizce ey tatlı su demokratları?
küçükken baskıyla başı kapatılanın büyüyünce açma özgürlüğü olmasına rağmen büyüklerin kapanma özgürlüğünün olmadığı bir düzende ancak demokrasi özürlü bir zihniyet tarafından eleştirilebilecek yaklaşımdır.
hiçbir şekilde siyaseti , dünya görüşümüzü sokmadan kabul etmemiz gereken durum ...
insan yapısı itibarı ile inanma isteği taşır . bu istek bir kesimde hristiyanlık adını taşır , bir kesimde islam . satanizm de bir inanç açlığından gelir . bu açlığı bastırma ve dünyevi zevklerle , uğraşılarla geçiştirmek de ateizmdir . ama bir şekilde o da bu inanç isteğine hitap eder . kitlelerin bu inanma isteği , her zaman insanları kullanmak isteyen insanları dini kullanmaya , dini kullanarak insanları yönlendirmye itmiştir . dinin kullanıldığının en büyük kanıtı sapmış tarikatlar ve mesheplerin çokluğudur . günümüzdeki islam dünyasında birçok yerde de din kullanılmaktadır . iran devrimi insanlara acı çektirmiştir . ırak kendi amerika'ya teslim etmiştir . pakistan hindistan'la kanlı bıçaklıdır . arap ülkelerinden kendini amerika'ya peşkeş çekenler zenginleşmiş , güçlenmiştir . filistin kan ağlamaktadır . bölük pörçük bir islam coğrafyası vardır karşımızda .
yurdumuza dönecek olursak islama yakın bilinen kendini ılımlı islamcı olarak tanımlayan bir parti hükümettedir . fakat türbanı islami bir uygulama ya da inananların yaşayabileckleri bir özgürlük değil , siyasi rant aracı olarak kullanması bu tartışmalara tek sebeptir . türban fransızca turban , farsça durband kelimelerinden gelmektedir . anlamı başörtüsüdür . islamda belirtiği üzere bir kadının 1. dereceden akrabası olmayan erkeklerin görebileceği yerlerde el , yüz , ve ayaklarının dışında bir yerlerinin görülecek şekilde giyinmeleri yasaktır . buna inanmak , uymak insanın özgür tercihine kalacak birşeydir . öyle olmalıdır en azından . inanmayana , bunu uygulamak istemeyene kimsenin söyleyecek bir sözü , uygun görecek bir sıfatı olamaz . ama bunu uygulamak isteyen insanın da bu hakkını elinden almak ne kadar doğru ? biraz da bunu düşünmek lazım . yanlış ya da doğru . dinde var ya da yok . bir insan birşey yapmak istiyorsa ve bu şey de diğer hiçbir insanın özgürlüklerini kısıtlamıyor , ona bir zarar vermiyorsa bu kişiyi engellemek ve bunu laiklikle (din ve vicdan hürriyeti) , demokrasiyle bağdaştırmak ne büyük çılgınlık .
a : dininde , vicdanında , tercihlerinde özgürsün kızım .
b : türban takabilir miyim ?
a : asla .
b : niye ?
a : laikliğe aykırı .
b : laiklik ne .
a : din ve vicdan hürriyeti .
b : ?????
gavur diye nitelendirilen insanların bile kişisel hak olarak gördüğü ancak laiklik kisvesi altında bazı bünyelerin ısrarla anlamak istemediği durum.
işte avusturya medyasının türkiye'de yaşanan başörtüsüne olayına yaklaşımı:
Körü körüne kabul edilen hiç bir öğreti makbul değildir: Türkiye'deki başörtüsü karşıtları yalnız kendilerinin, kadınların üniversitede başörtüsü takmalarını yasaklayarak, ülkedeki demokrasiyi koruduklarını iddia ediyorlar. Ama doğru olan bunun tersi. Anayasa mahkemesinin son kararında olduğu gibi olaylar iyice tırmandığında, başörtüsü yasağı Türk demokrasisini güçlendirmiyor, aksine zayıflatıyor. DER STANDARD - Markus Bernath
Kadınların başörtüsü takmamaya zorlanması da özgürlük haklarına müdahale anlamına gelir. Türkiye'deki eski laik elit tabaka işte bunu yapmaya çalışıyor. Ankara'daki Anayasa Mahkemesi şimdi kız öğrencilerin yalnız başörtüsüz derse girebileceklerine karar verdi. Böylece hâkimler islamcı iktidar partisi AKP'nin yanı sıra, Parlamento'nun aldığı bir kararı ve halkın iradesini de dikkate almamış oluyorlar. islamcılıktan duydukları korku nedeniyle hiç de demokratik olmayan bir şekilde, normal olmayan bir durum yaratmak için ısrar ediyorlar. Türk kız öğrencilere Viyana da dâhil olmak üzere yurtdışında izin verilen bir şey, kendi vatanlarında yasaklanıyor. Sanki birkaç başörtüsü şeriat demekmiş gibi.
Silah geri tepiyor, tıpkı AKP'yi kapatma davasında olduğu gibi. Laiklik de tıpkı inanç gibi kararname ile olacak bir şey değil. DIE PRESSE - Christian Ultsch
Eski kafalı olan, dindar Erdoğan'ın AKP'si değil, Kemalistler:
Ankara'daki Anayasa Mahkemesi Türklere ve dünyada geri kalan herkese, öncelikle de batılı ülkelere, devletin kurucusu Kemal Atatürk'ün en önemli ilkesinin, yani din ile devlet işlerinin ayrılması prensibinin koruyucusu olduğunu göstermek istiyor. Kız öğrencilerin başörtülü olarak üniversiteye gitmelerini yasaklayan mahkeme kararının bu bağlamda algılanması isteniyor. Hukukçuların gösterdikleri sudan neden, başörtüsünün laikliğe aykırı olduğu. Bu da bu dini sembole, hoşlansın hoşlanmasın, izin veren Avrupalı ülkelerin laik olmadıkları anlamına geliyor. Her Avusturyalı biliyor ki, bu son derece saçma bir şey. KURIER - Livia Klingl
Kendilerini Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan ve laik bir temele oturtulmuş olan cumhuriyetin koruyucusu olarak gören Kemalistler için durum apaçık. Dinci iktidar partisi AKP'nin laikliğin altını oyduğunu düşünüyorlar. Üniversitelerde kaldırılmaya çalışılan başörtüsü yasağı buna örnek olarak gösteriliyor.
Ancak Kemalistleri ilgilendiren aslında bu değil. Türkiye'ye şeriatın getirilmesinden de korkmuyorlar. Burada ülkedeki iktidarı ele geçirmek için amansız bir mücadele söz konusu. AKP bu pastadan büyük bir parça aldı, Kemalist elitler ise ona bu parçayı kaptırmak istemiyor. Birçok kişi günlük yaşamda daha fazla dini baskı altına girmekten korkuyor. Buna rağmen AKP'yi eleştirenlerin çoğu partinin kapatılmasını istemiyor. Çünkü, ondan sonra ne olacak bilinmiyor. Kaos, erken seçimler, darbe? AB'nin istediği reformları gerçekleştirmeye pek zaman kalmayacağı kesin WIENER ZEITUNG - Martyna Czarnowska
(haberlere tarafımdan hiçbir yorum katılmamıştır. direkt olarak viyana büyükelçiliği basın müşavirliği tarafından tercüme edilmiş haberlerdir.)
ikna odalarında başlarını açmaya zorlanan kızların karşı karşıya kaldığı durumun adı özgürleştirme savaşı ama türbanlı olmak özgürlük dışı, akıl dışı değil mi? bir defa kaç tane türbanlıya sordunuz da oturup kendi köşenizden onlar adına götünüzden ahkam kesiyorsunuz.
geçenlerde bir profesör [ bak adını şimdi unuttum ama sen tüm cesaretinle kalkıp buna da cevap vermeye çalışacaksın ben bunu iyi biliyorum ] şöyle demişti: "türban gericilik değil aksine ilericiliktir. türban anadolu insanın şehre göçünden sonra şehrin sosyal yapısına adapte olan anadolu insanının kızını koruma biçimidir" demişti. türban senin öyle sandığın gibi gericilik değil. yani sen önce sosyal hadiselere at gözlüklerini çıkar da bak. at derken binilen attan bahsetmiyorum darılma. at yahu artık şu gözlüklerini diyorum [ yersen ]
genç nesil [ ki bazen daşşak geçmeme rağmen şu an iliklerime kadar üzgünüm ] resmi ideoloji masallarıyla beslenmiştir. din korkulacak şeydir, türbanlı da ninjadır, ejderhadır. düşünsene bir defa öyle bir masallar manzumesi ki dünya üzerinde hiç bir ülkenin efsanelerinde olmayacak biçimde ninjalar ve ejderhaları ve buna benzer birbirinden uzan hayal ürünlerini senin belleğinde cem edebilmiş. demek ki sayın okuyucum sen uyutulmuşsun. önce hele bir kalk !
mesela hep duymaya kulaklarımızın aşina olduğu yani hani nerdeyse artık kafamızı siken laf: anadolu kadınımım yaşmağı vardır ah ne temiz ne pakdır o. oysa bu türban ne gerici ! [ yukarda ve sözlükte bir çok yerde sair yazarlar tarafından kafaları bolca siken de aynı söylemdir ] yahu prof. doktorun dediği gibi türban bir sosyalleşme aracıdır, gerici değildir ilerici bir simgedir. sen hani siyasal simge diyorsun ya o manada diyorum.
şimdi gelelim işin aslına, özüne, üsamesine: senin türbana düşman olman, ama ananın , teyzenin , nenenin ak beyaz yaşmağına ses etmeyişinin altında yatan sebebe yani. neneni, ananı, teyzeni uyutmak sana kolay geliyordu, hayatı evden dışarı çıkmadan ya da evden tarlaya tarladan eve şekilde geçmiş olan bu nenen seni rahatsız edecek bir fikriyata sahip değildi. türbanlı ise seni rahatsız etti çünkü onu kendileştiremedin ! bak aha tam da burası ehemmiyet arzediyor: kendileştiremediğin bir fikriyat seni rahatsız etti. oysa ne güzeldi anadolu kadını başındaki beyaz saf örtüyle. vur başına al ekmeği. "köylü milletin efendisidir, ama köylüyken !" köyden şehre geçip de kendi sosyal tarzını kendi belirleyecek bir kıvama gelinceye kadar köylü milletin efendisidir. ne zaman ki kendi tercihini yaptı o zaman köylü sana düşman oldu, irticacı oldu, yobaz oldu. neden : çünkü kendileştiremedin. neden : çünkü ıslah edemedin.
türban tam manasıyla bir bireysel özgürlüktür. sen hiç baskı altında tutmasan da bir kız kalkıp mütesettire olabilir. [ tesettüre bürünmek demek ] bir defa sosyolojik olarak konuyu götünden avuçluyorsun. zann üzerine konuşuyorsun, konuşuyorsunuz. oysa ki o kızı , o küçücük kızı özgür yetiştirsek türban kullanmayacaktı demekle halamın daşşakları olsa amcam olurdu demek arasında büyük fark yoktur. bak bakalım bir istatistik yap türbanlıların yüzde kaçı kaç yaşında kapanmış ?
şimdi git bunları düşün önce, sonra sağ dudak dibinden yukarıya doğru keskin bir bilek hareketiyle ağzını sil, sonra da pusulanı al cenahını tespit et.