fakat turban ozgurlukcusu kimdir, nedir, nerede yasar, ne yapar, cok iyi anlatamadım. simdi de turban ozgurlukcusu ne demekmiş, bunu gorelim.
turbanın ozgurlestirilmesi gerektigini soyleyen herkes, bu sıfatı alamaz. cunku bazı ozgurlukcu insanlar ve dusunurler her insanın yaşam şeklini savunurlar. escinsellerden azınlıklara, gocmen iscilerden lumpen yasam alanlarındaki herkesi savunurlar. herkese ozgurluk verilsin isterler.
turban ozgurlukcusu denilen insan, dunyadaki tek ozgurlugu turbanın yaygınlastırılması olarak gorur. ve bu gorusunu savunurken, emrin tanrı dan geldigini ve tanrıdan gelmesi nedeniyle katıyyen dogru oldugunu soyler. bu durumda goruruz ki, daha en basından teoloji denilen
bilimi ve dolaylı olarak da teolojinin getirdigi farklılıkları yok saymıstır. yani, kendisinin sahip oldugu inanc seklindeki inancları yok saymıstır.
turbanı kendi yasam seklinin bir sembolu olarak gorur ve bu nedenle ozgur bırakılması gerektigini aksi durumda kendisinin yasam seklinin yok varsayıldıgını iddia eder. fakat diger gruplara ait, seks, alkol ve muzik turleri gibi sembollerin olabildigince yasaklanmasını ister. bu istemi sırasında da belirli bir cumle agzından dokulur, ' ozgurluk dediysek de o kadar demedik, bla bla bla...'. anlarız ki, bahsettigi ozgurluk sadece kendi yasam seklini genisletecek kadardır. diger grupların yasam sekilleri icin hosgorusu fazla yoktur, bu goruslerin yasaklanması gerektigini savunur.
tabi ki bu savunma icin arguman olarak turbanın tanrı nın emri oldugunu, fakat diger sembollerin tanrı nın emirleri olmadıgını ve tanrı nın emri olmayan sembollerin yaygınlastırılmaması gerektigini soyler. yani, yeniden kendi tanrı inancı seklini diger gruplara dayatır.
bu turban ozgurlukcusu arkadaslar, cogunlukla jopcu kesimden gelirler. (bkz: jopcu/@syme). demek istedigim, yasam sekilleri devletin ve kurumların yaptıklarıyla uyusmayan insanları savunmazlar ve hatta protestocuları hor goruruler. genisletirsek, devlete karsı oldukları durum sadece turban ve kendi inanclarıyla ilgili olanlardır. devlet istediklerini yerine getirmezse 'devlet bizim inanclarımızı eziyiiii' seklinde sızlayıp ezildiklerini savunurlar. fakat diger grupların da devlet otoritesi altında ezildiklerini anlamazlar.
hosgoru sınırları da anlatayım. mesela bir barın, cafenin asırı sesle muzik yapması nedeniyle insanları rahatsız ettigini soylerler ve bu isletmelerin kapatılması gerektigini savunurlar. mesela bir argumanları ' gecenin ucunde muzik olur mu, coluk uyuyor cocuk uyuyor' dur. asırı sesin insanları rahatsız edebilecegini, konu kendi ibadet yerleri olan camilere geldiginde unuturlar. ezan da sabahın besinde okunur, ramazan davulcusu da gecenin ucunde pek cok insanı uyandırır. turban ozgurlukcusu arkadaslara, ornek verdigim iki sesinde gayet rahatsızlık verici oldugunu anlatamazsınız. 'gecenin ucunde davul mu calar coluk cocuk uyuyor ya da sabahın besinde ezan mı okunur' demek kendilerine yapılan bir hakaretmiş.
