türkiye' yi bir din devleti haline getirmek isteyenlerin sembolü olan türbanın "başörtüsü" diyerek meşrulaştırma çabalarına karşı dikkatli olunması gerektiğini anımsatan başlık.
biraz kıllanan adam yorumu olacak ama demeden edemeyeceğim. millet aya çıktı, marsta su arıyor, uzay mekikleriyle uzayı parselleyip gelecek yüzyılın yaşam alanlarını yaratıyorlar, biz hala kadının götündeki g-stringte, kafasındaki bez parçasındayız. sonrada niye bu adamlar %47 oy aldı, neden geri kaldık, neden ilerlemiyoruz?
türban inanç simgesi değildir. inanç kalptedir ve kılık kıyafete bakılarak var olup olmadığı belli olmaz. türban takanlar türkiye'de ayrı bir kutup oluşturmaya, türbanı başörtüsü olarak gösterip meşrulaştırmaya, masumlaştırmaya çalışmaktadırlar. hala türbana başörtüsü diyenlerin, sembol olmadığını söyleyenlerin o tübanları tutturmak için takılan toplu iğne kadar beyinleri yoktur.
takke bir çeşit şapka değildir, jakobenizmin fütürüst yansımalarından sızan pütürlü dantel izdüşümüdür. masa örtülerinde kullanılan dantellerin inceliğine karşı bir devrim niteliği taşır. bunu kellerin çirkinliğini meşrulaştırmak yoluyla yapar. saçlıların takke takması ise zaten cumhuriyete küfürdür. illa bişeye inanacaksanız takımınızın evropa şampiyonu olacağına inanın şeklinde geliştirilebilecek iddiadır.
bi çay demleyin de içelim be gülüm, hem harareti de alır, otursak şöyle boğaza karşı çaylarımızı höpürdete höpürdete yudumlasak nasıl olur, bence süper olur, hadi tatlım sana zahmet, ama "yok ben şimdi istemiyorum" dersen, sabaha da bırakabilirim seni, takıl kafana göre ...
tanım: uzun zamandan beri çay suyu koyma ateşiyle yanıp tutuşan güruhun kendi çapında yaptığı tespit...
edit: entrymi silen kişi, bu başlık altında bir tek benim girdiğim yazı mı bahsettiğin silinme sebebi kategorisine giriyor? (bkz: duzeltme sansi taninmadan silinen entryler/#2160167) (buyur cümlenin sonu değişti, tanım oldu. demek ki canlandır butonu aktif olmalıymış)
guzelim anadolunun renkli yazmalarini, basortulerini kendilerine oy saglamak için menfaati icin kullanan zihniyete yaziklar olsun.bu ugurda beyni yıkanan yolunu bir turlu secemeyip araya sıkısan gencecik kizlarimiza da selam olsun ki,kendilerini arka bahce etmesinler.
(bkz: necmettin erbakan)
(bkz: tayyip erdogan)
çay koy gel, bsg demekten başka çareleri olmayanların hoşuna gitmeyen doğru düşünce. evet türbanın başörtüsüyle yakından uzaktan alakası olmadığı gibi, geri kafalılığın düpedüz simgesi olan provokatif bir tercihtir.
bu ülkede geleneksel yurdum insanı başörtüsüne kimsenin gıkı çıkmadı zaten çıkmaz da. çünkü herkesin ailesinde ya anasında ya da büyüklerinde böyle insanlar yaşadı gitti. yaşamaya da devam edecek. ama iş ne zaman, güllü dallı makyajlı, dar etekli, sivri burun çizmeli sıkmabaş sevimsizlerin dini sömürücü propagandası haline geldi, işte olay orada cıvıttı.
-- alıntı --
Dünyanın sosyolojik haritasına din ayrımı gözetmeksizin bakacak olursak, gelişmiş insanlarla geri kalmışlar arasında önce şu farkları görürüz:
Geri kalmış insanlık öteki dünyada iyi bir yer hak etmek için yaşarken, gelişmiş insanlık bu dünyada iyi yaşamak için çaba harcar.
Geri kalmış insanlar, din-iman, vatan millet, yiyecek ekmek ve epeyce de seks için kafa (bazen de kafa göz) patlatırken, gelişmiş insanlar çoook daha önemsiz konularla ilgilenir.
Ve ilgi alanları arasındaki bu farklılığı, para gidermez. Yani bir toplum paralanmakta ilerlese bile, Suudi Arabistan örneğindeki gibi, düşünce sistematiğinde yerinde sayarsa pahalanmakta geri kalır. Başka bir deyişle, gelişmiş insanların önemsiz işlerle uğraşması, toplumsal bir kültür birikiminden beslenen beyin doygunluğunun ifadesidir.
... (mine g. kırıkkanat 28 kasım 2007, vatan)
-- alıntı sonu --
bu başıktaki tartışma da geri kalmışlığımızın tescilli örneklerinden biridir. ve evet, seksle kafayı bozmuş yobazlar kadınları kapatmayı görev edinmiş birer memur gibi davranmaktadırlar. bu arada elalem bilim araştırmalarıyla, refahla falan uğraşmaktadır da, koyun gütmeye alışmış çobanların meleyerek ağzının içine bakan milletin umurunda değildir.
şimdi madem böyle, ben de diyorum ki birisi çıksın türban ve başörtü'nün ayrımını yapsın. şekil, nitelik, nicelik, fiyat, gramaj yönünden belirtsin hangisi hangi kalıba giriyor diye.
anadolu'daki kadının başındaki şey başörtüsüdür, biz ona karşı değiliz diyenler neden çocuğunun mezuniyetine gitmek isteyen anadolu kadınını okula almıyor peki?
neden medine bircan gibi anadolu kadını dediğiniz tipi tam anlamıyla taşıyan kadını başı örtülü diye hastanede tedavi etmiyorsunuz?
türbana karşılarmış, başörtüsüne lafları yokmuş. biriniz çıkın madem kardeşim, anlatın işte.
ama başörtüsüne karşı değilim diyip de sonra o kadını da hastaneye, askeriyeye, vesair yerlere almazsan iki yüzlünün önde gideni olduğunu anlarız, zaten biliyoruz, herkes anlar.
gün olur devran döner, şehit annelerinin çoğu başörtülü çıkar, 2 yıl önce kapıdan kovduğunuz başörtülü şehit annesini ziyarete gider, elini öpmeye çalışırsınız.
tiksindim lan sizin riyakarlığınızdan.
Çocuğunun mezuniyetine gitmek isteyen "başörtülü" Anadolu kadını törene alınıyor.
Askeriye ye girmek isteyen babaannem de başörtüsüyle pekala girebiliyor.
Askeriyeye top sakalımla ben giremiyorum. Kesiyoruz girerken.
Dini inancın için başını örtmek istiyorsan babaannemin başörtüsünden alıp yollayayım sana . Hayır ben başörtüsü takmam illa ki bir yerleri karıştırmam gerek diyorsan...
herhangi bir iddia ileri sürmeden önce google'da arama yaptırmaktan bile aciz insanlara cevap vermek aslında benim eksikliğim, benim düşüklüğüm ama vereceğim yine de.
mezuniyet törenine başörtülü alınıyormuş, top sakallı alınmıyormuş diyen zeka parıltıları gördüm demin üstte, buyrun buradan yakın.
türban ile başörtüsünü bu devirde ayırt edemeyen gerizekalı imiş. hakikaten başka evrenlerde yaşadığımızı düşünmeye başladım ben.
birine dersin ki, armut ile y.rak farklı şeylerdir, o da sana açıkla madem, farkları ve benzerlikleri ne dediği vakit, y.rağı çıkarır masanın üstüne pat pat vurursun ve dersin ki bak bu yaptığım armut ile yapılamıyor, ama ikisini de yiyebilirsin, bu da benzerliği.
ama biz soruyoruz başörtüsü ile türbanın farkı ne? adam diyor ki biri siyasi simge biri nenem tarafından takılıyor.
e o zaman diyoruz nenemi al okula, annemi al mezuniyetime, annemi al hastaneye? yok, olmaz.
neden?
euuuu, ııııı, ehm, ehe mehe. tamam ulan anladık biz, rahat olun.
beynine oksijen zor giden ve pişkin insanlarla tartışılması zor bir konudur. ya küfüre başlarlar tıkanıp ya da ninemi de al okula diye mal öneriler sunar.
beynine giden fazla oksijen beyin cidarlarını önlenemez bir şekilde yakmış, idrak yollarını skip[ingilizcedeki skip bu] atmış zeka küplerinin cevapları yoktur bu konuya dair.
cevap verse evirip çevirip o cevabı geri alacağını bilir çünkü. çünkü derdi türbanmış, başörtüsüymüş, siyasiymiş, şekilmiş değildir, derdi dinini yaşamak isteyen insana dinini yaşatmamaktır.
derdi, aptal aptal öğrendiği şeyleri yorumlamadan, nutuk'u kutsal kitap, laisizmi din bellemektir.
mal bir öneri bile sunamaz bunlar. dersin ki, bana bir öneri sun başörtüsü ile türbanı biz de ayıralım, ayırabilelim, aptalca bir öneri bile sunamaz.
(bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
eleştirmeyi aşağılamak, tartışmayı bok atarak yapanlarla aynı havayı soluduğumuzun kanıtı. bir parça örtü neler diyormuş da haberimiz yokmuş be!! şeriatçıyım diyormuş, bütün mini etekliler o..pu diyormuş, elimi tutan orgazm olur diyormuş vay anam vay.. bu memleket o yerden yere vurduğunuz başörtüsünü takan analar tarafından kurtarıldı, onlar mermi taşıdı, onlar aç yattı, onlar evlatlarını şehit etti, hala daha çirkef dilinizi uzatıyorsunuz onlara !! nankörsünüz ey beyaz türkler nankör!!!!!!!
bu memlekette senin ninenin başörtüsünü takan kız da var, sizin türban dediğiniz gibi boyundan bağlamamış; omuzlarının üzerine sarkıtmış başörtüsünü. e o da alınmıyor üniversiteye? türban değil o? bunu açıklayamadıkça ancak şu an yaptığınız gibi bok atar durursunuz. savunma yok, sadece bok atma. savunacak bir şey yok zaten, başlıbaşına bir ayrımcılık, kendi insanına düşman olmak. siz türbanla uğraşırken doğudan şehit haberleri geliyordu geçen yıl bu zamanlar, nerdeydiniz? cumhuriyeti savunuyordunuz evet.. şehit cenazeleri 1er 2şer geliyordu nerdeydiniz? allahuekber nidaları atılan yerde bulunamazdınız değil mi? ne zaman şehit cenazeleri arttı, "moda oldu", o zaman onları savunur oldunuz.
bir zaman sonra bu moda da bitecek, maskeleriniz düşecek. az kaldı.
annemizin başörtüsü olsa ses çıkarılmaz deniyor kimileri tarafından. nasıl ayıracaksın peki türbanla başörtüsünü. üniversite kapısında sınav mı yapacaksın. yoksa dar kot pantolonu olup olmadığına mı bakacaksın. bağlama stili falan demeyin giderim buralardan.
sözün özü, senin benim annem gibi başörtüsü takan, yobazlıkla gericilikle ilgisi olmayan ve üniversite okumak isteyen insanlar var. sen bunları "içlerinde kötü niyetli gericiler var" diyerek üniversiteye almazsan kurunun yanında yaşı da yakmış olursun. kamu hizmetini eşit vermemiş olursun. insanların eğitim hakkını ellerinden almış olursun. bu da ne laikliğe yakışır ne demokrasiye. yapılacak en mantıklı şey üniversitelerde irticai eylemlerde bulunanlara yaptırımı artırmaktır. insanları üniversiteye almamak değil.