türk polisi tarafından öldürülen bir öğrenci. adı caddeye ve liseye verilip sonradan caddenin adı milli egemenlik; lisenin adı malatya lisesi yapılan kişi.
hala 20 yaşında olan, devletin hayatının daha çok başlarında canını aldığı gencecik bir insandır. ölümünün üstünden 54 sene geçti ama hala yeni turanlar ölüyor, çok yazık.
istanbul üniversitesi beyazıt kampüsünde büstü bulunmaktadır. yemekhanemizin de adıdır. ama öğrenci arkadaşlarımın yarısından çoğu kendisinden bihaber. yazık, çok yazık.
turan emeksiz kavgada vurulan bir öğrenci. yıllardır milli türk talebe birliği binasının önünde büst. bakımsız. hala orada mı bilmiyorum.
27 mayıs turan emeksiz öldüğü için haklı değil,
bütün oligarşiler turan emeksiz öldüğü için haksız,
zalim.
28 nisan 1960'da beyazıt meydanında öğrencilerle polis arasında ki çatışma vurlarak öldürülmüş genç bir açıdan beyazıt meydanında ki ilk devrim şehidi ikincisi ise 30 nisanda ölen nedim özpolattır. (bkz: ama menderes çok demokrat bir adamdı dimi)
beyazıt meydanında polis tarafından öldürülen öğrencidir. malatyalıdır. ismi malatya da bir liseye verilmiştir. ilginç bir raslantı, Mehmet ali ağca o okuldan mezun olmustur.
günümüz muhafazar demokratlarının babası ve ilahı, demokrasi kahramanı ve Türkiye'nin önünü açıp, Amerikan medeniyetini ülkemize getirerek bu ülkenin asıl benliğine kabuşmasını sağlayan Adnan Menderes'in bizzat emri ile güç kullanan polis tarafından bir protestoda ölüdürülen öğrenci. Basbayağı bildiğiniz üniversite öğrencisi, üstelik öyle Taksim'de Şişli'de değil tam da Beyazıt'ta üniversite kütüphanesinde öldürüldü. Bir öğrenci, sizin gibi benim gibiydi. Daha 20'sinde idi Emeksiz. Süper demokrat müslüman bir hükümet görevdeyken öldürüldü, üniversite içinde. Öldürüldü, sırf "demokrat" olmadığı için. Ampul yandı mı şimdi?
bir yürüyüş eylediler sabahtan
ılgıt ılgıt kan gidiyor loy loy
dayan dizlerim dayan
ağla gözlerim ağla
namlu puşt olmuş,at ayağı puşt
yine düşman elindeydi vatan
bir oğul çıktı malatya'dan
anası yılmaz çağırırdı
haram süt emmemişti anadan
ve beyazıt derler bir büyük alan
düşman sarmıştı sağı solu
düşman çok, cephane yoktu
yetişmemişti daha cemal paşa kolu
amandı el aman
tank paletleriydi alanda dönen
kusan namlularda, kalleş ölümcül
ve vuran ve kıran ve haykıran
malatya'lı şöyle baktı bir
ana baba günüydü herhal
her yönde toz duman
vay anam vay
bu belalı başınan
kime ne diyem
kime ne diyem
nerelere gidem
ya derdime derman
ya katlime ferman
başı daralınca yılmaz'ın
baktı atacak taşı yok
baktı eli durmuş, ayağı durmuştu
vurulmuştu.
çıkardı yüreğini kan içinde
çarptı kötünün kafasına
hay bu nasıl devran?
28
nisandı
yavri
hey!
ham
meyveyi
kopardılar
dalından.