sivas tunceli tekirdağ sinop gibi illerde müftülük yapmış, zamanın din alimlerinden olması fakat daha sonradan ateisliği seçmiş olması okuyucularının üzerindeki etkiyi artırmaktadır fikrimce. *
bahanedir.
hazırsanız bir kelime, hayattan bir sahne yeter arkasında biriken sorulara direnen çürük barajın yıkılması için.
''sana kutsal gelen bin yıllık çınar, fiske vuruşuyla yıkılır bir gün''
gavurun ateisti de turan dursun okuyarak ateist olmuyor ya.
ateizm anti-islam, anti-hristiyanlık değildir. sadece mecburen dinle başlayan hayatımızda bir ara dönem,
araf yaşanması için öncelikle dinin anlamının sorgulanması ve bilincin altından ve üstünden temizlenmesi gerekir.
bu ancak dinle büyüyen insanın yolu olabilir. ideali de bu ortam değildir zaten.
Turan Dursun, kendisini ateist olmaya götüren düşünce dolu bilimsel deneyini(!), Yüzyıl Dergisi'nde kendi ağzından şöyle anlatır: Allaha inanıyordum. Ancak deneyimler yaptım kendi kendime. Su dolu kovanın içine süpürgeyi batırıp duvara sürdüm. Şekiller bir rastlantı.. Dünyanın oluşumu da öyle olmasın.. Bu arada o da tümden silindi.
Eveeeet T. Dursun duvardaki şekillere bakarak, dünyanın da böyle bir rastlantı sonucu olabileceğini savunuyor. Yani duvardaki şekiller eşittir dünyadaki düzen. Aklı ve mantığı olan hiçbir insan bunu kabul etmez. Bir düşünün güneş sistemi, gezegenler, dünyanın etrafını saran atmosfer ve tüm bunları kıyasladığı duvardaki şekiller! ki bugün darwin teorisi bile yerle yekzan olmuşken.
yani kendisinin zekasının durduğu ve ilme nasıl yaklaştığı böylece tescil edilmiş oluyor. Lakin, bilim bu arada boş durmuyor, işin gerçeğini şöyle açıklıyor: Yapılan hesaplara göre, evrenimizin başlangıçtaki gerçek yoğunluğu ile ötesinde oluşması imkanı bulunmayan kritik yoğunluğu arasındaki fark, yüzde birin bir kovadrilyonundan azdır. Bu, bir kalemi sivri ucu üzerinde bir milyar yıl sonra da durabilecek biçimde yerleştirmeye benzer. Üstelik evren genişledikçe, bu denge daha da hassaslaşmaktadır. (Bilim ve Teknik, Sayı 201, s.16)
T. Dursunun ateizm deneyi gibi, ilgi çekme deneyi de çok çarpıcı; Şişman bir kıza aşık olmuş, kızın ilgisini nasıl çeksin, kendini nasıl beğendirsin. iç çamaşırını görürse belki. Çok çaba harcamış ama olmamış (Yüzyıl, s6).
Yine T.Dursun islamın akıl ve ilimle olan bağlantısını çarpıtıyor, düşünce ve akılla ilgili yüzlerce ayeti gözardı ederek şöyle diyor: Din varken kafanızı daha ileri daha güzel şeyleri yapmaya kullanamıyorsunuz. Kullandığınız zaman engeller çıkıyor (s16)
Şimdi soralım bağalım;
Harizmi sıfırı bulup kullandığında islam buna engel mi oldu? El-Cezeri tarihte ilk robotları yaparken ve Abdüsselam kendisine 1979 Nobel Ödülünü kazandıran teoriyi düşünürken din engel mi oldu?
bir avuçsunuz bir. ne olduğunuz neden var olduğunuz umrumda bile değil. ama sol frame de imanı zayıf olanları imasızlığa sürükleyecek her türlü başlığınızdan ve mantığınızdan iğreniyorum. merhamet namına zarre taşımadığınızı düşündüğüm gibi akıl noksanlığı tespitim de mevcuttur hani.
malesef ülkemin 'zeki' ve 'bilim' meraklısı gençlerinin sıkıntısı. ulan ateist olacaksanız bile kendi çabanızla olun, eski bir imama el açmayın. turan baba yazmış nasılsa, nasılsa o arapça biliyor. alayınızı sikiyim.
okumadanda olunabilir arapca bilmedende olunabilir isteyen istedigi gibi olabilir musluman olmak atesten korkmak zorunda mi herkes icinden gelmiyorki korkmuyor ki yanacaksada bigun basa gelen cekilir yapacak birsey yok yanacaksada cezasini cekecek bari birakinda bu dunyada seciminin sefasini sursun o zaman.