aslında turşu gıdaların uzun süre saklanabilmesi amacı ile seyyahlar ve uzun yola giden kervanların tüketmeleri amacı ile keşfedilmiş bir gıda konserve sistemidir.
sağlıklı koşullarda üretildiğinde etkili bir antioksidan olmasının yanısıra, sindirime yardımcı, vitamin ve mineral deposu, zayıflatıcı, bağışıklık sistemini kuvvetlendirici, bunamayı* geciktirebilen, tansiyon düşürücü, diyabet hastalarına yardımcı, kalp ve damar hastalıklarına çözüm olma gibi ciddi etkileri mevcuttur.
uğruna ölünesi fani varlık. turşu diyoruz, turşu! Adı geçince içim titriyor. bir bidon kırmızı pancar-siyah havuç, bir bidon da karışık (lahana, havuç, kornişon, fasulye, acur, kırmızı biber, yeşil biber ve domates) olursa yeme de yanında yat.
Hele turşu suyu yok mu? Aaahh! kırmızı pancarla karışık turşu suyunu birbirine karıştırıp bir büyük kupa içmek gibisi var mı? cennette kevser suyu yerine turşu suyu vaadedilmiş olsaydı keşke. Ab-ı hayat. kış sofralarının vazgeçilmezi.
acaba yabancı dil çalışmayı bırakıp, turşu işine mi girsem diye düşünüyorum. annemin ev yapımı sirkeleriyle tertemiz ve sağlıklı bir biçimde üretip satsam paraya para demem. Hem de şanım yürür. Ohhhşş bir titreme geldi. Turşusuzluk başıma vurdu, evet. Ne dediğimi bilmiyorum.
Bana bir bardak turşu suyu, bir bardak da şalgam verenin kırk yıl kölesi olurum. Yarın ilk işim turşu kurmak olsun.
turşu için ölenide gördük. turşunun en lezzetli kısmı salatalık ve lahanasıdır efendim. özellikle sirke ile yapılmışı daha lezzetlidir. ( neşeli günler tartışmasına girmeye gerek yok.) ve turşumuzu yedikten sonra suyunuda içmek ayrı bir zevktir. yediğim turşular arasında en lezzetlisi, bim in turşusu olmuştur. şiddetle tavsiye olunur.