hileleriyle sözlerinin çarpıtıldığını söyleyen Soyer şu ifadeleri kullandı:
"Geçtiğimiz günlerde Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nin düzenlediği çevrimiçi bir etkinlikte kent turizmini geliştirmek adına yapmış olduğum çalışmalar ve projeleri anlattığım konuşmanın sadece küçük bir bölümünü alıntılayarak tarafıma yöneltilen saldırılar her türlü ahlaki anlayışın dışında, akıl ve vicdan sınırlarını da zorlayan bir boyuta ulaşmıştır.
Sadece kente ve kentliye hizmet kaygısıyla hareket eden bir yerel yönetici olarak bugüne dek kısır tartışmaların içine girmemeye özen gösterdim ve bel altından vurmaya yönelik birçok eleştiriyi bile yanıtlama gereksinimi duymadım.
Ancak yaşanan bu son olay bardağı taşırmış, sadece beni değil temsil etmekten onur duyduğum izmirlileri de töhmet altında bırakacak bir noktaya ulaşmıştır.
Oyun bellidir. Ne yazık ki siyasetteki ve ekonomideki tükenişlerini gündemden düşürebilmek isteyenlerin yaratmayı hedefledikleri kavga ortamına çekilmeye çalışıyoruz.
Montaj hileleriyle sözlerimi çarpıtarak bu tartışmaya zemin hazırlayanların kimler olduğu da hepimizce bilinmektedir.
Hala anlamayanlar için hatırlatayım, ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür, kesinlikle bölünemez.
Ülkemizin başkenti Ankara, para birimi Türk Lirası, bağımsızlığının sembolü ise ay-yıldızlı al bayraktır.
Yönettikleri belediyelerin tabelalarından bizim gururla taşıdığımız “TC” ibaresini silme gafletini gösteren ve geçmişte paralel devlet organizasyonu için hatıra para bastıranlar, bizim vatan ve millet sevgimizi asla sorgulayamaz.
Montajlanarak çeşitli mecralara servis edilen konuşmamın içinde iki ana başlık bulunmaktadır.
Öncelikle izmir bayrağı diye bir meselenin gündemimizde olması ve düşünülmesi bile söz konusu değildir.
Osmanlı döneminde kullanılmış izmir bayrağı, belediyemizle ilgili bir çalışma değil, bir tarih dergisinde yayımlanan akademik makaleyle gün yüzüne çıkmış tarihsel bir veridir.
ikinci konu ise bir katılımcının sorusu üzerine dijital alışveriş araçlarına ilişkin teknik bir değerlendirmedir.
Kesilerek montajlanmış konuşmamın devamında da ifade ettiğim gibi, bahsettiğim konu ayrı bir para birimi değil, şehrimizdeki dayanışma ve beraberliği artırıcı bir gönüllülük sistemidir.
Biz Puan sistemi, Şubat 2020'den beri faaldir, tümüyle yasaldır ve izmirlilere hizmet vermeye devam edecektir.
Nitekim iktidar partisine mensup Konya Büyükşehir Belediyesi de benzer sistemi kullanacağını geçen Ocak ayında açıklamıştır.
Yapılan montaj hilesi gösteriyor ki, izmir'deki ittifakımızın başarısı arttıkça, izmirlilerin yaşam kalitesi yükseldikçe saldırılar da büyüyor.
izmir birlik ve bütünlüğüne düşkün, milli değerlerimizin büyük bir coşku ve sevgiyle yaşatıldığı bir şehirdir.
Bu duruşumuz, montajcılık gibi gayrı ahlaki ve toplumumuzda hiçbir karşılığı olmayan karalamalarla gölgelenemez, siyasete malzeme edilemez.
Bu yapılan, izmir'de hiçbir siyasi görüş ayırt etmeden özen ve sabırla inşa ettiğimiz, icraat ve kalkınma odaklı kent koalisyonumuza yönelik açık bir saldırıdır.
Suni gündemlerle ne benim ne de izmirlilerin kaybedecek vakti ve enerjisi yok. Bu tip paçadan çeken, montaj siyasetine prim vermeyeceğiz."
bazı şeyleri mabadlarından anlayanlar hemen konuyu farklı bir yere çekmiş. beka sorunu haline getirilmiş bir söylem...
şimdi az sonra bu başlıkta yazan aktrollerin tek tek nasıl göt olduklarına şahit olacaksınız.
hazırsanız başlayalım...
siz hiç vikipedi'de gezmiyor musunuz?
yabancı ülkelerin şehirleri ile ilgili maddelerde falan.
bakınız, avrupa'da, amerika'da ve hatta asya'da pek çok ülkenin hemen hemen tüm şehirlerinin kendine ait bayrağı vardır.
dünyanın her yanından örnekleri arttırmak mümkün.
yani dünyanın pek çok ülkesinde, pek çok şehrinin kendine ait bir bayrağı vardır.
lakin bu bayraklar bir bağımsızlık alameti değil, o şehirlerin sembolleridir.
tunç soyer'in söylemi de zaten bu yönde.
üstelik tunç soyer izmir'in osmanlı döneminde bir bayrağı olduğundan bahsediyor.
haklı da.
osmanlı döneminde izmir şehrinin bir bayrağı vardı.
mehmet ö. alkan’ın toplumsal tarih dergisindeki makalesi 17. yüzyılın başından 20. yüzyıla uzanan dönem içerisinde izmir’in kendine ait bir bayrağa sahip olduğunu gösteriyor ve zengin görsel kaynaklarla bu bayrağın serüvenini okuyucuya sunuyor.
yani bu "izmir bayrağı" olayından size pek bir şey çıkmaz sevgili aktroller.
aynı bağlamda tunç soyer'e bir de "izmir parası" hususunda yükleniyorlar.
konya büyükşehir belediyesi kripto para çıkarma çalışması için akşam gazetesi "kripto para atağı" yorumunu yapmış, aynı gazete tunç soyer'in kripto para atağını ise "skandal" olarak nitelemiş.
Birkaç gün önce cnnturk tarafsız bölge de hakan bayraktar bunun böyle olmadığını canlı yayında kafanıza vura vura anlatmıştı. Hatırlamıyorsanız sorun sizde.