fakültedeki hocam 'güneş battıktan sonra hareket eden herşeye ateş etme izni' olduğunu söylediği 'munzur' dağında dağ keçisi peşinde geçirdiği bir haftadan sonra komutanın; 'hocam, siz canınıza mı susadınız?' sorusuna muhatap olduğunu anlatmıştı.
silahların gölgesi olmayınca hep kitaplardan okuduğumuz o güzel dağı gezip görmek isterim açıkçası.
inşaallah yakında gece yürüyüşlerinin yapıldığını da duyarız.
nasipse -eğer barış gerçekleşirse- yazın tunceliye bir yürüyüş tertipleyebiliriz.
ne dersiniz?