boşbakan'ın, hakkında açtığı tüm davaları kazanmış olan alnı ak gazeteci. netekim mitinglerde soktuğu laflar da sansürlenmiş, hiçbir yayın organında yer etmemiştir. ali dibo'lardan, milyar dolarlık dış borçtan ve boşbakan'ın hakkında savcılıkça açılmış davalardan bahsediyor olmasından olsa gerek, sansür uygulanmış ardından da demokrasi tanımlaması yapılmıştır.
şehit kanıyla kazanılmış vatanı, çıkarrtıkları yasayla yabancılara satan sözde türkiye sevdalısı, şehit düşmanı güruha az bile söylemiştir.
sevmeyeni kadar seveni de çoktur. sevmeyenleri, daha bir kere bile ne yazdığını okumamıştır, ne konuştuğunu duymamıştır çünkü meşhur demokrasi papağanı partileri sansürcüdür.
"kasımpaşalı sözü" vererek ilk vaat olarak "dokunulmazlıkları allahın izniyle kaldıracağız" diyerek milletten oy çalan ama hakkında tonla savcılık dosyası hazır beklediğinden olsa gerek gerine gerine gaza gelerek havasını attıkları 4,5 yıllık hükümetlerinde yapamadıklarını anayasa komisyonuna chp'liler "dokunulmazlık kaldırınsın" önerisiyle getirince bile hararetle karşı çıkmaları sütten çıkmış "ak" parti olmadıklarının göstergesidir.
her hafta başka bir dosyayla* yerin dibine sokmaktadır. hazımsızların gaza gelişi bundandır.
kameralara bakıyor; ağlıyor, rol yapıyor. sövüyor, sayıyor, saldırıyor...
halka dönüyor, para verin diyor, sms atın diyor, laikim diyor, paraları götürüyor.
"şeriat korkusuyla ölen kalabalık, dönüp tuncay'a sarılıyor"
tuncay onları yarı yolda bırakıyor, paraları cebine atıyor, yanına kerimcan adlı bir şov adamı alıp ekrandan ağlıyor...
iyi ki ulusalcı, cumhuriyet mitingci ve paranoyak laik değilim ve bu adama bel bağlayacak kadar düşmedim.
17 yaşında hayatın anlamını çözen balon komünistlerin , kemalist devrimin burjuva devrimi olduğunu sanan cahil ukala takımının kemalizme olan nefretini kusmasına vesile olmuştur ayrıca..
bakalım kimilerinin yazılarının tek bir paragrafını bile ziktin sene okuyup anlayamacakları mahir çayan kemalist devrim hakkında ne demiş..
--spoiler--
Kemalizm, emperyalizmin işgali altındaki bir ülkenin devrimci-milliyetçilerinin bir milli kurtuluş bayrağıdır. Kemalizmin özü, emperyalizme karşı tavır alıştır. Kemalizmi bir burjuva ideolojisi, veya bütün küçük-burjuvazinin ve yahut asker-sivil bütün aydın zümrenin ideolojisi saymak kesin olarak yanlıştır. Kemalizm, küçük-burjuvazinin en sol, en radikal kesiminin milliyetçilik tabanında anti-emperyalist bir tavır alışıdır. Bu yüzden, Kemalizm soldur; milli kurtuluşçuluktur. Kemalizm, devrimci-milliyetçilerin, emperyalizme karşı aldıkları radikal politik tutumdur.'
--spoiler--
birileri duvarlara kafalarını vurmaya şimdiden başlasın. evdeki kimi bozuk cihazlarda işe yarıyor ne de olsa..
"başkaları istedi biz vermedik mi diye" serzenen, yakınan adam. hatta benim bile "e yanlış da söylemiyor herif" dememe neden olan kişi.
ama kazın ayağı öyle değilmiş. meğer, koza isimli şirketten önce birkaç firma daha kanaltürke talip olmuş. hatta en son turgay ciner almak istemiş kanalı, ama bizim gözü kara vatansever(!) tuncay özkan'ımız turgay ciner'e de vermemiş kanalı.
sanırım tuncay özkan vatanseveriliği ile cüzdanı arasında sıkışmış kalmış. esasında çok da yüklenmeye gerek yok.
çünkü türkiye alıştı bu durumlara.
zira, boktan alet edevadı sırf "dini bütün kanal kuracağım (bkz: tgrt)" diyerek kandırdığı insalara pazarlayan din sansarı Enver Ören ve oğlu Mücahit Örentgrt'yi kurup belli bir süre daha milleti yine ihlas pazarlama yolu ile sömürdükten sonra, dini bütün gülsuyu kokulu kanalını gidip yahudi Murdoch'ın News Corporation şirketine sattmıştı. tuncay özkan kişsi de buna benzer bir hadiseye imza atmıştır esasında.
sen: "yobazlara savaş açtım, akp'yi silecez" vs. vs. de, sonra da: "ne yapayım sattım, ama niye sattım, sor bi? istediler de vermedim mi" diye kestenkelek açıklamalarda bulun, yemezler!
hep olmuştur bu banker bilolar, zübükler...
çok şey söyleyip hiç bir şey demeyen adamın halefi. post-modern popülist. demokrasi ile yakından uzaktan ilgisi olmayan bu 'fake' vatanseverin hakettiği sıfatları yazmaya burası uygun değildir ayrıca. adam gibi, özgürlükçü solcunun iplemeyeceği militarist bir kişilik(!) diyelim geçelim...
ergenekon davası kapsamında silivri deki mapusta geçirdiği 6 yıl içinde maalesef oranın koşulları nedeniyle böbreğinde ddt denilen böcek ilac ıizine rastlanan ve doktorların 2 yıl ömür biçtiği chp izmir milletvekili. almanya da kök hücre tedavisi gördü ve 3 ay evinden çıkmadan ve kimselere dokunmadan istirahat ettikten sonra yeniden almanya da tedavi olacak.
rte nin kısa yoldan temizlediği başka bir risk unsuru olmuştur kendisi, umarım kurtulur diyorum. acil şifalar diliyorum...
olay tamamen budur. hiç ağlamaya sızlamaya gerek ve de yer yoktur. adam babalar gibi sahibi olduğu kanalı deyim yerindeyse düşünsel savaş açtığı kitlenin bir temsilcisine satmıştır. bu kadar.
peki bu ilk midir?
bundan yıllar evvel, şimdi belki herkesin unuttuğu 2 hadiseyi örnek olarak verelim. tam karşılaştırma yapılmaya müsait olmayabilir, lâkin örnek örnektir.
ali kırca denen zat-ı muhteremi, karambollerin usta golcüsünü bilirsiniz. kendisiyle uzun yıllar çalışmış, haber koordinatörlüğü yapmış ayşenur arslan'ın sözleriyle anlatıyorum: sayın kırcaatv'de iken cem uzan kendisini bir teklifte bulunmak üzere bir yemeğe çağırır. o dönem cem uzan'ın medyada daha fazla söz ve prestij sahibi olmak istediği, siyasete atılırken sırtını rahatlıkla yaslayacağı bir ekip kurma hevesinde olduğu dönemdir. ayşenur arslan tüm haber ekibi adına sayın kırca'nın fikrini sorar. sayın kırca da "merak etme. teklifi ne olursa olsun, kabul etmeyeceğim. sadece görüşmeye gidiyorum." der. bunun üzerine arslan'ın içi rahatlar. kırca gider, görüşür, gelir ve atv haber artık star'a transfer olmuştur. kırca sadece "çok büyük bir teklif yaptı. reddemedim. zaten bize karışmayacak biz yine bildiğimiz gibi haber yapacağız." gibi bir şeyler söyler. çaresiz star'a geçerler. ancak cem uzan elbette kendi propagandasını yapacak haberler görmek ister. ali taran bununla ilgili tek söz sahibi ilan edilir. haberler ali taran'ın direktifleriyle yapılır hale gelir. tüm ekibi peşinden sürükleyen ali kırca bakar kendi kariyeri, kendi itibarı tehlikeye giriyor ani bir dönüşle ntv'ye geçer. olan haber ekibine olur.
uğur dündar'ı herkes bilir. yiğit, mert, atılgan, dürüst bir insandır. kendisi doğan grubunda çalışmakta iken cem uzan'la ilgili gün yüzüne çıkmamış haberler yapmaktadır. siyasete atılma gayesiyle yanıp tutuşan cem uzan için bu kabul edilemez bir davranıştır. peki ne yapar cem uzan? uğur dündar'a reddedemeyeceği bir teklif yapar. 1 ay öncesine cem uzan'la dolaylı da olsa ilgisi olan haberler yapan uğur dündar star'a geçer. ne karşılığında dersiniz?
hadi sayın kırca'yı siktir et. onu az-çok tanıyoruz. peki ya tavuk yemeden önce kendisinden izin alınan uğur dündar'a ne demeli?
herkesin bir fiyatı vardır. bunu herkesin anlaması gerek. tuncay özkan yukarıda bahsi geçen kişilerden daha dürüst, daha mert değildir. onun da geçmişi ortadadır. bu tip hadiseleri birkaç kez bize yaşatmıştır hem de.
kimse bu adamı savunmasın. kimse bu satışa haklı gerekçeler bulmaya çalışmasın. olay çok açıktır. bizkaçkişiyiz sadece kışın kalorifer yanmadığı halde ısınma aidatı ödenen bir apartman gibi(çok sikindirik bi benzetme oldu lan. neyse) bir organizasyon olarak tarih sayfalarında yerini almıştır. tuncay özkan da bir kahraman falan değildir. denize düşünce sarılmak istenen yılan bile değildir. suyun ortasında kendi derdine düşmüş bir dal parçasıdır sadece. gözünüzü iyi açın, aldanmayın. bu kadar...