ergenekon olayları kapsamında başrol oynamamasına rağmen tgb faaliyetleri bahane edilerek silivri'de haksız yere 1994 gün tutuklu olarak tutulan, maalesef türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığını bilmem kaç yüzüncü kez kanıtlanılmasında rol oynatılan gariban gazeteci. kendisine tekrar geçmiş olsun diyorum. boru değil 7 yılı harap oldu.
(bkz: pardon)
büyük insanla bugün tesadüfen avm de karşılaştık. yürüyen merdivenlerden çıkıyordum birde
baktım tuncay özkan o anda elim ayağım birbirine dolandı.
bir selam verdim. selamımı aldı.
yanına gittim. tokalaşmak istedim. eğildim elini öpmek istedim öptürmedi.
kendisine soracak bir adet sorum vardı.
denk geldi ama soramadım o dar zamanda aklıma gelmedi.
size haksızlık yapılırken sizin iyi gününüzde yanınızda olan (Cüneyt Arcayürek) ve diğerleri ne yaptı.
sizi hep takip ettik destek olduk dedim.
teşekkür ederim dedi.
yarım dakika kadar göz göze geldik bakıştık.
çok konuşmadık ama anlaştık.
okuduğum kitaplarından, izlediğim televizyon programlarından, davasını iyi bildiğim yüce insan.
Ergenekon
terör örgütüne üye olmak
suçundan tutuklandığını
ifade ederek, "Ben teröristim Yok,diyene mahkeme kararını gösteririm. Benimle
bu konuda kimse iddiaya
girmesin" demiştir.
ankara’da 1966 yılında doğdu. babasının adı ziya, annesinin adı sulhiye’dir. gazi üniversitesi iletişim fakültesi’nden mezun oldu. yüksek lisans eğitimini aynı üniversitenin fen bilimleri enstitüsünde tamamladı. cumhuriyet, radikal, milliyet, akşam gazetelerinde muhabirlik, yazarlık, yönetici olarak görev aldı. televizyonculuğu 1993 yılında arena programının ankara temsilciliğiyle başladı. ardından kanal d genel yayın yönetmenliği ve program yapımcılığı, çukurova medya grup başkanlığı ve aynı grubun show tv, skytürk televizyonlarında programcılık yaptı. daha sonra kendi televizyonu olan kanaltürk’ü kurdu.
cumhuriyet mitinglerini gerçekleştirdi. biz kaç kişiyiz hareketinin kurucusudur. ergenekon kumpas davasından 23 eylül 2008’de tutuklandı, 5,5 yıl hapis yattı. cumhuriyet mitinglerini gerçekleştirdiği için ağırlaştırılmış müebbet,susurluk belgelerini yayınladığı için de ayrıca 16 yıl ağır hapis cezalarına çarptırıldı. 10 mart 2014’de serbest bırakıldı.
özkan duygu dikmenoğlu ile evlidir. nazlıcan adında bir kızı ve güneş adında bir oğlu vardır.
yayınlanmış beş binden fazla makalesi bulunmaktadır.
kitapları şunlardır:
50 trilyonunuz çalındı. hayali ihracat öyküsü.kıyamet mahkemesi (şubat 1993)
çetin emeç suikastı: “öldürün o gazeteciyi” (ağustos 1994)
uğur mumcu suikastı: “suikast raporu 93/96” (nisan 1996)
bir gizli servisin tarihi (aralık 1996)
örtülü ödenek yolsuzlukları: parsadan hikayesi (temmuz 1996)
abdullah öcalan’ın yakalanışı: operasyon (şubat 2000)
bush ve saddam’ın gölgesinde entrikalar savaşı (ocak 2003)
milli istihbarat teşkilatı-mit’in gizli tarihi (kasım 2003)
cia kürtleri-kürt devletinin gizli tarihi (mart 2004)
abdullah öcalan neden verildi? nasıl yakalandı? ne olacak? (temmuz 2005)
yaraya tuz bastım ‘ermeni soykırımı…’ (nisan 2007)
tutuklandıktan sonra yayınlanan eserleri şunlardır:
ergenekon kitaplığı 1-danıştay cinayeti/cumhuriyet’e saldırı (mayıs 2009)
ergenekon kitaplığı 2-bir casusun iftiraları-tuncay güney hakkında her şey (temmuz 2009) ergenekon kitaplığı 3- ergenekon: çook gizli örgüt nasıl kurulur? (kasım 2009)
zorbalığın pençesinde: silivri günlüğü (mart 2011)
hapiste yatacak olana öğütler (ekim 2011).
anne hiç canım acımadı (2012)
ötekiler (kasım 2013)
ergenekon davası kapsamında silivri deki mapusta geçirdiği 6 yıl içinde maalesef oranın koşulları nedeniyle böbreğinde ddt denilen böcek ilac ıizine rastlanan ve doktorların 2 yıl ömür biçtiği chp izmir milletvekili. almanya da kök hücre tedavisi gördü ve 3 ay evinden çıkmadan ve kimselere dokunmadan istirahat ettikten sonra yeniden almanya da tedavi olacak.
rte nin kısa yoldan temizlediği başka bir risk unsuru olmuştur kendisi, umarım kurtulur diyorum. acil şifalar diliyorum...
1980 yılında yasaklanan ddt kanserojen bir böcek ilacıdır. bu madde yasak olmasına rağmen hala kullanılıyor. ddt toprağı zehirliyor ve bitkilerin bünyesine girip onları yiyen insanlara geçiyor. kabak bitkisi ise en fazla zehirli maddeyi bünyesine çeken bitki.
tuncay özkan'ın 6 yıl boyunca cezaevinde ddt ile yavaşça zehirlendiğini söylemek bugün için mümkün değil. ama zehirlenmesi teorik olarak pekala mümkün. bu konu mutlaka soruşturulmalı.
Biz kaç kişiyiz hareketiyle Malum şahsı o kadar korkutmuştur ki Hiçbir suçu olmadığı halde ergenekon kumpasıyla 5,5 yılını hapislerde çürütmüşlerdir. O kadar korkutmuş ki o alçağı ddt verip sağlığını da elinden almışlar.
Kimse kimseyi kandırmasın. Ddt durduk yere gıdalara karışmaz. Ortada bal gibi suikast var.
Tek umudum doktorların yanılması ve sevgili tuncay özkan'ın sağlığına kavuşması.
Ergenekon kumpası olmasaydı, tuncay'ın kanal türk'ü hile ve hurdalarla elinden alınmasaydı, bağımsız aday olduğu seçimde oyları çöpe atılmasaydı şimdi çok farklı, çok daha iyi bir yerde olurduk ulusça hepimiz.