yaşam öyküsünde resimle uğraştığından söz edilen, şiire ne diye bulaştığına dair hiçbir makul sebep bulunmayan sentaks ve ses bakımından rezil şiirler yazan kişi.etrafında aklı başında, şiirden ve sanattan anlayan açık sözlü bir dostu olsa ona boyunu aşan ve asla muvaffak olamayacağı böyle ince işlere bulaşmamasını söylerdi muhakkak, belli ki öyle biri de yok. şiir için doğuştan yeteneksiz olduğu her halinden belli olan bu arkadaş bugünlerde "okunmuyor aşk" adında yeni bir felakete daha imza atmıştır.felaket sadece tuncay takmaz ın şiirlerinden ibaret olsa bari, kitabın basın bültenindeki ilk cümleyi dikkatlice okuyunuz lütfen:
"tuncay takmaz'ın kullandığı "dilin" katışıksız değerler dizgesinden başka bir şey olamayacağını anlamak için, onun işleyişinde ortaya çıkan iki öğeyi göz önünde bulundurmak yeterlidir: kavramlar ve sesler, bütün bunlara çok daha farklı bir unsur olan "renk" bilgisini de katıyoruz."
ne demek istediğine karar verememiş, marjinalleşeyim derken zırvalamış bu satırların yorumunu okuyucunun tahammülüne bırakıyorum.
şairliğe dair hiçbir yeteneği bulunmayan yönünü şaşırmış bu çok yönlü(!) arkadaşın şahsını tanımam, bilmem, ama hakiki bir şiir sever olarak kendisinin derhal şiirden uzaklaşmasını, bugüne kadar yazmış olduğu şiirleri ve yayınlanmış şiir kitaplarını da derhal imha etmesini salık veririm.