ortaligi karistiran eski fetullahci, escinsel, ilkokul mezunu bile olamayan sahis..bir de kendini haham saniyor. asil komik olan bu adamin sözü ile onlarca kisiyi ki bu kisiler devletin en güvenilir kurumlarinda görev yapmis ve yapmakda olanlar gözaltina alip yargilayan bir yargiya sahip hükemetde denebilir bir ülkede yasiyoruz.
söyledikleri arasında doğru şeyler olabilir veli küçük'ün ve ergenekonda tutuklanan bazı kişilerin suç işledikleriyle ilgili deliller bulunabilir ama iş o kadar dallanıp budaklandıki. ergenekon denilen siyasi karalama kampanyasında bu acayip kılıklı adamın hayal ürünü ifadeleri ile suçlu suçsuz bir çok kişi terörist ilan edildi. adamın iftiraları bir süzgeçden geçirilmeden tüm kanallarda yayınlandı. bu adam 30 yaşındayken bu kadar bilgiye nasıl sahip oldu devletin bilmediklerini bu herif biliyor. bana kalırsa söylediklerinin yüzde doksanı uydurma.ben böyle dava görmedim bütün her şey ortalıkta görülüyor.ayrıca adam bugün eski ifadelerini yalanlıyor ama dava hala o ifadelerin üzerinden devam ediyor.
türkiye'ye gelmemesi ve ortaya attığı iddiaları kanıtlayamaması, zamanında o pis işlerin kilit noktasında olduğunu açıklar nitelikte olan kişidir.
bariz değil mi bu? madem sütten çıkmış ak kaşıksın ve elinde belgeler var. tanıklığını et, paşa paşa çık adliyeden... ama yoook, sen de eğer işin içine karışmışsan tabi gelemezsin.
(bkz: gazlasak gelir mi)
Büyük iskender in Nazım ı. Elinde tonlarca video ve ses kaydı olduğunu iddia ediyor ama nedense afişe etmek istediği örgütü , kodese tıkıp ilişkilerini gün yüzüne çıkartacak bu bilgi ve belgeleri sadece söylemle geçiştiriyor. Ya elindekileri ortaya koyup iddialarını ispatlamalı , ya da susup kenarda durmalı. Davanın seyrine zarar veriyor. Bu arada Ergenekoncular madem bu kadar organize , senin aileni Çorum da , seni de Kanada da yok etmesini bilmezler mi , ortaya bu kadar iddia atarken korkmuyor musun da ispatları ortaya koymaktan niye korkuyorsun diye sorarlar adama. Sorunun cevabını alabilrler mi bilmiyorum. iddialarını ispatlamadığı veya elinde olduğunu iddia ettiği belgeleri yargıya sunmadığı sürece ciddiye alınmamalı.
kendisine trt'nin canlı olarak halkı bilgilendirmesine izin vermesi gerçekten düşündürücü.
kanal trt... yani öyle flash tv gibi, ne bileyim dandirik, es geçilmesi gereken bir kanal değil. devletin en taşaklı kanalıdır ve sen o kanal aracılığı ile türkiye'ye bağlanıp ortaya lafı koyuyorsun dilber hanım gibi, kim gelirse alsın diyorsun. devlette bunu sadece izliyor?
bir oyun döndüğü kesin. biz seyirci, ergenekonla uğraşan kim varsa tiyatrocu.
(bkz: hadi bakalım)
deliye bulaşmaktansa çalıyı dolaşalım diye düşünen insanların bugünlere getirdiği kişi bu. başka açıklaması olamaz bu adamın bu kadar ciddiye alınmasının.
ajdar'la benzerliği gözden kaçmamıştır. ses tip aynı. hele 2001'deki videolarına bakınca ahanda ajdar dedim. ajdar sanatçı tuncay siyasetçi. süper lan.
eşcinsel * olması bir yana adamın herşeyi karmakarışık. çorumlu, yahudi, kanadaya kaçmış, gazeteci, samanyolunda, akşam gazetesinde ve aydınlıkta çalışmış* , devletin çuvallar dolusu gizli bilgileri sahip, çalışmadan beş kuruşsuz kadanada özel korumaları olan ve rahat yaşayan bir kişilik.
her konuşmasında işkence gördüğünü söylüyor. konuşurken sakız çiğnermiş gibi tuhaf konuşuyor.
eğer bu zat birşeyler biliyorsa * asla ama asla tam olarak servis yapmaz. çünkü ergenekon denilen şeyden korkuyor yada öyle görünüyor. eğer tüm bildiklerini söylerse boş çuval gibi kalır. birileride boş çuvalı katlar yerine kor. yaptığı tek iş yalan doğru suyu bulandırmak, şantaj yapmak. hangi istibarata çaılştığı tipinden az buçuk belli...
ama adamın tipinin kayık olması engereğekon terör örgütünün durumunu değiştirmez.
halihazırda hiçkimse tarafından hiçbir söylemi yalanlanamayan, ergenekon dosyasının ortasına düşmüş ilginç kişi.
şimdi bu adam türkiye'deki en yetkili kişilerin yeni yeni öğrenmeye başladığı şeyleri nerdeyse 10 yıl önce söylemeye başlamış.
gazeteci desen değil, devlet görevlisi desen değil, sanık, değil, tanık, hakim, savcı, avukat değil. ama herkesten daha çok şey biliyor. vay bee! imrendim.
erdal sarızeybek'in abbas güçlü ile genç bakış programında "ne olduğu belli olmayan zat" olarak nitelediği, harbiden de joker tadındaki kıvırcık favorili haham kişilik. memleketin içini dışardan karıştırdığı için de muhtemelen en geç birkaç seneye mükafatını alacaktır...
malum görüntülerin her tv kanalında yayınlanmasından sonra çıkıp ''o öyle değildi şu şöyle değildi'' diyebilen zat.
bu hareketiyle komik duruma düşmüştür.haberi yoktur.
oysa görüntüler hiç baskı altında verilmemiştir gayet açık ve nettir.
nasıl bir hahammış bu arkadaş ne zaman haham olmuş? zamanında türlü türlü gazetelerde ofis boyluk yapan, idda ettiği üzere onlarca taşşaklı devlet adamı tanımış devletin en gizli bilgilerine ulaşmış fetullah gülen'in bile yalakalığını yapmış birisi nasıl haham olur ben bunu anlamıyorum. acaba düşündükleri kadar akıl yoksun mu sanıyorlar bu Türk halkını. kimin ajanıdır kimin adamıdır bilmiyorum ama inandığım tek bir şey var bu adam haham felan değil. koskoca türkiye cumhuriyetinin yetkilileride tutup şu adamı kolundan buraya getiremiyor bunu da anlamış değilim. her zaman söylüyorlar ya "bu Türkiye'nin en gördüğü en büyük dava" diye. ee birader sormazlar mı adama. madem bu dava bu kadar büyük ve ciddi, iddaları ortaya atan 35 yıllık yaşamına neredeyse Türkiye'nin ne kadar kirli işi, çetesi varsa hepsinden haberi olan bir adamı nasıl olurda buraya getirip tanık koltuğuna oturtamazlar? adamın birisi toronto'dan bağlanacak canlı yayına hiç bir dayanağı olmayan hiç bir kanıtı olmayan tonlarca idda atıcak ortaya devletin televizyonu'da bunu canlı canlı izletecek halkına şaka mı bu yaa. bu adamın konuşması gereken yer devletin televizyonu değil devletimizin mahkeme salonları olmalıdır varsa bildikleri anlatsın bizde rahatlayalım arkadaş. neredeyse kime güveneceğimizi kime inanacağımızı, yönümüzü kaybettik artık. çok kaba bir benzetme olucak ama şu durumda benim aklıma hitlerin almanyasında yaşanan olayların bazılarını getirdi. devletin ileri gelenleri ve aklı selim insanlar hitlerin aşırı milliyetci, kavgacı ve sertlik yanlısı diktelerini ülke için bir tehdit görüp her fırsatta hitleri engellemeye çalışmışlardı. çok iyi bir konuşmacı ve yalancı olan hitler o günün şartlarında açlık ve sefaletle boğuşan gerçek almanları arkasına alarak her seçimde daha fazla oy alıp meclis'deki sandalye sayısını arttırmıştır. nihayetinde yeterli sayıya ulaştığında kendisine rakip gördüğü ve düşüncelerini paylaşmadığı insanları bir bir tutuklatıp ya da ülke dışına çıkmaya zorlayıp polisi ve kolluk güçlerinide arkasına alarak bir korku cumhuriyeti ve polis devleti yaratmıştır. sonuçunda rakipsiz ve muhalefetsiz kalan hitler ülke rejimini değiştirmiş seçilme gelen birisi olduğunu unutup almanya'nın diktatörü konuma geçmiştir.
ne yazık ki benim aklıma gelen budur. birileri ülkeye korku salıp aldığından daha fazla oy ile yeniden başa gelebilir. tıpkı hitler ve bush gibi. ergenekon vardır ya da yoktur ona mahkemeler karar verir ama bu aşamada bir davanın baş tanığı mahkemede tanık koltuğunda oturmuyorsa ve ülkenin resmi televizyonu iddalarını canlı yayında yayınlıyorsa ben bunun altında bişey ararım. unutmayalım ki düşen oldumu vuran çok olur. adalet ile yönetilen mahkemelere bir gün hepimizin ihtiyacı olacaktır.
tamam da onun cinsel tercihi kimseyi ilgilendirmez denildiğini duyar gibiyim ve uçan kafa atmaya hazırlanıyorum. tabi ki cinsel terchiyle alakası olabilir. hani böyle hep olur ya hapishaneli filmlerdeki o zenci travesti tiplemesi. ahanda aynı o gibi. her koğuşa girip her boktan haberi olan ibne. hep koğuş ağası olan elemanın yanında takılır falan. arkadan gözlerini devirir şımarıklık yapar, parayı götürür. sonra hapishane müdürü sıkıştırınca herşeyi öter falan.
kendileri devletin televizyonuna görüntülü canlı yayın konuğu olmuş, hem de yayın ilkelerinin içine edilip yayının uzamasına bile sebep olabilmiştir. yaptığı çelişkili, belgesiz ve konudan konuya atlayarak yaptığı konuşmalar esnasında, ekrana karşı çikolata yemek terbiyesizliğini de yapmıştır ve bu terbiyesizlik iktidar borazanı trt ekranlarında vuku bulmuştur. duruşlarına hayran olduğum fikri sağlar ve mehmet elkatmış gibi susurluk komisyoncularına bile kendini tıpkı oğluna nasihat eden baba gibi dinletmiş ve onları da tıpkı açıklamalarından dolayı gözaltına alınan şahısları bitirdiği gibi bitirmiştir. konuşurken en merak ettiğim şey bu adamın söylediği o kadar şeyi kısacık ömrüne nasıl sığdırdığıdır.
türkiye'den 2001 yılında kaçtığı ve kanada'da yaşadığı bilinmesine rağmen ki buda meçhuldur ve devletin televizyonuna kadar konuk olmasına rağmen, ne kadar aciz bir devletmişiz ki kulağından tutup getirip, bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde tedavi edememişizdir.
devletin televizyonunu kendine alet edip, susurluk komisyoncularını teşbihte hata olmaz diye söylüyorum bir koyun gibi seyrettirip, söylediklerinin ekranda alt yazıyla güney şunu dedi güney bunu dedi diye yazılması ve üstelik devletin televizyonunun tuncay güney vasıtasıyla henüz dava aşamasında olan bir davaya müdahil profili çizmesi iyiden iyiye tırsıttı beni.
