printer bile daha anlamlı kalıyor kendisinin yanında. görüntü bakımından printer'dan tek farkı tuna kiretmitçi'nin çizgili kadifeden elbiseler giyiyor olması.
klibiyle olsun, attığı ritimle olsun, sesiyle, bebek yüzüyle olsun beni benden alan hede!
yapma kardeşim! az önce rastladım yeni klibine... başım döndü, karnıma ağrılar girdi! bunu hak etmedik tuna, ne sen ne de ben! git, yaz, çiz! bak ben çizmene de bir şey demem! ama yapma bunu, o klip dönmesin artık! kürşat başar dan feyz al biraz!
bugünkü köşe yazısında * düşündüklerimi aynen yazmış insan.
'Bunu sadece bir günlük olarak görme. Daha çok kaza sonucu meşhur olmuş birinin kendisini ifade etme çabası.
- Bırak Allah'ını seversen. Köşe yazmayı beceremediğin için olayı günlüğe çevirmek işine geldi.
- Şşşşt, yavaş konuş. Duyacaklar şimdi.' kısmını kendisine dokunduran insanlarla dalga geçmek için yazsa da ben senin için aynen senin yazdıklarını düşünüyorum sayın tuna kiremitçi.
son dönemlerde ismi sıkça duyulan yazarımız. kitapları alınabilir okunabilir. Çok da gerekli değildir belki de. Kendisi yazılarının yeterince dikkat edilmeden okunmasından dert yanmaktadır. bir kaç defa irdelenmesi gerektiği görüşünde sanırım. ama tunacığım kusura bakma ben senin kitaplarını bozuk plak gibi tekrar edemem. hayırlı okumalar.
" 90'lı yıllarda Türkiye'nin en iyi rock gruplarından 'Kumdan Kaleler'de gitar çalan ve vokal yapan ünlü yazar Tuna Kiremitçi müziğe dönüyor! 1996'da grubuyla 'Denize Doğru' adlı bir albüm çıkaran Kiremitçi, bu kez tek başına olacak. 'Söz-Müzik: Tuna Kiremitçi' adlı 'soft rock' tarzı albümün ekimde piyasaya çıkması planlanıyor. Albümün müzik direktörlüğünü ünlü besteci Metin Özülkü yapıyor. Tuna Kiremitçi, sözleri ve müzikleri kendisine ait 10 şarkının yer alacağı albüme babası ve oğlu için yazdığı bir şiirini de koyacak. "
Okuyup bitirdikten sonra okuyucuya birşey katmayan sabun köpüğü tarzında kitaplar yazan medyatik , genelde evlenme ve boşanmalarıyla gündeme gelen yazar.
kitaplarının her birinde acaba bu sefer iyi bişeyler yazmıs mı diye okumaya calısılan ama her seferinde yirmili sayfalardan ileri gidemeden tozlu raflara kaldırılan kitaparın yazarı...
okuyucuya çok kötü kitaplar okutup o kötü kitapları bile bitirme sorumluluğu hissettiren yazarlar gibi olamayan, kitabı ikinci sayfadan sonra kapatılıp gözün görmeyeceği biyere tıkıştırılınca bile hiç bir suçluluk duyulmayan adam.
bana"edebiyatı da piyasa yaptılar be aytaç."dedirten yazarların başında gelen boktan düz bir kağıda klişe ve boş şeyler karalayan manken konumlu, popçu konumlu şahıs. türk edebiyatında oğuz atay ın tutunamayanlar ının yaptığı baskıyı bu şahsın romanları!bir kaç yılda yaptı. bilmiyorum,burada başka kimi suçlamak lazım gelir ama bildiğim tek şey var ki,o da,edebiyatın boktan ve popülist konumlara sokulması affedilemez.