her şeyden biraz olmaya çalıştığı için hiçbir şey olamayan insanlar grubunun pis bir örneği daha. adam şairmiş. iclal de şair, sen asıl ondan haber ver.
ne işi vardı cumhuriyet'te hiç anlamadığım ve anlamayacağım yazar. Onu da suçlamıyorum, suç gazete yönetiminde. Alınmasın ama o zihniyette bir adamın yeri zaten değildi. Tam yerini bulmuş şimdi, hürriyet'e dönüyormuş. , kendi değil ama adı güzel iki kitap ve medya pohpohlamasının ardından koptu gitti. Ama son kitabının adı nedir kim biliyor? Tuna ve jacqueline, tuna ve iclal, tuna vatan'dan ayrıldı, tuna cumhuriyet'te, tuna kelebek'te... Artık gündemde bu haberlerle var. Fiziksel olarak uygun gördüğümüz için iyi bir yazar geliyor sandık, o ise zili çalıp kaçan çocuklardan biri olmayı tercih etti.
2002-2004 arasında sudaki duman lakabıyla ekşi sözlükte yazmış yazar ve müzisyen. lakabını herhalde deep purple'ın efsanevi şarkısı smoke on the water'dan esinlenmiştir.
' hep bir müzisyen olmayı hayal etmiştim ancak şimdi yazdıklarımla varoluyorum. ' beyanatını vermiş edebiyatçı. git kendini çok sevdirmeden adlı eserinde değişen eskişehir' den de bahsetmiştir.
abartıldığı kadar kötü olmayan yazar. bugün gazetede köşe sahibi pek çok insandan daha fazla entellektüel birikime sahip akıllı bir adamdır. bir edebiyatçı olarak türk edebiyatına bir şey katıp katmadığını tartışabilir, eleştirebilirsiniz ama gazetedeki yazıları için benim fikrim; popüler pek çok köşe yazarından daha iyi.
hiç değilse Jacqueline du Pré kişisini türkiye'de popüler bir isim haline getirmiştir ve bu açıdan kendisi tebrik edilmelidir. artık klasik müzikle alakası olmayanlar bile bu ismi duydu ve beki de biraz araştırma, sonra da dinleme zahmetine katlandı.
* meğer ki evinde yalnız başına çellist bir hanımın albümlerini dinlerken roman yazdığını söyleyen tuna kiremitçi'nin bir yazısından işkillenen eski karısı iclal aydın, o gazla boşu boşuna "ayar verirsem görürsün" başlıklı yazısını kalem almış! iclal, ironilerle süslediği yazısında, tuna kiremitçi'yi ayarlamaya, eski sevgililerini tarihe gömmesini, onları anmamasını ve tuna mağduru kadınlar kulübü kuracağından filan bahsediyordu.
bu gerçekten son derece bayağı yazıdan sonra tuna kiremitçi vatan gazetesi'nden ayrıldığını deklare eden kısa bir mektup yayınlayarak, gazete ile ilişkilerini kesti.
"Efsanevi çello sanatçısı Jacqueline du Pré (1945-1987) hakkında kaleme aldığım (ve Çarşamba günü yayımlanan) metne, gazetemizin bir yazarından yanıt geldi. Yanıtın içeriği ve düzeyi, kabul edemeyeceğim bir irtifayı sergiliyor. Üç yıldır kendimi evimde hissetmemi sağlayan Vatan ailesine bu nedenle teşekkür ediyor ve izninizi istiyorum.
iclal, sen "tuna'dan mağdur kadınlar kulübünü" kurmayı filan boşver, git omo kadınlar kulübüne filan üye ol... *
gerçi bu tuna efendi'ye de iyi oldu.. kendisini ve yazdıklarını filan da çok sıradan bulmama rağmen adamcağız en azından idare eden bir vasatlıkta.. iclal ise.. neyse..