ceneyt özdemir'le sidik yarıştıran magazin yazarı. sanırım yeni bir fenomen doğuyor. "kim lan bu erol egemen"nin yerini "kim lan bu tuna kiremitçi" almak üzeredir. ee bunada o yakışır.
Boyunun 1.86, kilosunun 91 olduğunu da öğrendiğimiz yazar. Motosikletliler için - (trafikte adam gibi gitmesini bilmiyorlar diyerek) - yazdığı yazıya aldığı tehditlere sadece boyunu posunu bildirerek yanıt vermedi; ayrıca iyi bir kick boks'çu olduğunu da söyleyerek meydan okudu. işte Kiremitçi'nin köşesinde yazdıklarının belgesi: http://twitpic.com/5xkew3/full
sadece aşk edebiyatı yapan bir yazar.
bence bomboş bir yazar.
yazar demekten utanıyorum ama öyle.
bir kaç yıl öncevatan gazete'sindeki köşesindebugün pazar yahudiler azardiye bir yazısı vardı hala unutmam.
hatırlar hatırlar küfür ederim bu adama.
genç kızların sevgilisi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen yazar. ha ne kadar okutturuyor kendisini, yazdıkları ne derecede etki ediyor bilemem ama adamın sırf eli yüzü düzgün deyi kitaplarına yamulan elamanlar var lan! etmeyin, eylemeyin.
--spoiler--
Aşk sadece mutsuz sonla bittiği zaman aşktır. Anlamlı, anlamsız dokunmaların, kemikleri çatlatırcasına sarılmaların, geceler boyu doyumsuz sevişmelerin yaşanmadığı, yaşanamadığı özlemekli ortamları sever aşk. Ne zamanki aşık olduğun insana sahip olursun, boynu bükük canı sıkkın biri geçer gider yanınızdan, nicedir karnını doyurduğu firak ateşi sönmüştür, sizin vuslatınız onun bitişidir, aşk gider... size iyi sevişmeler.
--spoiler--
'selanik'te sonbahar' kitabının yazarı. konusu 'osmanlı cumhuriyeti' filmini anımsatan günümüzde osmanlı'nın varlığını sürdürmesi gibi bir durumu işleyen bu romanında bir kadının öldüğü sanılan meşhur bir ses sanatçısını araması konusunu işleyen yazar.
şu anda ntv'de banu güvenle bu roman üzerine konuşan yazar, 1990'larda mebusan meclisinde konuşma yapan bir milletvekilinin hiç kimsenin hatırlamadığı mustafa kemal adında bir paşadan bahsetmesi gibi ilginç uyarlamalar yapıyor. hayal gücü geniş vesselam.
bir aylık bebeği ile karısını ortada bırakıp iclal aydın'la evlenmesi, kısa bir süre sonra iclal'i boşayıp tekrar eski karısına dönmesi vebe vebe... tüm bunlar, insanda "burada yazar hangi kadına yamuk yapmıştır?" sorusunu çağrıştırıyo...
sadece popüler olduğu için kitapları okunan yazarımsı. sadece lise yıllarının ilk dönemlerinde okunabilecek, diğer zaman dilimlerinde hiçbir şey ifade etmeyen hatta çekilmeyen insan.
zamanında romanlarından birini okumuşluğum vardır. lise zamanımdı sanırım, arkadaşımın birinden almıştım. kitap akıp gitti ben iki günde bitirdim ama okuduktan sonra bende hiçbir şey bırakmadı. bir genç kızın gizli defterini okumaktan farksızdı benim için.
okuyucuda farkındalık yaratmayan ve hep aynı kısır döngüde kalan bir üslubu var. yani hep romantik serseri...e zaten biz bunları hep okuyoruz.
yazarlık bir anlamda okuyucuyu farklı dünyalara götürebilmektir diye düşünüyorum.
ama şarkı söylesin bak, gerçekten güzel sesi var ve yakışıyor. sana dair i defalarca üstüste hiç bıkmadan dinleyebilirim.
"Siyah Kuğu" filmindeki balerinle tanışsaydım "seni değiştirmelerine izin verme" derdim: "Hiçbir dans bunu yapmana değmez." Sonuçta dünya dönüyor, bizler de dans etmeye devam ediyoruz. Acılardan, umutlardan ve yalnızlıklardan bir pist var altımızda. içimizdeki siyahla beyazın karışımı, gri kuğularız hepimiz. Son dansımızı yapacağımız günü bekliyoruz... / Tuna Kiremitçi
vakit geçirmek için ideal olan yazarlardan biri. bütün kitaplarını okudum, çok da eğlendim. ama ne bileyim öyle hayatın anlamını falan çözmedim; zamanımı doldurmaktan başka da bir işe yaramadı tuna. ama tavsiye ederim yine de.
iclal aydın' a o kazığı atmasa, değil yazısını okumak, adını dahi duymayacağım kişiilik. kim miş bu allasen, titri nedir ya! ama kadın milletisiniz, yakışıklı diye nerde puşt var... lan bi de iclal aydın ya! devam ediyim mi?
eski popülaritesini kaybeden, bu nedenle de etrafa çok hınçla bakan adam. öyle ki geçenlerde çıktığı okan bayülgen'in programında bile o hıncı gözle görülür bir şekilde yansıyordu.