bugünkü köşe yazısında 24 milyon boşa giden söz başlıklı yazısında ilk defa doğru bir tespit yapmış olan kadın. türkiyede toplam 30 ulusal gazete çıkıyor ve her birinde kendi deyimiyle 10 köşe yazarı olsa eder 300 kafadar. bunlar haftanın 5 günü yazsa, 1500 köşe yazısı, ayda 6000, on ayda 60 bin, her biri 400 sözcük yumurtlasa 24 milyon kelime çıkar.
peki tuğçe hanımın dediği gibi 24 milyon kelimede kim kimi ikna edebildi, ortaya ne çıktı, ben önce böyle düşünüyordum da şimdi onu okuyunca fikrim değişti kim dedi. cevap, hiç kimse tabiki. kısaca boşa yazıyorlar, kendilerini okuyorlar.
isine gelmiyor bazilarinin; bazi seyleri yorumlamadan once izlemek. hep kendilerini hakli goruyorlar, kutuplasmanin nedeni sizsiniz, yobaz sizsiniz, ayrilikci sizsiniz diyorlar, sonra kendileri gibi yasayan ve ayni ortamdan gelen biri hayir hata bizde dedigi islamci bir yazarin takma adi diye yorumluyorlardi simdi ne diyeceklerini bilemiyorlar.
iki kelimeyi yanyana getiremeyen sozde laiklik savunucusu yazarlara ders verecek insandir kendisi. bazilarinin da okuyup ders almasi temennisi ile...
okuduğum ilk günden beri (ki bu ilk yazısına tekabül eder) tuğçe baranın gerçek olmasını istedim. bu kadar aymaz gözüken birisinin, medeniyet denince otobüste yanındakine nazik davranmak, topluluk olarak barış içinde yaşamak ve bunu anlatmak için alengirli kelimelere ihtiyaç duymamak olduğunu göstermesini istedim. tuğçe bunu hep yaptı, sahte olduğunu bile bile sarışın resmine hep inandık, hep okuduk. sonra katilin biri * "ben kumralım aslında o benim sarışınlara ölüm ben ondan daha akıllıyım onu ben yarattım" nidaları eşliğinde en sevdiğim yazarı öldürdü. mutlu tönbekiciye asla ısınmadım, bu ukalalığını asla sevmedim, içime sinmedi, yazılarını okudum ama asla bir tuğçe tadı alamadım. olmadı. öldü.
yazılarını beğenerek okuduğumuz yazarın aslında mutlu tönbekici olduğunu öğrenince bir daha okumama kararı aldığınız aslında hiç varolmayan yazardır.
(bkz: kandırılmak)
(bkz: hayal kırıklıgı)
mutlu tönbekici'ye evrildikten sonra nedense benim için cazibesini kaybetmiş güzel yazardır. hayır hergün yazısını düzenli olarak takip ederken ne değişti de okumayı bıraktım anlamıyorum. ya yazılarını bozdu*** ya da ben tuğçe baran'ımı çok seviyormuşum.
mutlu tönbekici hanım hakkında hiç yazı yazılmadığına göre tuğçe baran mutlu tönbekici den daha fazla sevilmiş ve benimsenmiş. ne diyelim bu da bir tür lanet olsa gerek.