Evrensel tufan efsanesi günümüz bilimsel ve jeolojik verilerine uymamakta,[3] dinsel mantık açısından da kendilerine peygamber gönderilmeyen diğer toplumların da aynı felaketle yok ediliyor oluşu gibi sorunlar ortaya çıkarmakta, yeni yorumlar Kur'an'ın tufan olayını yerel bir afet olarak ele aldığı yaklaşımı üzerinden yapılmaktadır. Tufanın gerçekleştiği bölge için de Mezopotamya bölgesine işaret edilmektedir.[4] Ancak bu yaklaşımlar yerel bir afet için büyük bir gemi inşası ve bu gemiye az sayıda inanan insan ve hayvanlardan çifter çifter bindirilmesi, sonrasında da Nuh'un insanlığın ikinci babası kabul edilmesi[5] gibi anlatımlarla uyuşmamaktadır.
Bildiğim kadarıyla bütün toplumlarda ne bulunmaz. Semavi dinler yayılmadan ve modern dönemlere girmeden önce Daha çok mezopotamya ve çevresindeki toplumlar tarafından biliniyordu. Neyse bu konuda birkaç görüş vardı sanırım. Onlardan Birisi onbinlerce yıl önce egenin karadenize taşmasıdır diğeri de denizin yükselip mezopotamyanın güney taraflarını yutmasıdır..
dünyadaki bütün kültürlerde anlatısı bulunan olay. mevcut yaşam bölgeleri zarar görmüş, özellikle boğazları aşan ve taşan sular büyük tahribat ve travma bırakmış. bilimin açıklayamadığı ve kanıtlayamadığı bir felaket olan tufan, kavram olarak yerleşmiş.
1872 yılına kadar Tufan hikayesinin yalnız Tevratta olduğu biliniyordu.
Fakat (ırak ninova)Ninivede çıkarılan Asurbanipal Kitaplığı içindeki bir çiviyazılı tablet okununca büyük bir şaşkınlık olmuştur.
Gilgamış Destanının son kısmını oluşturan bu hikayeyi, ölümsüzlüğü arayan Gilgamışa Nuhun Babilce karşılığı olan Utnapiştim anlatmış.
Buna göre çoğalan insanların gürültüsünden rahatsız olan Tanrılar bir tufan yapmaya karar veriyorlar.
Fakat Bilgelik Tanrısı gizlice bir duvar arkasından Utnapiştime durumu bildiriyor. Gemi 7 günde yapılıyor.
içine Utnapiştim akrabalarını, sanatçıları çeşitli hayvanları dolduruyor. Tufan başlıyor. 6 gün 6 gece sürüyor. 7inci gün gemi Nizir Dağına oturuyor. Suların çekildiği kuşlar gönderilerek anlaşılıyor. Gemiden dışarı çıkınca Utnapiştim kurbanlar kesiyor. Onların kokusunu duyan Tanrılar üşüşüyor. Tanrılar Utnapiştime ölümsüzlük vererek Tanrıların bulunduğu yerde oturtuluyor.
Bu hikaye geç çağda Sami olan Akat dilinde yazılmıştır. = Nuh
Din kitaplarına göre Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı sular altında bırakan büyük yağmurlar kırk gün kırk gece sürmüş, bütün dünya 150 gün sular altında kalmış, bütün insanlar, hayvanlar ölmüş, yalnız Tanrının emriyle Nuh Peygamber'in yaptırdığı büyük gemide daha önceden birer çift olarak yerleştirilen hayvanlar kalmıştır. Tufan bitince bunlar gemiden çıkarılmışlar ve üreyerek insanları ve hayvanları yeniden meydana getirmişlerdir.
gılgamış efsanesine göre tanrılar insanları yok etmeye karar verince ... 7 günde tamamlanan gemiye, utnapiştim ailesini, akrabalarını, sanatçı ve hayvanları doldurur. yanına altın almayı da unutmaz. geminin kapısı kapanınca yerden, gökten su fışkırır. bu felaket 6 gün 6 gece sürer. yedinci gün gemi nısır dağına oturur. utnapiştim ve karısı şölenler düzenleyip, kurbanlar keserler. böylece ölümsüz bir yaşam ile nehrin ağzındaki tanrılar bahçesine yerleşirler... ve bütün insanlar onların soylarından ürer.
aynı olay tevrat'ta da anlatılmıştır.
insanlar bozulunca tanrı onları yok etmeye karar verir. nuh'a gemi yapmasını söyler... nuh oğullarını ve hayvanlardan bir çift alarak gemiye biner. tufan başlar.. gemi 7 ay, 17 gün sonra ararat dağına oturur. kurbanlar kesilir, şenlikler yapılır. nuhun oğullarından yeni insanlar türer.
kuran'da 7 sure içinde 20 kadar ayette, değişik şekillerde tufan'dan söz edilmiştir.
tevrat ve kuran'da bahsedilen tufan hikayesi, sümerler tarafından yaratılmış bir efsanenin kopyasıdır.
sümer'ler tarafından yaratılmış bir efsanedir. gılgamış destanı'nın son hikayesidir.
niniva'da yapılan kazılarda, asur kralı asurbanıpal'ın kütüphanesinde bulunan bir tablette yazdığına göre , insanlar fena ve bozulmuş olduklarından tanrılar onları yok etmeye karar vermiştir;
ziusudra isimli birine, tanrının biri, bir duvar arkasından tanrıların bu kararını bildirir.
zeus gittikçe günahkar olan insanları bir tufanla yok etmeğe karar verir. bu tufandan sadece tekne yapmasını bilen deukalion'la karısı kurtulurlar. tufandan 9 gün sonra parnassos dağına gelirler. zeus'tan yeni insanlar yaratmasını isterler. zeus onlara taşları arkalarına atmalarını söyler. böylece deukalion'un attığı taşlardan erkekler, karısının attıklarından kadınlar olmak üzere yeni bir insan soyu türer.