preston tuckerin 1940'li yillarda detroit otomobil devlerine karsi vermiş oldugu mucadeleyi anlatan 1988 yapimi francis ford coppola'nin yönetmenliğini yaptiği filmdir. basrollerinde jeff bridges preston tucker rolu ile döktürmekte ammavelakin Martin Landau'nun Abe Karatz karakterinin muazzam performansina asistler yapmaktadir. martin landau bu filmde en iyi yardimci erkek oyuncu oscarini ve golden globe ödülünü performansi ile anasinin ak sütü gibi haketmektedir ki son yıllarda oscar ödülünü alan zibidiler onun yanida ortaokul piyesine cikmiş kereste cocuklar gibi kalmaktadir.
gerek senaryosu ile gerekse senaryodaki alt metinleri ile fevkalade ilham verici olan bu film, konusu ile ilham verici felsefesi saglam temellere oturmus bir calismadir.
başrolde jeff bridges'in olduğu, sadece insanlatın faydasını düşünen, nicola tesla ayarında bir mucit olan preston tucker'ın hayatını anlatan, 1988 yapımı francis ford coppola filmi. Ciddi bir sistem eleştirisi var, siyasetin pisliğini ve kokuşmuşluğunu, adalet sisteminin çürümüşlüğünü en güzel şekilde, hem de gerçek bir hikayeden bize aktarıyor.
13 yaşından beri geleceğin otomobilini üretme hayali kuran tucker 1945 yılında nihayet bu hayalini gerçekleştirmeye çok yaklaşıyor. Bu araç hızlı, az yakıt tüketiyor, güvenli ve kullanıcı dostu. Ne var ki bu özellikler üç büyük otomobil üreticisine ters, öyle ki emniyet kemeri gereksiz bir şey. Bu yüzden tucker'ın otomobili üretmesine engel olmak için her yolu deniyorlar, millet vekillerini devreye sokuyorlar, hakim ve savcıları satın alıp yolsuzlukla suçluyor, 155 yıl hapis ile yargılıyorlar. Bu açıdan biraz da bizim devrim arabalarına benziyor.
Bugün kullandığımız araçların bir çok özelliği 1945 yılında preson tucker tarafından tasarlanıp kullanıldı.