sevgili ti ti ar ar dat dat ti ti net:
bağlantı kopukluklarında nasıl bir etki yaratıyorsan kompüter resmen ağladı.
kurum olarak resmen eşeğin genital bölgesine su kaçırmaya başladınız.
taahhüt kozunu elinizde bulundurduğunuzda karşınızdakini müşeri değil sağılacak bir inek gibi görüyoesunuz.
sizin ben kurumsal imajınıza tkürrim.
ttnet senin kampanyalarından haberdar olmak istemiyorum . lütfen beni bir daha arama. bunu her arayışında söylememe rağmen yine arıyorsun. en son " müsaitmisiniz ? " diye sorduğunuzda , müsait olunca sana yapacağımı biliyorum diye bir cevap aldın illa küfür mü istiyorsun? arama yeter. öptüm
ufak tefek pürüzler dışında taktir ettiğim mektup. zira olmayan netle nasıl oluyor da sözlüğe girebiliyor araştırılır;
--spoiler--
sonra hele bekleyelim biraz dedim müşteri hizmetlerini aradım. teknik takibe aldılar. 24 saatte tamamlanırmış dediler. şuan 38. saatteyiz ve hala internetim yok.
--spoiler--
türkiye'de diğer şirketlerden iyisin. ona lafımız yok ama şimdi benim hollanda'dan kuzenim geliyor ve benim 8 mbitlik internetimi kullanamıyor. çok yavaşmış. ne iş? örnek al biraz ya.
dünyanın en pahalı ve en boktan internetini bize kaktırıyorsun, eyvallah! alıştık artık her şeyin en kötüsünü kullanmaya, tekelci zihniyetin yıllardır dayattıklarıyla yetinmeye alıştık, ses çıkartamıyoruz zira halk olarak oldukça sessiz bir kitleyiz.
dayattırdıklarınızın yanında bir de sabit telefon zorunluluğunu itelediğinizden de biraz bahsetmek istiyorum. hani şu; dünyanın en boktan ve en pahalı internetini getirmek için bize zorunlu kıldığınız sabit telefon hattı kullanma mecburiyetini... internet kullanacaksanız işinize lazım olur ya da olmaz bir de telefon hattı çekeceksiniz o'nunda parasını şıkır şıkır ödeyeceksiniz diyorsunuz...
haaa aptal kafam işte! beyinsiz aptalın tekiyim ben! nasıl düşünemedim yalın internet kolaylığının (!) olduğunu... telefon hattına lüzum olmadığını ama fiyatının köklenmiş olduğunu... nasıl unuttum!
şu yaptıklarınız sinsilikten başka hiçbir şey değil. dedik ya; biz bize dayattırılanı kabul etmeye, kafamıza her vurana eyvallah etmeye alışkınız, alıştırdınız.
siz ttnetin performansını bi de fatura gelince görün. anasını satim 6 ay 9 tl diye bağlandık ilk defa 4 ay sonra 19 lira ödedik. diğer faturalarda 50 den aşağı gelmedi. sınırlı die bir sn lik videoları bile açtırmadım kimseye ama. anımızı belledi gene.
smile adsle geçmeyi hala gereksiz görmüş insanların yakınmasıdır. ttnet yıllardır rezil. neredeyse şikayet etmeyen tek insan görmedim. açtım smile adsle bir telefon, öncesinden de ttneti iptal etmiştim. üç beş saate geldi internetim, üç beş güne geldi sözleşmem imzaladım gönderdim şimdi iki yıldır kullanıyorum tek bir defa kesinti yaşamışsam tek bir defa müşteri hizmetlerini arama gereği duymuşsam şerefsizim. kesinlikle tavsiyemdir.
geceleri müşteri hizmetlerindeki kızın resmen uyuduğu kurum...
veya başka bişey yapıyor. neyse günahını almiyim de, 10 dakika müzik dinletti bana. sonrasında uykulu bir sesle, "bu saatte ne istiyorsun herif" der gibilerden açtı. fırça atacak diye şikayetimi de söyleyemedim. bir suçluluk duygusu kapladı içimi. ezildim, ezildim. sabaha dek uyuyamadım.
lan aramayın oğlum yeter aramayın lan. abartıyorsam sizin gibi olayım, şu son 2 ayda 30'un üzerinde arama yaptınız, şu paket bu paket bıdı bıdı. lan istemiyoruz ya la, i-s-t-e-m-i-y-o-r-u-z. binlerce kez mail attık, hala utanmadan bizi arıyorsunuz. sonunda babam çıkacak telefona saydıracak size tepeden tırnağa. hayır saydırdığı çalışanları utandıracak, onlar sonuçta patronlarından emirleri alıp bu arama işiyle uğraşıyorlar. ttnet yöneticileri akıllı olun akıllı!
beni 2 hafta internetsiz bırakan superonline a bir benzerini yazacağım mektup.
ayrıca allah için oraya oturttuğunuz operatörler, yardım isteyen müşteriden daha fazla şey bilmeli ya. dns'in anlamını bilmeyen adamın ne işi var orada?
