stadlardaki güvenlik zafiyetinin açık örneğidir. bıçaklanan çocuğun şikayetçi olmaması üzerine bıçaklayan 17 yaşındaki çocuğun serbest bırakıldığı söylenmektedir.
kardeşim şimdi zannediyorsunuz ki çocuk daha el kadar, 16 yaşında ufacık çocuk. yok işte kardeşim öyle zannettiğiniz gibi değil o işler. 16 yaşında dediğiniz çocuklardan benim oturduğum semtte de var. ellerinde çarşaf sağa sola kelime yapan çocuklar hemde.
bellerinde kelebek dolaşıyor bu 16 yaşında çocuklar. yanlarından geçerken gözlerinin içine bakmaya korkarsınız o çocukların. zannettiğiniz kadar küçük değil her biri.
futbolda olmasını istemediğimiz ve olmaması gereken olay. asıl düşündüren o bıçak o stada nasıl girdi sorusudur ki rakı şişesini bile sokabilen taraftarın bıçağı sokması çokta eksantrik değildir.
ergen tartışması sonucu taraflardan birinin ergenliğinin doruğuna çıkarak 16 yaşında bir çocuğu bıçaklaması durumudur.
cezası neyse kulübümüz çekmelidir. ünal aysal'ı bitirmeye çalışıyorlar, yok bıçaklama yasası değişsin, biz monkey demedik fuck you dedik, diğer takım taraftarlarının ajanı bunlar gibi bahanelere sığınmayacağımız durumdur. en az 3 maç seyircisiz ceza verirler inşallah.
Futbolda olmaması gereken olaylar. Olay Galatasaray'ın stadında olmuş , Merinosspor'un stadında olmuş falan önemli olan o değil. Önemli olan yurdum insanının hala stada hangi kafayla bıçak alıp gittiğidir. Ulan maça gidiyorsun be ! Benim bildiğim gidersin takımını desteklersin , sevinirsin , üzülürsün maç biter , dostluk baki kalır , millet evine gider.
Ayrıca twitter'da okuduğum kadarı ile olay bıçaklanma vakası değil tam olarak. Tırnak makasının törpüsünü batırmışlar baldırına. Böyle okudum doğrudur , yanlıştır onu bilemem. Ancak eğer ki doğru ise o tırnak makasını o stada sokmanın binlerce yolu var. Adam çok istiyorsa götüne sokar öyle girer stada. istediği kadar aransın. Ha eğer ki bıçak söz konusu ise stad girişinde daha detaylı arama yapmaları gerekli güvenlik görevlilerinin.
galatasaray taraftarının ne kadar iki yüzlü olduğunun göstergesidir. bu yorumu başlıktaki yorumları göz önüne alarak yapıyorum. inönü stadında stad dışı bir mevzu yüzünden stadın içerisinde bir kişinin malesef bıçaklanmasının ardından bilet tüm beşiktaş camiasına kesilmişti. galatasaray taraftarlarının da ağzının suyu akıyordu.
daha sonra saraçoğlu'ndaki bıçaklama olayına ya da fenerbahçe'nin olimpiyat'taki silahlı gol sevincine aynı şiddette bir ceza gelmemişti. galatasaray taraftarlarının yine ağzının suyu akıyordu.
şimdi aynı olay galatasaray'ın başına gelince "ama bu güvenlik sorunu" , "ama ama bunu ünal başkan mı emretti ne cezası" "galatasaray'ımızla ne alakası" var oldu. çok iki yüzlüsünüz çok. beşiktaş'ta olunca, fenerbahçe'de olunca aziz yıldırım ya da yıldırım demirören mi emretmişti? aynı güvenlik ihlali o olaylarda da yapılmamış mıydı? yapılan münferit olayları beşiktaş camiasının üzerine yıkmayı adet edinmiş bir camianın, insanlar bu olayı galatasaray camiasına yıkmamasına rağmen sadece cezasız kalmamasını ümit etmesine rağmen iki yüzlülüklerini çekinmeden göstermesine vesile olmuş üzücü bir olaydır.
şaşılmayacak olaydır.
işlerine geldiğinde bütün tribün eboue ye maymun dedi derler. işlerine gelmediğinde bu bıçaklama bütün taraftara mal edilemez derler.sizin ben aritmetiğinizi sikim. Mühendis Oktay ın katillerine yakışan olmuştur.
ister arena, ister inönü, ister saraçoğlu neresi olursa olsun futbol maçı yüzünden bir kişinin yaralanması, öldürülmesi çok acı bir hadise olmanın dışında çok saçmadır da. bunun önlenmesi seyircisiz oynama cezalarıyla veya kulüplere uygulanan para cezasıyla mümkün değildir. taraftarların bilinçlenmesi lazım, bazı kesimlerin futbola savaş gözüyle bakmasının giderilmesi lazım.
basketbol, voleybol diğer spor müsabakaları gibi bütün herkesin yan yana oturup aralarına tel örgü çekilmediği halde kardeş kardeş, insanca maç seyredildiği günlerin gelmesi dileği ile.
stadın isminin ne olduğunun önemi yok. kesin o bıçağı vuran genç bunu takım ve spor aşkı için yapmıştır(!) hiç büyük takımları kendi statlarında seyretmedim ancak zaman zaman maç çıkış saatlerinde tramway yahut metroda maçtan geldikleri belli olan gençlerle karşılaşırım. hepsinin gözlerindeki fer gitmiş, kimisi sarhoş denecek kadar alkollü kimisi resmen haplanmış. bir çok taraftar grubunun maça gitmeden önce birlikte alkol aldıkları ve hatta bir çoğunun esrar yahut hap kullandığı bilinmekte. bunu kutsal bir davaya gider gibi yaptıkları da malum. bir ritüelleri var sonuçta.
tanım mı? sporun endüstriye dönüşmesi ve kimlik bunalımı yaşayan gençlerin kendilerini bir takımın/renklerin parçası hissetmesi yüzünden geri kalmış toplumların her zaman yaşayacağı bir dramdır.
