-bahçelerine top kaçtığında patlatan psikopat dayılar, apartman tepelerinden çöp suyu döken şirret teyzeler gibi handikapları aşmaları zor olduğundan, japonya'daki kadar yıldızları parlamayacaktır.
-bizim futbol sahaları onlarınki gibi eyimli olmadığından, bayır in-çık sorunsalıyla uğraşmayacaklardır. e bu da onlara o gizemli ortamı sağlamayacaktır. sen karşına çıkacak adamı yetmiş metreden görürsen ne heyecanı kalır ki!
-küçükken mahalle aralarında yaptıkları maçlarda, 'top benim' veya 'faul' kapışmaları çok olacağından, kaçınılmaz olarak aralarından bazıları futbolun çirkin yüzünü erken yaşlarda görüp, futbola soğuyacaktır.
-ve yine bir futboldan soğuma kriteri olarak; amatör mahalle maçı aralarında "anneea su saal" nidası ardından ölçüyü kaçırıp, terli terli suya abanan çoğu bünye zatürrelerden dönecektir. akabinde ise biraz aile baskısı, biraz da korku ile bıcırıkların futbol yaşantısı sönüp gidecektir.
muhtemelen mahallede top sahibi kendisi olurdu.
mahalle maçlarında istediği adamı kendisi alırdı takım kaptanı olurdu.
arkadaşları top oynamak isteyince gidip tsubasa nın kapısında beklerlerdi fakat annesi nejla teyze ve babası murtaza dayı onu bırakmayıp yemeğini yedikten sonrasını gitmesini söylerdi arkadaşlarıda mecburen kapıda beklerlerdi.