-bahçelerine top kaçtığında patlatan psikopat dayılar, apartman tepelerinden çöp suyu döken şirret teyzeler gibi handikapları aşmaları zor olduğundan, japonya'daki kadar yıldızları parlamayacaktır.
-bizim futbol sahaları onlarınki gibi eyimli olmadığından, bayır in-çık sorunsalıyla uğraşmayacaklardır. e bu da onlara o gizemli ortamı sağlamayacaktır. sen karşına çıkacak adamı yetmiş metreden görürsen ne heyecanı kalır ki!
-küçükken mahalle aralarında yaptıkları maçlarda, 'top benim' veya 'faul' kapışmaları çok olacağından, kaçınılmaz olarak aralarından bazıları futbolun çirkin yüzünü erken yaşlarda görüp, futbola soğuyacaktır.
-ve yine bir futboldan soğuma kriteri olarak; amatör mahalle maçı aralarında "anneea su saal" nidası ardından ölçüyü kaçırıp, terli terli suya abanan çoğu bünye zatürrelerden dönecektir. akabinde ise biraz aile baskısı, biraz da korku ile bıcırıkların futbol yaşantısı sönüp gidecektir.
annesinin hayır duasını almadan babadan 2 tokat yemeden maça çıkamazlardı.anneleri maça gelip arkalarına ter çeksin diye atlet koyarlardı yada bez parçası.ayrıca her bir oyuncu dönüşte eve ekmek alıp gelirdi yetmezmiş gibi birde çöp atmaya gönderirdi türk ebeveynleri.
Hava topuna çıkmak için havaya sıçraması ve dakikalarca havada kalmasına, tribünlerin: lan hadi o.ç insene lan, yuhhh" vb. şekilde tepki göstermesi kaçınılmazdır.
muhtemelen mahallede top sahibi kendisi olurdu.
mahalle maçlarında istediği adamı kendisi alırdı takım kaptanı olurdu.
arkadaşları top oynamak isteyince gidip tsubasa nın kapısında beklerlerdi fakat annesi nejla teyze ve babası murtaza dayı onu bırakmayıp yemeğini yedikten sonrasını gitmesini söylerdi arkadaşlarıda mecburen kapıda beklerlerdi.
ilk olarak sokakta futbol oynarlardı.
gol atan kaleye oynarlardı.
özellikle tsubasa mahallenin camcısını zengin ederdi çektiği şutlarla.
dakikada bir yoldan araba geçerek oyun dururdu. oyuna geri dönünce fırsattan istifade kaleye 7-8 adım yaklaşıp başlanırdı oyuna.
arkadaşlarını boşverin de tsubasa herhalde 3 büyüklerde yıldız futbolcu olur, sonra basına: "hedefim avrupa takımlarında oynamak" derdi ve gidip 2 sezon yedek klübesinde otururdu. o değil de bi elvir baliç/boliç vardı... n'oldu onlara yav?
tsubasa oyle unlu ve iyi bir futbolcu olmazdı. okul maclarında bol bol olay cıkardı onun yuzunden. kızlar ona asık oluyor diye çakallar ustune oynalardı. malum bizim insanımız kendinden iyisine tahammul edemez, hele o yaşlarda.