Çizgi filmi izlerken beni deli eden ayrıntıdır. Yahu bu tsubasanın tek esprisi abanmak. Bizi mahallede bir muhittin abi var o da çok güzel abanıyo. Ama ünlü mü senin kadar? değil. Tsubasa, şu topa abanmak yerine az bişe köşelere doğru vursan belki de şu anda chelsea'de oynuyordun. Yazık ettin kendine de, seni izleyen bir nesile de..
(bkz: onu da yapsa burda işi ne)
henüz fatih terimle tanışmamış olmasındandır. eğer fenerbahçe alsaydı(hiçbir teknik direktör adı vermeme gerek yok burada), direğe veyahut auta atmayı öğrenirdi. ha dersen ki "yeni bir sabri mi doğuyor?" 'ufuktansa neden olmasın' derim. bu arada sözlük geçen bi kız gördüm arkadan taş gibiydi, önden bülent ortaçgil'e benziyodu. hadi gittim bye..
kaleye koşarken düşünmekle tükettiği enerjiyi, topu düzgün yere vurmak için sarfettiğinde çözülecek sorunsaldır.
hem bu şekilde çizgi film severlerin hevesini artık kursağında kalmayacak, top bir bölüm boyunca havada gezmeyecek, bol gollü, daha göze hoş gelen bir futbol oynanacaktır.
(bkz: rıdvan ne olur)