tsk nın savunmaya ihtiyacı yoktur zira tsk kuruluş amacı doğrultusuyla bizleri düşmana karşı savunmak ve caydırıcı olmak, dostla birlikte yüceltmek, tarafsız olanı tarafımıza çekmekt içün vardır.
beni savunanı ve savunacak olanı savunmama gerek yoktur, gelsin höşmelimle gaymak ısmarlayım ona.
türk silahlı kuvvetlerini mevcut medya düzeninde savunmak oldukça zordur. avrupa birliği yolundaki türkiyenin aydın insanları birazda ab tarafından pohpohlanarak eleştirisel yaklaşımları bunu gösteriyor bize. halk nezlinde tabiki asla sarsılmaz bir güveni ve otoritesi vardır.
şeref ve haysiyet sahibi her türk vatandaşının yapması gereken eylem değildir. Zira, aynı TSK, ülke demokrasinin içine edecek 2 darbe ** yapmış, üstüne 3 darbecik *** girişimine yeltenmiş ve ülkenin tabiri caizse içine limon sıyı sıkmıştır *
Ülke olarak demokrasi anlayışımızdan ve hoşgörüsüzlüğümüzden şikayet ediyorsak, bu durumdan dolayı kızmamız gerekenler, siyasilerden öte TSK mensuplarıdır. *
Edit: Yalnıs anlasılmaya mehal vermiş olabilirim. Bunun için bir düzeltmeyi bir borç bilirim.
TSK'yı savunanlar şerefsiz demek istemedim. Haşa, kimseye, farklı düşünüyor diye hakaret etmem, benim doğama aykırı. Giriş entrysinde bir genelleme yapılmış, ben bu genellemeye katılmadığımı beyan ettim.
Yani, bu ülkede TSK'yı savunana şerefsiz demek ne kadar hak ise, tersi için de o kadar hak sözkonusudur. Kimse, TSK eksenli şeref muhasebesi yapmamalıdır, zira şeref dediğiniz bu kavramdan, emekli generallerin bazı larından anlaşıldığı gibi, TSK'nın bazı mensupları da ne yazık ki nasibini alamamıştır...
askedre şu öğretilir, ordu namusu korur ordu namusdur siz eğer ülkenizi korumazsanız askerliğinizi yapmazsanız sizin namusunuzu başkaları koruyacakıtr artık nasıl korursa, işte bugün rahat uyuyabiliyorsak, dışarıdaki farelerin son çare sağa sola mala ziyan vermeye başlamışsa ve son can çekişmelerini görüyorsak ordumuz sayesindedir
tsk'yı savunmak diye acayip bir başlık, nereden tutmaya çalışırsan elinde kalıyor, değişik.
tsk'nın varlığı, ülke için gereklidir, olmalıdır. ha bu, tsk'yı savunmak mıdır bilemem. ki eğer öyleyse de, bu beni nefis bir asilzade ve/veya müthiş onurlu bir insan yapmaz.
lakin gereksiz derecede fazla asker sayısı, buna bağlı olarak her yıl harcanan milyonlarca ytl, ambarlarda çürüyüp gitmesin diye denizlere dökülen tonlarca yiyecek içecek.. bunlar ise kabul edilemez. ha, bu eleştiri ise, ve ben bunu dile getirdim diye şeref ve haysiyet yoksunu oluyorsam, pas tutmuş kafana osurayım senin.
görevi "ülkenin savunması" olarak tarif edilmiş, tepeden tırnağa silahlı bir kurumun, herhangi bir sivilin naçizane savunmasına ihtiyaç duymayacağı aşikardır. devletin birey için değil, bireyin devlet için olduğunu sanan kimi şaşkınlar, kendilerince savunur tsk'yı, eleştirerek olgunlaştırmak yerine.
hii... yoksa "şeref ve haysiyet sahibi her türk vatandaşının yapması gayet doğal olan bir eylem"i mi sorguladım?? onursuz mu oldum bir anda? yoksa, kurumlarla bireyler arasındaki ilişkiyi daha rasyonel bir şekilde mi ele alıyorum?
türk silahlı kuvvetleri savunulmayı gerektiren bir durumda ve konumda değildir, asla da olmayacaktır. istenen, türk silahlı kuvvetlerine yönelik sergilenen taraflı, yıpratma amaçlı davranışlara tepki verilmesini ve konunun farklı mecralara çekilmesini sağlayarak taraflarşma yaratmak sureti ile zincirdeki halkalardan birini kırabilmektir. bunun sebebi ise hurşit tolon tarafından, vakti zamanında açıklanmıştır.
''Bu millet hep güzel insanlar yetiştirirdi. Son zamanlarda hain de yetiştiriyor da ondan''
bir sosyalist olarak dincileri savunmamakla birlikte, tsk yı savunmadığımı da alenen söylüyorum.
çünkü tsk artık kemalizm düşüncesi dışında ki hiç bir görüşü, hiç bir ideolojiyi kabul etmemektedir.
türbanlı bir kadını oraya buraya sokmayan bu kurumun bazı komutanları, şehitlerin türbanlı annelerine cenaze törenlerinde yalandan sarılmayı iyi bilirler.
eğer şahsımın bu düşüncesi kemalist'lere göre vatan hainliği ise "vatan hainliğimle gurur duyuyorum".
