tek bildikleri kaynaklar vakit-taraf-zaman gibi tamamen yanlı, tamamen palavra haberlerden oluşan kişilerin, zamanında tsk'ya bir tek küfretmedikleri kalmasını unutarak, şimdi "ordu göreve", "israil'i mahveder bizim ordu", "en büyük ordu bizim ordu" gibisinden naralar attıkları şenliklerdir.
bizim dinci diye adlandırdığımız şarlatanların hakikaten ne kadar ikiyüzlü olduğunu kanıtlayan şenliklerdir. madem ordu dinsiz, genelkurmayı da yahudi o zaman nasıl güveniyorsunuz siz bu orduya? nasıl çıkıp türk ordusunun gücü diye naralar atıyorsunuz sevgili yüzsüzler? unutmamalısınız ki bu ordu israil'in malı olmadığı gibi arapların malı da değil.
israil ile yaşananlardan sonra eskiden tsk'yı her yönden çok seven(!) insanların yapmakta olduğu yalamalarla oluşmuş şenliktir. insanlar ne kadar dürüst(!) ne kadar açık sözlü(!), ne kadar tutarlı(!) değil mi?
demek ki neymiş? düşünmeden bir şeyler yapmak yanlışmış. insan sonra pişman olabilir, tükürdüğünü yalayabilirmiş. hatta bu durumda yalamak az kalır, yemek diyelim.
son iki gündür radikal islamcıların tsk'ya yavşama töreni.
israil ile her aramız açıldığında nedense "asit kuyuları" "darbe" "balyoz" diye yırtınan radikal islami kesim birden bire "mehmetçik" "türkün gücü" gibi kelimeleri dillerinden düşürmemeye hatta ve hatta "hayfa'dan girsek kahvaltıyı tel-aviv'de yaparız" gibi, normal koşullarda iftiranın kralını atarak, komutan eşlerine bile iftirada bulunan, asit kuyuları varmış gibi konuşan, camileri bombalayacaklarını dile getiren, tsk'nın türkiye için büyük bir tehdit(!) olduğunu savunan radikal mumin ve muminelerimizin, nedendir bilinmez dile getirdikleri bu iftiralardan sonra nasıl olurda tsk'yı hala kendi orduları sanarlar.
o kadar çok hayfa'dan girip tel-aviv'de kahvaltı yapmak istiyorsanız, buyrun gençler, sizi tutan yok(!).
