yapılan önemli bir yanlışa dikkat çekmek isterim.
bizim bulunduğumuz karakola gelen bazı koruculardan giriş çıkışlarda kimlik bile almazdık, rütbeli subay-astsubayların emriydi. bu adamlar geceleri kaç kişinin karakol etrafında nöbet tuttuğundan tutun da, mevzilerin yerlerine kadar, silahlarımızın markasından tutun da, yediğimiz yemeklerin cinsine kadar her şeyi biliyorlardı. her ne kadar o insanları güvenilir görsek de sonuçta bu her zaman risk yaratan bir açıktır.
nato'nun belirlediği gayrinizami savaş ölçütlerine göre her bir gerilla için 6 asker veya daha azı ölüyorsa bu başarıdır. türkiye'nin asker kaybı 5 bin küsür civarında pkk'nın ise 50.000 yakındır. yani 10 teröriste 1 asker. nato'nun başarı ölçüsünü 60'a katlamış ordumuz. tsk gerçekten de başarısız olsaydı da o zaman göreydiniz ebenizin amını diyesim geliyor bu gerizekalılara. asker üstüne düşeni gayet iyi yapıyor ama bu iş sadece askerin başarısıyla çözülmez, çözülemez. 30 senedir bitmemesinin sebebi de bu zaten. onu terörle mücadelenin diğer taraflarına söyleyeceksiniz. mesela politikacılar falan.
pkk düzenli bir ordu olarak varlığını sürdürseydi bu lafı diyenler, daha 1984 yılında tükürdüklerini yalardı. ayrıca buradaki herkes biliyor ki, pkk kendi başına bir irade değil, arkasına dünyanın önemli güçlerini alan bir örgüttür. ne yazık kı bizim kuyumuzu kazan bu devletlere ekonomik, siyasi ve sosyal durumdan bağımlıyız ve tsk da bu durumdan çok rahatsız. tsk' nın bağlı olduğu kişiler, abd ve ab' nin oyuncağı konumunda olduğundan da tsk' nın eli kolu bağlı durumda. pkk' nın arkasında bu kuvvetler olduğu sürece ve biz bu dış güçlere bağımlı olduğumuz sürece tsk' nın pkk' yı bitirebilmesi pek de kolay değildir.
karsida yenilecek bir güc olmadigi icin, yenmeye gerek yoktur. terörist olusumlar "futbol macindaki iki rakip takim" gibi degerlendirilmezler. terörist 600 kisi-yaziyla altiyüz- gidip 50 kisilik karakolu basiyorsa, bu büyük sayi üstünlügüne sahip olma gayreti onun "g.t korkusuna" delalettir.haberli ve gündüz o 600 terörist 50 kisilik karakolu basamiyor demektir bu. yemiyor, yan bastirtiyor anlamina da gelir.korkak ve sünepe olan, her zaman teröristtir, ordu öyle islerle ugrasmaz. mesela o güneydogu sehirlerindeki pkk´ya destek veren adam, dükkaninin camina "ben pkk yi destekliyorum" yazamaz. korkar.yusuf yusuf, mucuk mucuk halleri vasil olur sonra. durum böyle olunca, kimin ne oldugu alninda yazmiyorsa, hicbir diger devlet gibi, sen de terörist hareketi engelleyemezsin. korkuyla baglantili bir "sinsilik" icerisinde bir harekettir cünkü. hangi alanda olursa olsun, gizli hareketleri önceden algilamak her zaman mümkün olmamaktadir.
karsinda sana acikca "savas ilan etmis" bir düzenli ordu yoktur. "düsman" mertce karsinda durmuyordur. ve mütemadiyen sinsice korkakca hareketler icerisindedir. japonya abd´nin pearl harbour limanini tarumar edip heriflerin donanmasini limanda demirli vaziyettelerken batirabilmistir bu taktik sayesinde. onlarin o zaman yaptiklari terördür. ve o hareketi yapabilmis, abd donanmasina sürpriz yüzünden büyük zayiat verdirebilmislerdir.ancak ayni abd´ye savas sartlari olustuktan sonra yenilmislerdir. bu isler böyledir, pkk türk ordusuyla öyle kiyaslanamayacak kadar kücük, amatör, ve terörist bir harekettir. o yüzden bu sekil bir karsilastirma yapilamaz.
bunun disinda pkk´nin "batili gizli servisler" tarafindan "gizli" olarak desteklenmesi de pkk´nin kesinlikle kendileri icin degil, baskalarinin kuklasi olduguna delildir. mesela abd ya da fransa acikca "ben pkk yi destekliyorum" diyemiyorsa, ama gizliden de destek veriyorsa, bu, pkk nin fransa nin ve abd nin gizli cikarlarina hizmet ettiginin delili olarak görülmelidir. pkk ve kürtler, kendilerinin akillarinin ermedigi bambaska birtakim planlara alet edilmektedirler. bu planlar "gizli" planlardir ve acikca ortaya konmamaktadir.
terör örgütü her yerdedir.
yalnızca dağda değil.
silahlı çatışmayla terör örgütünü yok etmek kolaydır aslında,asıl çökertilmesi zor olan beyinlerdeki terör örgütüdür.
daha söylenmesi gerek çok şey var ama burda kalmak da en iyisidir.
bölünerek mi çoğalıyorlar nabıyorlarsa artık tsk bile bitiremiyor. aslında komutanlarımızın vs üst düzey ordu yöneticilerinin bir elden geçmesi gerekiyor artık, köklü bir revizyon farz olmuştur.
başlığı açana sormak lazım ingiltere irayı, ispanya etayı, iran pejakı, israil haması, amerika el kaideyi ve vietnamı ,afganistan-pakistan talibanı, rusya çeçenleri aldettikimi orduya laf ediyorsun başarısız diye.tamma eğer bu ülkeler bitirsin kendi terörünü o zaman biz hala bitirememişsek o zaman başarısız denilir.
bir terör örgütünün sadece askeri operasyonlarla çökertilebileceğini zanneden angutların eleştirisidir.
terör örgütleri gerilla taktiği uygularlar. gayrinizami harp yöntemleri ile hareket ederler, asimetrik bir savaştır bu.
asimetrik savaş da sadece askeri ayaklı değildir. kültürel ayağı, sosyal ayağı, siyasal ayağı vardır.
1999'da pkk fiilen gücünü kaybetmiştir ancak siz özellikle 2002 sonrasında askeri yöntemlerin başarıyla bir noktaya getirdiği bir savaşın köküne kibrit suyu dökecek eylemleri yapmazsanız, bok atmanız gereken kurum tsk değil, sivil yönetimdir.
bugünün konjonktüründe siz sivil yönetimin imzaladığı anlaşmalar sebebiyle kandil'e değil, sınır dışına çişe bile gidemezsiniz abd'den izin almaksızın.
abd afganistan'da el kaide'yi bitirebildi mi? taliban'ı bitirebildi mi? taliban her gün yeni bir yerleşim biriminin yönetimini ele geçirmiyor mu? kabil'de bakanlık binaları işgal edilmiyor mu? dünyanın en kuvvetli ordusu lan, her şeye muktedir, kimseden izin almasına gerek yok, kafasına göre istediğini yapabilir. var mı sonuç?
bunu iddia eden angutlara talepleri halinde gayrinizami harp konusunda kitap tavsiyesinde bulunabilirim.
sanki düzenli bir orduyla savaşıyorsunuz amına koyim.
kaldı ki, iş artık dağlardan inmiş, şehir savaşları moduna geçmiştir ki, 90'lı yıllardan çok daha tehlikeli bir noktadayız.
akeri olarak tsk son derece başarılıdır. ancak pkk gibi arkasında amerika, almanya, rusya, çin gibi devletlerin olduğu bir terör örgütü siyasi olarak çökertilemediği için askeri başarının pek bir önemi kalmamamaktadır.
pkk denilen balonun Dış kaynaklı gücü , dış kaynaklı savunması ve iç kaynaklı destekçileri ile TSK nın tek başına mücadelesinin güç olduğu gerçektir.
zaten kendisini yıpratılmaktan korumak zorunda olduğu için bir darbe de kendi halkından ve hükümetinden aldığı gerçek olan TSK nın bu savaşta kösteğe değil desteğe ihtiyacı vardır. Ama unutulmamalıdır ki TSK gücünü halktan alan tek ordudur ve bunu yok etmeye çalışanlar da bir gün yenileceklerdir...
Bir zamanlar amerika desteği ile amerika defol diyen bilinci komünistler rusyaya diyerek bitiren, asan , harcayan TSK'nın içinde yeşermeye başlayan anti emperyalist ve ulusal bilincin yok edilmeye çalışıldığı , halktan aldığı gücün antipatiye dönüştürülmeye çalışıldığı ortadayken pkk ile olan savaşında gösterdiği başarı takdir edilmelidir...
tsk, pkk karşısında gayet başarılıdır. sadece siyasi arenada aynı şekilde savaşılmamaktadır. pkk gibi bir örgüt hem içten hem dıştan desteklenmektedir. bu tsk'nın suçu değildir. hükümet politikalarının sonucudur.
günümüzde savaşlar dağlarda değil, masa başında kazanılmaktadır. üstelik yenememesi diye bir durum yoktur. buna izin verilmemesi söz konusudur.
en son teröristlerin ülkemize girişleri, kahraman gibi karşılanması ve buna izin verilmesi bunun en basit göstergesidir.
göremeyenler, meclise bakarlarsa daha iyi görürler. ak pkk nedir görülür.
(bkz: ak pkk)
(bkz: akpkk)
