"herkes teknolojisini son sürat ilerletirken bizler hala 6 patlarlamı uğraşıcaz? herhalde bazı şeylerde dışa yönelik olacaktır." cümlesini zorla söyleten hede.
Mecbur ederek askere aldığınız Yüksek makine mühendisini sınır karakoluna , bilgisayar mühendisini nöbete koyarsanız ortaya çıkacak * durumdur.
Acaba ahkam kesen delikanlılar(!) ne demek istediğimizi,bu tarz askerliğin ne kadar saçma olduğunu böyle konularda anlıyorlarmıdır. Askerlik sadece savaşmak ve iman gücünden ibaret değildir. Teknoloji denen kavramı kullanmak lazım.
öncelikle meselenin tümüne bakmak lazım. türkiye savaş uçağı geşiştirir ancak o bu engel oldu şeklindeki yaklaşımları kenara itersek örnek olarak şu anda pek çok ülkenin katılımı ile geliştirilmekte olan f 35 savaş uçağına sadece türkiyenin araştırma geliştirme için verdiği para 11 milyar dolar civarındadır. bu meblaya yakın paralar diğer ülkeler tarafından da verilmektedir. hal böyle olunca türkiye gibi ekonomisi belli bir ülke amerikanın bile tek başına geliştiremediği bir savaş uçağı projesini nasıl geliştirsin düşünmek lazım. ayrıca savaş uçağını kendimiz geliştirince iyi olacak diye bir kayide yok. f 16 lar kesinlikle dışa bağımlı değildir. türkiye aldığı her silahı kaynak kodları ile birlikte alır eğer kaynak kodlar beraberinde verilmezse o şirketi ihaleye almaz. bir silahın kaynak kodlarının alınması demek o silahın yazılımının değiştirilerek gerekirse amerika birleşik devletleri de dahil nato ülkelerine karşı kullanılabilmesi demektir.
tsk'nin degil, ar-ge'ye yatirim yapmayan, teknolojisini gelistirmeyen, yabancilarla ortaklik kurmadan yogurt uretemeyen isadamlarimizin ve de bunu tesvik etmeyen, egitime yatirim yapmayan "sivil" yoneticilerimizin sucudur. ordular silah ureten, gelistiren kurumlar degil o sistemlerin kullanicilaridir. yani "turk mali f16 vardi da biz mi almadik" durumu. tsk, digerleri gorevlerini yapmadigi icin disa bagimliligi azaltmak amaciyla aselsan gibi sirketlerin kurulusuna on ayak olmak zorunda kalmistir. bir arastirma labaratuvarini ziyaret ederken kendine sunumu yapilan turk muhendisler tarafindan tasarlanmis sistemi begenmeyip "bunlari tasarlamaya vakit harcayacagimiza disaridan alip pazarlama yaparak daha cok para kazanabiliriz" diyen turgut ozal'in yillarca bakanlik, basbakanlik ve cumhurbaskanligi yaptigi ulkeden ne beklenebilir ki?
trajik bir gerçektir. maalesef kısa vadede yapılabilecek bir şey de yoktur üstelik. helikopter alıyorsun adam diyor ki benim yaptığım yazılımı kullanacaksın, sonra kritik bir anda ilginç bir şekilde paşanın uçtuğu helikopter nedensiz yere düşüyor. allah allah.
türkiye'nin en iyi üniversitelerinde okumuş adamları en üretken çağlarında askere alıp sınır karakolunda nöbet tutturursan, sınır karakoluna göndermediklerini de angarya işlerde ucuz işgücü olarak kullanırsan dışa bağımlı olmak zorundasın zaten. adam microsoft'ta çalışacak kadar sağlam bir eğitime sahip, kafa zehir gibi ama tunceli'de nöbet bekliyor, ankara'da evrak dolduruyor, istanbul'da binbaşının telefon faturasını yatırıyor, kolay değil tabii.
buradan ekonomimiz de dışa bağlı, politikalarımız da dışa bağlı diyerek yırtmaya çalışmak en hafif tabirle aymazlıktır. ama tabii su gibi askeri harcamaların olduğu ve bunları tartışmanın vatan hainliği olacağı ülkelerde bunlar normal şeyler. amerika'dan aldığın silahla amerika'ya dayılanmaya benzemiyor tabii, dakikada tsk düşmanı oluruz alimallah, türkiye'de böyle çünkü.
bir avrupa ülkesinde toplam 7-8 milyon dolarlık bir askeri harcama dahi tepkiyle karşılanıp buraya harcanacak para eğitime harcansın deniliyor ve üstelik de bu ülkedeki kişi başına düşen gelir türkiye'nin 5-6 katı ise durup düşünmek gerekiyor. bizim buralarda her türk asker doğuyor hala.
sen küçük beyinlerinle yıllarca bu ülkedeki gençleri yabancı dilde eğitime mahkum edip, bu güne kadar yetiştirdiğin en büyük bilim adamlarından biri * çıkıp heba ediyorsunuz bu kadar genci diyince susturursan; üniversite öğrencisine okuyup devlet, düzen düşmanı olacak insan gözüyle bakarsan; bi de sen * labarotuarlarda sabahlayacağın yere yumurcaklık peşinde koşarsan olur kardeş bir bakarsın tsk da gitmiş kalmış sk.
iyi eğitim almış vatandaşlarımızın 6 ay kısa dönem veya 1 yıl asteğmen olarak vazife yapmasıyla miligram ilgisi olmayan durumdur.
mübarekler sanki insansız atan, kendinden hedef saptayan g-3 ün projesini tamamlayacak iken çağrı celbi almışlar, yarım kalmış, dönüşte de askerlikten soğumanın verdiği psikoloji, proje hooop çöpe.
büyük askeri birliklerini de dışardan ithal eden ordumuz son olarak, amerika'dan 8000 tane özel eğitimli zenci askeri al...
gibi bir haber çıkmadığı sürece dünya'nın en saçma sapan önermesidir. sonuç olarak bir ülkenin ne kadar az silahı olursa olsun, o bölgeyi asker elegeçirmediği sürece o bölgeyi almış olamaz. o yüzden bu tip saçma sapan düşüncelerden kurtulunmalıdır.