ak partili seçmenin daha şimdiden türk silahlı kuvvetleri üzerinde baskı kurmaya çalıştığını gözler önüne seren cümlelerden biridir. ne varki muhtıradan hemen sonra başbakanın ; 'onların maaaşını ben ödüyorum , başbakanlığa bağlı bir kurumdur.' şeklinde yaptığı açıklama , niyetlerini zaten göze sokmaktadır.
yarın satılmış bir cumhurbaşkanı kazara , milleti kandırarak devletin başına geçtiğinde * türk silahlı kuvvetlerinden cumhurbaşkanına karşı gelmemesini mi bekleyeceksiniz? bu ne şuursuz bir savunma , ne dayanaksız bir tepkidir.
bilinizki türk silahlı kuvvetlerinin bağlı olduğu tek düşünce atatürk ilke ve inkilaplarıdır.
vergilerimden orduya giden her kuruş helal olsun!
Başkomutanlık Türkiye büyük millet meclisinin tasarrufundadır. Cumhurbaşkanı bu makamı temsil eder. Başkomutanlık kavramı ile tbmm'ne savaş açma yetkisinin verilmesi kastedilmektedir. Sanıldığı gibi cumhurbaşkanı bir harp esnasında tsk'nın başına geçip emirler yağdırıp savaşı idare etmeyecektir. Bunun için genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları mevcuttur. TBMM Başkomutan olarak gerekli gördüğünde savaş ilan eder ve bundan sonraki teknik kısmı genel kurmaya devreder.
Dolayısıyla üste itaatsizlik söz konusu değildir. Bu sadece kelime oyunundan ibarettir.
ülkemizin en tepesindeki insana,
sözlükçüsünün, sağcısının, solcusunun ,ortacısının, overlokçusunun, ara ütücüsünün, balayının değil alayının reis-i cumhuru, yüce cumhurbaşkanımız sayın abdullah gül e yapılan çok büyük saygısızlıktır.
laikliği çarpıtan, atatürk ilke ve inkilaplarını kaldırmaya çalışan insanlara karşı yapılan hoş bir davranıştır. kimseye karşı saygızılık olmayan uydurma sözlerdir.
Gerçek saygızılık, laflara maruz kalan, üklemizi koruyan, bütünlüğü saylağan mehmetçiğin başkomutanı yaşar büyükanıt'a yapılandır.
beğenmediğiniz bir adamın, sınıf öğretmeniniz olması sonucu ona saygı beslemek zorunda olduğunuz bilincinde olmanıza rağmen, bir türlü sevememenizin verdiği bir sonucun, devlet katında yaşanan versiyonudur kimilerine göre."
"itaatsizlik" denemez ama. taraflı bir tanım olur.