silahları amerika tarafından karşılanan, ortadoğu daki uyuşturu ticaretinin amerika adına taşeronluğunu yapan bir örgütün karşısında tüm istihbaratları örgütün asıl sahibinden alan, gir dediğinde giren, çık dediğind çıkan kara sularına yardım taşıyan savaş gemilerini(!) sokan bir ordunun durumu.
pkk'nın dağdaki üç beş çapulcudan oluşmadığını, pkk'nın birçok ülkeden yardım aldığını bilmeyen kişinin nacizane tespitidir. tsk'nın içinde bile var pkk'yı destekleyenler. nasılsa laik olmayan(!) vatan evlatları ölüyor; sen paranı götürüyorsun, mis. niye bitsin ki? pkk olmadıktan sonra destek verenler "biz pkk'ye destek verecektik nerede acaba?" diye mi soracaklar? adamakıllı operasyonla en fazla bir ayda kökünü kurutamaz mısın? düzenli ordusu mu birliği mi var?
içten pazarlıklı adamlarını temizle önce. sonra amerika'ya kafa tutar bizim ordumuz en güçlü triplerine girersin.
tsk dünyada gerilla savaşına karşı en iyi mücadele verebilen ordudur. düzenli savaş olsa zaten kanuni'nin 2 saat süren meydan savaşı gibi kökleri kazınacaktır hainlerin de inlerinde bulmak zor oluyor kendilerini. tsk hiç şüphesiz büyük bir güçtür. abd ordusu bile ırak'taki afganistan'daki gerillalara karşı büyük kayıplar vermekte iken tsk pkkya koskoca dağları dar etmektedir.
ordunun pkkyi yok edememesinin bir çok sebebi olmasıyla beraber en barizleri diplomatik ilişkiler ve teröristlerin ansızın, kalleşce yaptıkları taciz yada bombalı saldırılardır. üstüne üstlük bütün bu teröristler birer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. pkk ile mücadelede en büyük görev bence hükümetindir. hükümet avrupa birliğine girecem diye insan hakları diyerekten apoyu asmaması, şerefsizlerin kendince mücadelelerindeki umutlarının artmasına, üstelik bunları artık yasal ve diplomatik yönden yapmaya başlamaya sebep olmuştur. ülkemde artık şehit dedikleri adamlara pkk bayraklarına sarılı cenaze törenleri bile yapabilir oldular. bunlara bu cesareti veren, bu serbestliği veren yasalar dolayısıyla hükümettir. o törenlerde yada büyük şehirlerde yaptıkları kışkırtıcı eylemlerde yaşlısı, çocuğu bir demeden, üstlerine su sıkmak yada biber bombası atmak yerine, vatan haini muamelesi gösterip hepsinin kafasına sıksan, pkk diyene en ağır cezaları ki gerekirse ölümü versen, gör o zaman bu kanı bozuk şerefsizler bir daha o cesareti gösterip tekrar aynı gösterileri yapıyorlarmı. yaptırım olmadığı sürece böyle yaşamaya mahkumuz bence. hükümet varsın kendi istediği yasaları çıkarmak için o vatan hainlerinin istediklerini yerine getirerek kendi safında toplayadursun..
bir gerilla grubunun ancak ve ancak temsil ettiği zihniyeti eğitimle körelterek bitirilebileceğini anlamamış zihniyetin ürünüdür. mümkün olsa savaşarak sona erdirmek keşke. belirli bir sayıları olsa, öldürsek bitse. dünya günlük güneşlik olsa, kuşlar cıvıldasa, çayırlarda inekler koklaşsa, asgari ücret 3000 ytl olsa... di mi, ne kadar güzel. ama bu kadar kolay değil işte. sadece türk ordusuda değil bu dertten müzdarip olan ? bak kanlı canlı rusya. amerika bile yaklaşmaya tırsarken üç beş çeçen mi karşı durabildi koca rus ordusuna ?
tsk'nın karşısında pkk'nın durduğu falan yoktur kıçınızdan element uydurmayın. o şerefsizler sadece çakallar gibi ya arkadan ya da savunmasız durumda iken saldırır.
dikkat ederseniz çatışmalarda verdiğimiz şehit sayısı çok az. ya karakol baskını -ki onu da iftar saaatine denk getirir bu güya müslüman orospu çocukları- ya da mayın patlaması gibi vurkaçlarla çok sayıda şehit veriyoruz.
özel tim, jandarma komando vb özel kuvvetlerimizle doğrudan çatışmaya girdiklerinde öleceklerini hepimiz biliyoruz.
buna karşısında durmak değil çakallık yapmak denir psikolojik savaşa da sıçtırtmasınlar.
bunu yaptıranın amerika olduğunu bilirken ortadoğu projesinde eşbaşkanlık yapmak da ayrı bir konu tabii.
mesele düzenli ordu gerilla meselesi değildir. yıllardır sürüp de bitmemesinin tek nedeni vardır o da pkk nın sürekli yabancı devlet desteği alması. BU DESTEK kesilmeden bu terör bitmez, vesselam...
aslında karşısında duruyor denilmez pkk'lı teröristler , sivil ve masum insanları katlederken ( diyarbakır'da dersaneye giden çocukları öldürmeleri buna örnek ) , tsk bu insanlıktan nasibini almamış kişileri kovalamaktadır.
- ayşeler'in mehmet'i, zaralar'ın rüstem'ini vurdukça, zaralar'ın rahmi'si de ayşeler'in ahmet'ini vurmaya devam edecektir. bu kan davasının, asker ile çözülemediği geçen otuz yılda, binlerce can verilerek görülmüştür.
oysa, bu işin çözümü için iki farklı yol vardır;
1.yavuz sultan selim'in, türkmenler'i kılıçtan geçirmesi misali; beşiktekinden bir ayağı çukurdakine kadar tüm kürtleri kurşuna dizmek ( ki bu, bu devirde; ele-güne karşı sağlam göt ister ),
2. davudi ses tonunda, türkün gücü edebiyatı yapmayı bırakıp, işi masada çözmek.
aksi takdirde, ne mi olur ?
- zaralar, rüstemler'i, ayşeler de ahmetler'i için beyhude ağlayıp ağıt yakarlar, tabutları başında( ki o ağıtlar da, aynı şeyleri söyler aslında )...
dünyanın her yerinde gerilla savaşı yapan örgütler var ve hiç biri iki senede yok olmuyor.özellikle arkalarında az da olsa bir yerel halk desteği varsa bunun hemen bitmesini istemek yanlış olur.bir de bu örgüt komşu ve komşu olmayan bir çok devlet tarafından desteklenip kollanıyorsa dağılmasının daha zor olduğunu belirtmek gerekir.pkk bir güç değil maşadır esas pkk nın arkasında olan devletler sorundur yoksa 800.000 kişilik türk ordusu 20.000 kişilik pkk yı yenemez demek biraz saflık olur.bire bir savaş yapılsa böyle bir topluluğun iki gün dayanması mümkün değildir yakın zamanda gürcistanda olanları gördük rusya bir haftada gürcü ordusunu dağıttı.
abd o kadar güçlü olmasına rağmen her türlü teknolojik ve askeri imkanlara sahipken ırak lı insanlara karşı mücadele etmekte zorlanıyor.aynı şekilde israil filistinden kaynaklanan terör hareketleriyle yıllardır uğraşıyor.terör örgütlerini
bitirmek sadece askeri güçle olmuyor siyasetçiler her gün halkı bölerken bir taraftan yabancı devletler karışıklığın artması için her şeyi yaparken suçu tsk ya atmak hatalı olur.
tsk türkiye cumhuriyeti'ne ait bir unsurdur. bu unsur karar vermez, karar uygular. paranın ve kapitalizmin en büyük koruyucusudur. amerika'nın bölgedeki en etkin ve korkutucu yandaşıdır. amerikan destekli pkk'ya karşı amerika'nın en yakın ve büyük yoldaşı türk ordusu... karşımıza çıkan en büyük handikap budur. bir taraftan amerika ile stratejik ortaklık yapıyoruz, bir taraftan da amerikan destekli pkk'ya karşı savaşıyoruz.
pkk denen terör örgütünün dağda olması türkiye cumhuriyeti'nin en büyük sübabıdır. bir ordunun savaşa ve tatbikata ihtiyacı vardır. harcamalı, ihtiyaç duymalıdır ki yenisini alıp silah tüccarlarını zengin edebilsin. eski bombaların tüketilmesi ve yenilerinin alınması büyük abimiz amerika tarafından memnuniyetle karşılanacaktır. bizim ordumuzun amerika tarafından aşağılanmasına kimsenin sesi soluğu çıkmazken ( askerlerin başına yanlışlıkla çuval geçirme, bir gemimizi yanlışlıkla bombalayarak batırma ) büyük ordumuz kahramanca pkk ya karşı savaş vermektedir...
bu büyük ordu kendisine biçilen rolu en disiplinli şekilde oynayan, oynamak zorunda olan, dünya dinamiklerinin etkisi altındaki minicik bir piyondur. unutmamak gerekir ki piyonlar oyundaki stratejiye göre vezir yada gerekli taş hangisi ise onun yerine geçebilirler.
pkk ile savaşarak kazanmayı düşünmek en büyük aptallıktır. çünkü pkk ile ancak ekonomik, sosyal, siyasal, politik ve uluslar arası denge konularında savaşmıyoruz. bölgede yatırımın (y) si, eğitimin (e) si yok. bu ülkede bir köy var ve bu köyde ilköğretimi başka bir köyde okuma öğrenmiş 9-10 yaşındaki başka bir çocuk veriyor. bunu gören başbakan istifa etmiyor, eğitim bakanı utancından yerin dibine geçmiyor, ekonomi bakanı kahrolmuyor, bölge milletvekilleri yada herhangi bir yönetici kendini yiyip bitirmiyor. utanmadan, arlanmadan bu sisteme göz yumuyorlar. siz birde tsk orada 20 yıldır başarıya ulaşmıyor diyorsunuz. ben bunu gördükçe kahroluyorum.
pkk'nın tek bir yandaşı var o da köhnemiş zihniyetimiz. bu köhne zihniyetimizi sağlayan köhne yönetimi, ordumuzu, adalet sistemimizi, eğitim sistemimizi toptan yenilememiz gerekiyor. eğer acele etmez isek bu anaparacı iğrenç sistemin içinde eriyip giden ruhlar kervanı; insanlığı, hepimizin geleceğini, çocuklarımızı elimizden alıp köle haline getirecek.
insanlık tarihi bir milyon yıldır savaşmaması gerektiğini anladı ama savaşmak için ordular kurmaktan da geri kalmıyor. ordular ve silahlar kan kusmaya devam ediyor. dünyanın bütün orduları tsk ile birlikte ortadan kalkmadıkça özgürlüğe erişemeyeceğiz.
atatürk'ün askeri dehası ile kurulan türkiye cumhuriyeti ordusu karşısında askeri anlamda mertçe durmaya kıçı yemeyen garbın,
ellerindeki maddi olanaklar sayesinde tek güç,
tek maşa olarak pkk yı kullanması durumudur.
siz sanıyor musunuz ki sadece 6-7 kahraman sat komandosu bir zodiac botla o kayalıklara çıktığında altına işeyen yunan deniz kuvvetleri komutanı'nın bizzati askeri anlamda böyle bir orduya / donanmaya kafa tutabileceğini?
peki neden nato'dan aldığı maddi yardımla "kurallara aykırı olmasına rağmen" yine bir nato ülkesine karşı ege adalarına radarlar tesis ediyor?
hep bir ortada kuyu var yandan geç modeli.
pkk maddi kaynakları sadece sınır komşuları değil dünyanın neredeyse yarısı tarafından desteklenen bir holdingtir.
pkk -yine batılıların sıçtığı gibi- bir isyankar, bir gerilla topluluğu değildir.
pkk bir etnik örgüt de değildir.
etnik bölücülük onun ayakta kalma argümanlarından yalnızca biridir.
pkk kadrolarının üçte biri suriyelidir. geri kalanının çok büyük çoğunluğu da ermenidir.
pkk büyük ortadoğu bir projesinin bir parçasıdır da aynı zamanda. iran'ın pkk'ya karşı verdiği mücadelenin detaylarına girdiğiniz zaman bu parçaları birleştirmek hiç de zor değil.
---
peki sonuç?
tecelli zemini çoktan haddini aşmıştır. tek kutuplu dünya düzeninde 20 yıl önce çizilen haritalar yerlerine koyulmaya başlanmıştır ve ülke tarihlerinde artık 5-10 seneler çok kısa zamanlar gibi görünse de belirleyici süreler olmuştur artık.
pkk'yı bitirme konusunda topu hemen türk silahlı kuvvetleri'ne atanlar bugün, barzani'ye elektriği %50 indirimle veren hükümet - hükümetlere gözlerini kırpmadan oy verip aynı asit yağmurları altında el ele yürüyorlar.
tüm tasarruf tedbirlerinde en büyük hassasiyeti gösteren bu ordu, böyle bir tehdit karşısında herkesi şaşkınlığa uğratacak askeri kararlılık ve disiplini göstermektedir.
bugün artık ismi değişse de yüzü aynı kalan olağanüstü hal bölgelerine profesyonel/rütbeli - vatani görevini yerine getiren er ayırt etmeksizin herkes koştura koştura gitmektedir.
peki masada kaybettiklerimiz?
unutulmamalıdır ki dünya üzerinde yeni bir (sözüm ona) devlet kurulursa bunu önce amerika tanır.
ülkelere yerleştirilen amerika maşası satılşmış vatan haini hükümetler ise eş-başkan ayaklarında amerika'nın ekmeğine yağ sürmekten geri kalmaz.
evet, tsk'nin karşısında tek güç pkk... devletin karşısında? devlet derken??
tsk'ya direk de olabilir direk olmayabilir de bir şekilde saldırı hissi uyandıran başlıktır. ilk tanım yazısından da anlaşılacağı üzere askerin doğudaki pkk ile başa çıkamadığı ortaya konmak istenmiş.
pkk 'nın buralara gelmesinin tsk'ya bağlı bir şey olduğunun gösterilmesi yanlıştır, aynı zamanda askerin siyaseti yönetemeyeceği düşünülürse; yönetimin de suçudur. askerdeki komutanlar suçsuz demiyorum bakınız. yönetim eğer askerin yetkilerini bilerek ya da bilmeyerek kısıtlarsa, doğu nun en ücra köşelerinde bulunan karakollar "daha fazla çatışma olmasın diye" kapatılırsa, ab ayağına düzenli ordunun 3'te 1'lik kısmı lav edilirse, terörle mücadele kanunu tamamen kaldırılıp "teröristin evinde arama yapabilmek için savcılıktan izin alınacak" durumuna getirilirse, ab uyum yasaları'na uydurulmuş uyduruk bir yasa çıkarılırsa, "öldürülen her teröristin elinden abd ve israil menşeili silahlar çıkarsa", "yaklaşık 10 yıl önce eline sadece bürokratlarımıza verilen kırmızı pasaport verilen barzani-talabani brothers'ın türkiye'ye karşı diş göstermesini umursamazsak", "pkk militanlarının barzani'nin ordusuna katılmasına göz yumarsak", "bir tek ilanı kalan güney'deki kürt devleti oluşumunu bekle & gör politikasıyla izlersek", tsk "girilirse çok büyük kazanımlar çıkarılır" dese bile "hala sınır ötesi harekat emri çıkarılmakta gecikilirse", "asker herhangi bir devletin sınırlarında bulunan pkk militanlarının peşinden giderken komşu ve dost ülkelerin topraklarına izinsiz giremeyiz denirse" ve bu askerler kaçanlara tek mermi "attırılmadan" geri döndürülürse, bazı belediye başkanları'nın hala pkk terör örgütü ile iş birliği yapmasına engel olunamaması, barzani-talabani brothers ın türkiye'ye diş göstermesine karşın "kaçakların önüne geçilemeyen" hakurk sınır kapısı'nın "bile" kapatılamaması, kaçakların halen önüne geçilememesi, eroin'in birinci ellerinin halen devletin yüksek kurumlarında yer almaları,daha istenildiği kadar arttırılabilen bu durumlar vardır.
asker yaralanarak, ya da hasılat'ın 3te 2lik kısmına sahip kısmın işlev dışı hareket göstermesine göz yumarak bir yere gelinmez.
türkiye'nin savaş durumunda olmadığı bir zaman diliminde iken yasadışı bir bölücü örgütle mücadele ettiği gerçeğini düşünürsek doğrudur.
evet türk silahlı kuvvetleri yazık ki maddi manevi ve insani gücünü yıllardır terör örgütüyle mücadelede sarfediyor da ordaki güç ifadesinin art niyetsiz, tamamen objektif bir açıyla belirtildiğini düşünmek ahmaklıktan öteye gitmez, yani yemezler de o bakımdan.
tsk ile ilgli bir durum olmasa gerektir. Dünya'daki gerilla hareketlerine kısa bir bakış, gerilla hareketlerinin düzenli ordu ile yok edilemeyceğini ortaya koymaktadır. Çünkü hantal düzenli ordu birlikleri, sayı bakımından az ve hareketli olan gerilla birliklerine karşı ne kadar başarılı olabilir ki. ayrıca;
tsk`nın gerçek eğitim safhası olan pkk ile sözde mücadele sayesinde hem devlet kaynaklarını sorunsuz kullanma imkanı, hem de halkın gözünde sarsılmaz imajı olan güçlü tanımına halel getirmediğ sürece karşısında olacak yegane büyük güç bu örgüt olacaktır kuşkusuz. hani atalarımız dermiş kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.
bir millet düşünün ki; yıllardır kendisine hainlik edenler arasında yaşın yanında kuruda yanmasın diye mücadele ediyor. bir millet düşünün ki; sabah bakkalı gece teröristi oynayanı, köyü basılmasın diye koruyor.
mua koduğum piresi diye yorgan yakmıyor. samanlıkta iğneleri tek tek arıyor.
ve bu suç oluyor. bu; karşısında duruluyor gibi bir intiba verilerek anlatılıyor.
yüceler yücesi bir millet düşünün; 100 kişi içerisinden 10 tanesi kendisine gülümsüyor diye o topluluğa kıymıyor.
yoksa ne var lan pkk yı bitirmekte; yeri belli, yurdu belli, kaynağı belli.
türk milletinin vicdanından, sabrından, yüceliğinden kendisine pay çıkartmaya çalışan embesiller; o sabır taşıp vicdan damarlardaki asil kan da erirse eğer, analarından emdikleri süt burunlarından gelirken son pişmanlığın fayda etmeyeceğini bilmeliler. bunu görmeleri, idrak etmeleri ve konuyla alakalı silkelenip kendilerine gelmeleri mühimdir.
