türkiye cumhuriyetinin varlığı bakımından doğru olması umulandır. aksi halde çürüme katlanarak büyüyecek, ortada ne tsk ne de bağımsız bir ülke kalacaktır.
ordumuzun görevi iç ve dış güvenliği sağlamaksa iç güvenlik için devlet kademelerine sarmaşık gibi sarılmış fetullah gülen terör örgütünü temizlemek pek tabiki ordumuzun hedefi olmalıdır. gülen hareketi ne demek lan? ne hareketi? demokrasi mi? özgürlük mü? bu durumda gülen hareketi yerine sızıntısı demek daha doğru olur...
tsk nın ya da polis teşkilatının hedefi ülkeyi dine dayalı rejimle yönetmek isteyen, ülkeyi dinsel bölünmeye ve gericiliğe sürüklemek isteyen bütün oluşumlardır.
bu ülke tehlikeli bulduğu her fikrin önüne düzenli ordusunu çıkarmaktan ne zaman vazgeçer acaba diye, insanı kendi kendisiyle münazaralara iten önermelerden sadece biri. ordu kendi kurum içi yapılanmasında tedbirli davranabilir pektabi. ama bunun dışında gülen hareketi gibi dış destekli hareketlerin önüne orduyu dikerseniz, yapabileceğiniz tek şey aleyhinize yapılan demogojilerle karşı tarafın mürit sayılarını
artırmaktan başka bir şey değildir.
e durum bu olunca insan şunu düşünmeden edemiyor. bu savunmada olma biçimi karşı tarafı daha da güçlendiriyor öyle ki o tarafın güçlenmesi bu tarafın güçlenmesini de tetikliyor. ortada ki bu orantı insanı paranoyanın dip seviyelerinde dolaştırıyor. niye sistem sürekli kendine muhalif yaratıyor. niye eğitiminiz fransa dağlarında ki otların boyunun ölçüsünü demokrasinin boyunun ölçüsünden daha önemli buluyor. niye bu ülkenin müslüman nüfusu yıllarca iman ettiği kitabı anlamını bilmeden okuyarak bonus peşinde koşturuluyor, ve bu insanlar niçin sürekli bonus peşinde koşuyor. din bezirganları aslında hangi ideolojik inanca islam yaftasını yapıştırarak mürit topluyor ve bu müritler niçin toplanıyor. durumun bu olması neden iki tarafında varlık sebebini oluşturuyor. gibi gibi gibi. çok dibe daldım çıkıyorum.