gelmesin göreve ordu. ordunun görevi vatanı dışarıdaki tehlikelerden korumak. akp li değilim, hiç olmadım olmamda.
ama şuda bir gerçek. adamın ağzı laf yaptığı gibi, çalışıyorda. 10 yıl öncesine bakıldığında ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. liseli ergenlerin counter, call of duty oynayarak gaza gelmesine benzemez bu.
ne dersek diyelim, türkiye gelişiyor, büyüyor. internet türkiyede gelişiyor. he bunun yanında kendi çıkarları doğrultusunda cebini dolduruyormu? hemde nasıl. ama bundan önce hangi iktidar yapmadıki bunu?
ordu başa geçsinde, 20 yıl geriye mi gidelim. mecburi askerlik geri mi dönsün? disiplin, baskıcı rejim geri mi dönsün?
bu adam öyle yada böyle kalkındırıyor memleketi, hem içerde hem dışarda. ve kusura bakmayın, şuan için türkiyede bunu daha iyi yapacak bir parti veya insan varmı? koca bir hayır.
kemal kılıçdaroğlumu? asla. niye? çünkü adam adı üzerinde muhalefet. bunun dışında birşey yapmıyor. ne bir öneri, ne bir adım. sadece akp nin ortaya attığı bir fikri eleştirir, acaba bu fikri kötüleyecek ne var arayışında. onun dışında hiç bir şeyi yok.
kısacası akp den besleniyor.
mhp keza aynı.
bu yüzden elinizdeki (olduğu kadar) imkanları, güzellikleri göz ardı edip bir yere takılı kalmayın. keyfini çıkarmaya çalışın.
almanyada sigara sadece sokak ve evler içiliyor. alkol yasağı türkiyeden çok daha katı. ama kimse sokağa çıkmıyor ve isyan etmiyor. hele ordunın adı bile anılmıyor.
biraz eskiye bakın, şuanki duruma bakın ve ona göre karar verin.
alınan tek bir karar ile gaza gelip, çok sevdiğiniz vatanınızı iç ve dış düşmana fırsat vererek bölmeyin.
Sacma dusunmektedirler. 10 ay sonra hala hic bir sey degismemis, polisin insanlara zulmettigi yalnizca kendi fikirlerinin dogru oldugunu sanan bir hukumet iktidarda olmaya devam ederse dusunulebilir.
darbe dönemlerinin ne kadar rezil olduğunu bilmeyen ergenlerin söylemi.
ordu göreve imiş? o dönemi yaşamış, işkence görmüş, yokluğun ve çaresizliğin hakim olduğu
havayı solumuş hiçbir insan alternatif olarak böyle bir isteği dile getiremez, getirmemeli.
demokrasinin çemberinden çıkmayalım mümkünse.
önce ocağın altını kısık ateşte açıyoruz. manavdan aldığımız bir miktar aleviyi su dolu tencereye yerleştiriyoruz. ateşin kısık olmasına dikkat edelim zira alevilerimizi yakabiliriz. sonra taze soyulmuş kabaklarımızı alıp alevilermizin başında kırıyoruz. pat sesinin gelmesi lazım. bu işin püf noktası budur. göz kararı tuz atıp kapağı kapatıyoruz.
Bir darbenin ülkemizi ne kadar geriye götüreceğinden haberdar olmayan, veya olayın gazı ve sıcağıyla bunu düşünemeyen kişilerdir. Zira bu bir halk hareketidir. Demokrasilerde herkesin istediğini söylemeye hakkı vardır. Askerin müdahalesi gibi bir durum ve istek asla söz konusu olamaz, olmamalıdır.
Çevremde ki alevi kardeşlerden duyduğum söylemler. bu sözü söyleyen kardeşim parti lideri değil miydi darbe olsa tankın önüne atlarız diyen.
Darbe istemek halkın iradesini saygısız , demokrasiye inanmamaktır.