saçma bir genellemedir. Şimdi ben Ertuğrul Özkök'ü eleştirince, hatta ona küfredince gazetecilik müessesine mi düşman olmuş oluyorum. Ya da TBMM'den birini eleştirince direkman demokrasi düşmanı ya da meclis düşmanı mı oluyorum. Her meslekte iyilerin de kötülerin de olabileceğini kabullenmemiz gerekiyor. şimdi ben de tsk düşmanı mı oluyorum acep? (bkz: şimdi boku yedik)
oldukça alışılagelmiş durumdur. aynaya bakacak yüzü nasıl bulduğunu bilemediğim insanlar tarafından gerçekleştirilen eylemdir.
sen tc nin bütün nimetlerinden faydalan; yaşa burada çoluk çocuğu besle. sonra senin yatağında rahat uyumanı, senin güven içinde hayat yaşamanı sağlayan kurumdan nefret et.
bunu yapanlar yüzlerinde gözü olmayan insanlar..
bir versiyonu da utanmadan tsk ile komşu olarak uyuyacak...
sen verginle besle bu adamları, bütçeden çok önemli bir payı tsk için ayır.
vatan için şehidini ver. vatan sağ olsun de.
ondan sonra eşin başörtülü, annen kapalı diye vatan haini ilan edil.
korkul, itil bir kenara.
demokratik hakkını kullanınca kaşlarını çat sana ekmek veren halka.
ondan sonra bizi eleştiren tsk düşmanıdır. tsk düşmanı vatan hainidir bildirileri gelsin peşi sıra. oh ne ala mualla.
yalakçıların en iyi yaptığı şeydir. ancak sopanın ucunu görünce en yakın dost olurlar tsk ile, yalakalıktan ve yalakadan gecilmez ortalık. sonra sular durulur ve hersey aynı yine...
sözünüzün arkasında durun ey yalakalar, mert olun, tükürdüğünüzü yalamayın.
boşa da ugrasmayın herseyimiz olan askerimiz ile. hocalarınızın bile nefesi yetmez buna !
ahmet taner kışlalı' nın bir yazısı vardı ve yaklaşık şöyle diyordu;
- amerika şu an ekonomisiyle bir darbeye destek verebilecek tek ülke. iktidar abd' nin istediklerini yapıyor mu, yapmıyor mu ülkemizde? eğer bu soruya yapıyor diye cevap verirseniz, askeri bir darbeden korkmaya hiç gerek yoktur.
en doğru ifade budur sanırım.
sağlı sollu veriştirmiştir, doğrusu da budur. peki bakalım, akp bugün abd' nin dediklerini yapıyor mu, yapmıyor mu?
eğer bu soruya yapıyor diye cevap verirseniz, askeri bir darbeden korkmaya hiç gerek yoktur.
anlamakta mı sorun yaşıyoruz yoksa gerçekten bu kadar gerzek mi dolu etraf. bıkmadan tekrar tekrar anlatmak gerekir bunlara. bak kardeşim tsk kadar ülkede halkın içinden çıkan bir kesim yoktur, çünkü hiçbir zengin çocuğu asker olmaz, ülkenin subayı da, astsubayı da memur, çiftçi ve kıt kanaat geçinen kesimlerden gelmişlerdir, büyük çoğunluğunun anası, anneannesi, babaannesinin başı kapalıdır, ama başörtüsü ile kapalıdır, büyüklerinin namaz kıldığı ortamlarda büyümüşlerdir, oruçda tutarlar, kışlalarda namaz kılan erata kimse birşey demez çünkü herkes müslümandır asker belkı dinini siyasete alet etmediği için senden daha müslümandır ama artık seninde şu dar kafan anlasın türban başka şeydir güzelim anlamıyorsan, anlatamıyorsak lütfen oku, allahın adı ile oku ve öğren..
tsk nın bazen kendisinin de tavırlarıyla başlatabileceği veya körükleyebileceği düşmanlık.
yıllarca bölücülükten dert yanan bir ülke ve bunun en çok yara verdiği kurumun insanlarının kendi cumhurbaşkanlarını selamlamaması, pkk nın bölücülüğünden daha hazindir. zira pkk türk ve kürdü ayırmaya çalışmaktadır. bu hareketler ise türkü türke düşürmektedir.
özellikle bu sözlükte hatırı sayılır mevcudiyete sahip düşmanlıktır. başka bir ırkın evlatları olmalılar bunlar, çünkü bunların ataları olamaz gözlerini kırpmadan mermi yağmuruna gidenler, eleştirmekle, hakaret etmenin dengesini bile bulamamışken, allah nasip etmesin ama bir tehlike anında acaba o koca kıçlarını kimin arkasına saklayacaklardır.
türk olmayan insanların içinde bulunabileceği durumdur. türk kimliği taşıyıp içlerinde böyle bir düşmanlık taşıyanlar ne insan sıfatını ne de o kimliği hakederler.
düşmanlıktan ziyade kamuya ait olan bir kurumun siviller tarafından eleştirilmesidir. tsk'nın özgül koşulları düşünüldüğünde bu yapılmadığı sürece başımıza ne naneler geldiği iyi irdelenmeli ona göre tsk bir kurum olarak hala yapılabiliyorsa kutsanmalıdır.
tsk başında görevliler olan bir kurumdur ve her kurum gibi eleştiriye açık olmalıdır. tsk denince kimsenin aklına da -30 derecede nöbette bekleyen senden ve benden mürekkep oluşum gelmez, kurmaylar gelir. çünkü o nöbet tutan adamın o kurumun politikalarında herhangi bir etkisi yoktur.
