TSK da bazı işlerin nasıl döndüğüne dair saçmalıklardır.
bizzat tecrübe ettiğim birini paylaşmak istiyorum. 2000 li yılların başında jandarma komando bölüklerine mcmillan tac 50 tüfeklerinden dağıtılmıştı ki bu tüfek 50 kalibre bolt action(yarı otomatik olmayan, sürgülü tüfekler) tüfeklerde dünyanın en hassas tüfekleridir. konunun teknik yanına yabancı yazarlar için söyle izah edeyim. 2009 yılında Britanya Ordusu'ndan uzman çavuş Craig Harrison bu tüfeği kullanarak, afganistan da 2,475 metreden bir taliban militanını vurmuş ki kendi alanında dünya rekorudur. neyse benim canım devletim paraya kıymış(tanesi 10 bin dolardan daha pahalı) bu tüfeklerden daha önce bahsettiğim gibi komando birliklerine her bölüğe 1 tane olmak üzere dağıtmış lakin tüfek alınırken bu silahlar için en önemli aksesuar olan atış dürbünü ve silaha has mühimmatlar alınmadığı için tüfekler müzelik gibi depolarda saklanıyor ve kullanılmıyor. zira böyle harika bir tüfeğe uygun olarak anadolu da avcıların domuz avında av tüfeklerinin üzerine taktıkları ucuz kıytırık dürbünlerden almayı uygun görmüşler ve birkaç atış sonra ya sıfırlama bozuluyor ya da aşırı şoktan dolayı dürbünlerin optikleri çatlıyor kırılıyor ve bir de mühimmat kısmı var tabi. Nasılsa tsk da kullanılan 50 kalibre uçaksavarlarda 50 bmg ne gerek var şimdi bunun özel mühimmatını almaya ne amk demiş olsalar gerek ki bu tüfeklerde uçaksavar mermisi kullanılıyor. sonuç olarak yılda bir iki kez depodan çıkartıp bakımı yapılan ve komutanların dağa taşa sıkmasından başka bir işe yaramayan bu silahlara tahminimce dünyanın parasını ödediler. bu bahsettiğim olay tsk da işlerin nasıl döndüğünü ve kimlerin böyle böyle yollarla ceplerinin dolduğuna bir örnek teşkil edecektir. bahsi geçen tüfeği kullanacak yeterlilikte nişancıların da sadece sat birlikleri ve özel kuvvetler bünyesinde olması da ayrı bir ironi.