baştan edit : ordumuz sikorsky helikopter kullanıyor, amerikan yapımı, amerika diyor ki benim dediğim parçaları kullanacaksın yoksa destek vermem bu helikoptere, tamam diyorsun, piyasadaki 1 ytl'lik vidaları bile 15 ytl'ye alıyorsun, amerika'dan. gel zaman git zaman bizimkiler diyor ki biz de helikopter yapalım, en azından projeye başlayalım, amerika 6 tane ücretsiz sikorsky helikopter veriyor, proje yatıyor, sen gelmiş büyük türk ordusu diyorsun, amerika pkk'yı 10 dakika içinde diplomatik ilişkilerle bitirebilecekken sen 30 yıldır savaşıyorsun, teknolojin yok, eğitimin yok, sağlık sektörün felç, bataklık içindesin, güneş ne güzel diyorsun, ne güzel hayat be..
apache helikopterlerin türkiye'ye para versek dahi satılmadığını duydum ilgili bölümde çalışan bir asker arkadaştan, savaş zamanları zaten parça,teknik destek vs. yardımı duruyor, kısaca amerika ile dostken(!) ordumuz çok güçlü.
bir not daha, helikopterlerin gelişmiş harita sistemi 4 ayrı uydu kullanıyor, amerika yönetiyor bu uyduları, uydulardan yalnızca birine helikopter ulaşamazsa bu gelişmiş sistemi kullanamıyor, bakın kaç kere amerika dedim, paso anasına sövdüğümüz kapitalist emperyalist katil devletin ismini kullanıyoruz ama neden? soru bu bence? cevap maalesef "ordumuz çok güçlü" değil, maalesef, çünkü eğitimimiz, teknolojimiz, bilim alanındaki çalışmalarımız "güçlü" değil, siyasi kavganın ortasındaki rektörlerle, siyasilerle, hükümetlerle olamaz da zaten..
baştan açıklama : üstteki bilgilerin büyük kısmı askeriyede scorsese helikopterlerin teknikerliğini yapan bir arkadaştan alınmıştır, yanlış bilgi olması durumunda lütfen bilgilendiriniz. tşk pls.
sadece asker ve silah sayısı bakımından değil, sınırlı teknolojideki * askeri araç ve gereçle verilen eğitimin kalitesi açısından da avrupanın en büyüğü olma durumumuzdur. şöyleki evinden ağızı süt kokar şekilde gelen, tek kelime türkçe bilmeyen, antisosyal olan, izlediği vurdulu kırdılı filmlerle kendisini polat alemdar veya rambo sanan, yaşadığı hayatın, sevdiklerinin, vatanının değerini bilemeyen ana kuzuları, her bakımdan erkek olup, gerekli bilince ulaşarak evlerine dönmektedirler. döndüklerindeyse ya mehmetçik ya gazi ya da şehittirler!! işte bu yüzden tsk avrupanın en büyük ordusudur.
(bkz: türk tipi eleştiri)
savaşların kalemle, fizikle, matematikle, bilgisayarla kazanıldığını; artık osmanlı'da olmadığımızı anladığımızda böyle bir başlığı doldurmanın bile ne kadar saçma olduğunu da anlayacağız.
ancak görüyoruz ki türk'ün aklıyla, arab'ın atı aynı özellikleri taşıdığından, daha uzun süre canımız yanacak.
avrupa ülkelerin de biz de olduğu gibi bir terör tehditi ve ülkelerin birbirinin toprakların da gözü olmamasından kaynaklanan, ** osmanlı devleti'nden beri süre gelen savaşçı yapımız ve bağımsızlığımıza olan bağlılığımız sebebiyle asker varlığının sürekli olduğu ülkede, en güvenilen kurum olan ordunun varlığı bizi avrupa'nın en büyük nato'nun ise 2 büyük ordusu yapmaktadır. 15 ay askerlik için söylenecek ise bu ülkeyi düşman işgalinden kurtarıp 4 sene o zaman ki olumsuz şartlarda vatanı koruyan askerlerin yanında 15 ay askerlik yapmamız hiç bir şey dir.
her türk asker doğduğundan dolayı gerçekleşen hadisedir. yalnız en büyük ordu olmakla en modern ordu olmak arasında fark vardır. başkası kendi ürettiği silahları kullanırken biz teknolojisini bilmediğimiz silahlara hala milyon dolarlar harcamaya devam ediyoruz ve bunu da bir marifet olarak görüyoruz. nicelik değil nitelik önemlidir.