devir ne yönde ise o tarafın kanalı olmuştur. bir devre ait olmak demek o yönetimi trt için iyi ya da kötü şeyler yapmak demektir. yani tv tarihimizde iyi şeyler de yaşandı, kötüleri de. maalesef akp hükümeti dönemi kadar yoz ve kötü dönem olmamıştır. ne alaka diyenler yazının altındaki kaynakçaya da bakabilirler. sırf muhalif olmak için ya da işkembe i kübra sallayarak yazmıyorum.
TRT deneme yayınlarına 31.01.1968te başladı. Ülkenin ilk televizyon kanalı olan ve kamu yayıncılığı yapmakla görevli tek kuruluş TRT , 1990 yılına kadar televizyon yayın hayatını tek başına (TRT2 hariç) sürdürdü. Televizyonculukta ne gibi ilk varsa neredeyse tamamı TRTye aittir.
Yayın hayatının başlarında çok kısıtlı zaman dilimine sahip olan kanal, topluma öncü olma görevini üstlenecek, eğitici programlarına, tiyatro oyunlarına, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği programlarına, her hafta klasik müzik, bale (Ekranlarda son yıllarda kaç kere bale gösterisi gördük?) yayınlarına başlayacaktı.
Günümüzde bile TRT hep tarafsız olarak görülse de (belli dönemler hariç) aslında hiç de öyle olmamıştır. Toplumun yaşadığı duyguları ve çalkantıları yaşamış, belleğine ses ve görüntü olarak tüm gelişimini ve değişimlerini işleyen bu kurum, ülkenin özgürlük ortamından, siyasal durumundan, en hızlı etkilenen kurumlardan olmuştur. TRTnin devleti temsil etme sorumluluğu vardır. TRTde genel müdürlük yapıp milletvekilli olmalar başladıkça, TRT meclis için geçiş yeri haline gelmiştir. Göreve gelen müdürler sağcı-solcu müdür diye damgalanma başlamıştı. Atanan müdürlerin, atamış oldukları iktidarın "siyasal iktidarın borazanlığını" yapmaya başladıkça TRTnin tarafsızlığının yitirmesine neden olmuştur. Yani özerk konumda olması gereken kurum sadece "kâğıt üzerinde" özerk kalmıştır.
Eskiden birçok siyasi parti liderlerinin bir arada tartışması için ortam hazırlayabilen kanal, bu tartışma ortamı yeniden sağlamaya çalışmalıdır. Seviyeli tartışma programlarını örneği olmalıdır. TRT, doğru habercilik ilkesini sürdürmelidir.
Amacı, toplumun kültürel seviyesini arttırma olması gereken bu kurum, özel kanallarla reyting rekabetine girme gafletinde bulunup ekonomik çıkarlara daha çok önem vermiştir. TRTde bugün hâlâ, kapatılan TRT2nin seviyesinde, kültür-sanat programları yayınlanmamaktadır. Farklı dil ve lehçelerde yayın yapan kanalları ile toplumun bu açığını(!) kapatmaya çalışmıştır. Günümüzde TRTnin 15 tane kanalı vardır. Kanal sayısından ziyade niteliğe daha çok önem verilmelidir. trt haber kanalı gerçek haberleri vermesini geçtim, futbol karşılaşmaları vereceğim diye çırpınmaktadır. Çok büyük bir arşive sahip olan TRT elindeki eski görüntüleri ve yayınları topluma fayda sağlamak adına paylaşmalıdır. izlemek okumaktan daha etkili olduğundan geçmişi görerek öğrenmemiz o yılları daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.
uygur kocabaşoğlu, "Şirket Telsizinden Devlet Radyosuna TRT Öncesi Dönemde Radyonun Tarihsel Gelişimi ve Türk Siyasal Hayatı içindeki Yeri", iletşim yayınları http://www.iletisim.com.t...dyosuna/8317#.Uy92g_l_sYE
hükümetin siyasi propaganda aleti olan milli televizyon kanalımız.
rtük her nasıl olduysa 7 martta bir rapor hazırlamış ve trt haber mitinglerden kesitler yayınladığı seçim yayınlarının toplam yayın süresinin yüzde 89.52sini (13 saat 32 dakika) akepe'ye, yüzde 5.29u (48 dakika) mehape'ye, yüzde 4.96sı (45 dakika) chape'ye, yüzde 0,22si (2 dakika) bdp'ye ayırdığını belirlemiştir.
yani tayyit hep çalıp, çırpıyor hem de vergilerimizle kaynak oluşturulan trt'de kendi propagandasını da bizim paramızla yapıyor.