Müller'in topa koşarken düşmesini taktik bir hamle olarak yorumlayan ve gayet kendinden emin bir şekilde bilerek yaptığını iddia eden insanlardan oluşur.
çoğu türkçe'den bihaber, kötü telaffuzlar, berbat derece aksanlı konuşmaları ile türkçe'nin katline girişmiş olan kişilerdir. bir aylık bir diksiyon dersi bile almadıklarını sanıyorum.
önceleri katiyen böyle değildi. "yazık oldu süleyman efendi'ye"'deki gibi dilin nasırları bunlar.
en iyi spikeri sanırım tenis maçlarını sunan adam. * işinini bilerek ve kafa yormadan yapıyor. ne çok konuşuyor ne de yetersizlik sergiliyor. diğerlerine oranla daha iyi bir sunuş yeterliliği var.
dünkü arjantin-nijerya maçında
di maria ->di mario
agüero->agüera
haruna->haağruna
ve ingiltere-abd maçında
onyewu->onveyu
gibi telaffuz hatalarını yapan devlet memurlarıdır.
olimpiyatlarda madalya alamamızında etkisiyle iyice gerilmiş olan trt çalışanlarıdır. adamlar madalya alamayan sporculara taşla sopayla dalacak az kaldı.*
98 dünya kupası'ndan beri hayatın amına koyan spikerlerdir. "Bekhım" demek yerine ingilizlere sorduk doğrusu "beckham"mış şeklinde bir telaffuzla karşımıza çıkmışlardı o sene. yıllar yılları kovalamış 2012 senesinde "kayt" demek yerine "köyt" diyerek, bir de klasik "biz sorduk, doğrusu buymuş." şeklinde ispat yapmaları bizleri gülmekten öldürmüştür. Olimpiyatlarda da vardı bir şeyler, aklıma gelince eklerim artık sevgili sözlük severler.
Haber spikerlerinden falan bahsetmeyeceğim daha çok spor ve yarışma sunucularından bahsedeceğim önce onu belirteyim. Ya arkadaş sporun içerisinde heyecan vardır. Heyecan olduğu için izler insan onu. Ama trt spikerleri o maçı öyle bir anlatıyor ki ya en heyecanlı maçta bile uykun gelir ya da adamın teki orta sahadan kaleciye antrenman topu attığında gol oluyo sanırsın. Adam o derece gereksiz ses yükseltiyor. Olaya hakim değil , maçta ne olduğundan bihaber oluyor zaman zaman.
partizanlığın pençesine düştükten sonra kalitesi düşen trt nam iktidar borazanı devlet kurumuna saman tv'den transfer olmuş gibi, tarafgir haberleri militanca okuyan tiplerdir.
her ne anlatıyor olursa olsun beni spordan ve sporcudan soğutan kimseler. türkiye'de oynanan 3 bant bilardo turnuvalarından biri. sanırım avrupa ya da dünya kupası gibi önem arzeden bir turnuva. bizim trt spikeri ve yorumcusu maçı anlatıyor ve kendilerince yorumlar getiriyorlar. yorumcu katılımcı öncelikle bilardonun kahvelerden çıkarıldığını ve artık çoluk çocuk herkesin bilardo oynamaya başladığını ve bunun çok iyi bir gelişme olduğundan dem vuruyor. buraya kadar bi numara yok. maça dönülüyor ve bizim oyuncu sayıyı kaçırıyor. sırada rakip var atış yapacak olan. bizimkiler bir konuşmaya başlıyor, kelimesi kelimesine aktarıyorum:
--spoiler--
- evet, parmaklarımız kilitlendi. inşaaaallaaaah kaçırır bu sayıyı. zaten bu atışları yapamaz. yapmasın da. yoksa fark açılacak. negatif elektrik gönderirseniz kaçırır. eveeet, atışı yapıyor. (sessizlik) ...... kısmet! buraya kadarmış. yapacak birşey yok. çok kolay bir atış kalmıştı zaten.
--spoiler--
yahu arkadaş, bilardodan soğudum. hani spor disiplini, hani spor ahlakı?! az önce bilardoyu da bir spor kabul ederek tekniklerle oynanan ve göründüğü kadar kolay bir disiplin olmadığını söyleyen adamlar atış yapılırken sokak ağzına döndüler. iman gücü üstüne kurulu bir müsabaka seyrettik. kaybettik tabii! bizimki açık ara kötü oynadı; fakat aksettirilen başka. anlatsana o atışın adı nedir? söylesene bu bizi yenen adam nerde oynuyo? desene ki bizim oğlan kaç turnuvada oynadı? yok! anca "işallah, hakkaten, bişe diycem" klişeleri! yorumculuk ve spikerlik bu olmamalı! olmasın da!
trt'nin maç yayını almasına isyan etmeme sebep olur.
dün milli maçı anlatan spikere küfürlerimi sövüyorum. bu kadar mı ruhsuz olunur yahu. skor 3-0 oluyor adam " ve 3-0 oldu sayın seyirciler" diyerek geçiştiriyor. insan bi' "golllllllll" felan der. ne armut adamsın ya. birde trt'nin yayınlarından bahsetmez mi durmadan. ulan izlemiyoruz işte ıkınmayın boşuna. milli maçta bana dizilerin saatini söylüyor. gerzek resmen.
hollanda brezilya maçında ''kuyt'' adlı oyuncuyu her top geldiğinde ''köyt'' diye telafuz eden bir spikerinde mensup olduğu dünya kupasına damga vuran topluluk.